Mesajı Okuyun
Old 28-08-2015, 13:31   #44
Av.Rıdvan Ergün

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Admin
Ben de Sayın Konyalı'nın görüşlerine katılıyorum.

Burada suçtan zarar gören Sosyal Güvenlik Kurumudur, Sağlık Bakanlığı değil. Mahkeme de, Ağır Ceza Mahkemesidir, İdare Mahkemesi değil. SGK her ne kadar "devlet" gibi algılansa da, devlet değildir, sigortalılarının aidatları ile yine sigortalılarına hizmet veren bir tüzel kişiliktir. Bu kuruma karşı yapılan bir dolandırıcılık eyleminde zarara uğrayan o kuruma aidat ödeyen sigortalılardır. Dolayısıyla sağlık hizmeti alamamaları nedeniyle zor durumda olanların SGK'ya karşı dolandırıcılık yapabileceklerine dair bir karar devlete ders niteliğinde değil, sadece o kurumun dürüstçe aidat ödeyen ve aidatları karşılığında da hizmet bekleyen sigortalılarına yapılan bir haksızlıktır, zira kurumun o eylemler nedeniyle cebinden haksız yere çıkacak para Sağlık Bakanlığının değil, SSK'lıların cebinden çıkmaktadır.

Bu dava Sağlık Bakanlığına karşı açılmış olsaydı veya Mercii bir ceza Mahkemesi değil İdare Mahkemesi olsaydı, Sayın Mahkemenin vardığı sonuçlara aynen ben de katılırdım ancak mevcut haliyle ne yazık ki katılma olanağı bulamıyorum. Sayın Yargıçların verdiği karar Devlete sağlık hizmetleri konusunda ödevlerini hatırlatmaktan ziyade, SSK'lılara SSK'lı olmayanların da sağlık hizmetlerinin ücretlerini ödemeleri yönünde bir ceza niteliğindedir.

Sosyal Güvenlik Kurumu ile ilgili görüşlerinize aynen katılmakla birlikte, ceza hukukunda "ıztırar hali" durumunda mağdurun kim olduğunun önemi olup almadığını tartışmamız gerektiğini düşünüyorum.