Mesajı Okuyun
Old 24-06-2008, 23:04   #8
Ekin EKŞİ YILMAZER

 
Varsayılan yanlış yorumlar ve sonuçları...

Öncelikle çok güzel bir soru sormuşsunuz. Tebrik ederim. Benim de bugün üzerinde kafa yorduğum bir mesele idi.
Olaya şu açıdan bakabiliriz: asgari ücretle çalışan da işçi sayılmaktadır. 20-25 milyar liraya çalışan genel müdür, müdür, avukat,doktor da işçi sayılmaktadır. SSK, işçiler için konulmuş bir kanundur. Ancak tüm işçiler için değil, toplu halde çalışan ve esnaflık düzeyinde çalışan işçiler için konulmuştur. Sermaye sahipleri için de konulmamıştır, çünkü onlar işverendir. Bununla birlikte bazı işçiler için ayrı düzenlemeler öngörüldüğünden ve ayrı kanunlarla düzenlemeler yapıldığından yasa kapsamında tutulmamıştır. Yasa kapsamı içine dahil olmayanlar içinde avukatlar, mühendisler, doktorlar var mıdır derseniz, yoktur derim. Çünkü bunlar ayrı kanunlarla hakları düzenlenmiş kişilerdir. Bunlar da deniz iş ve tarım iş kanunları gibi ayrı kanunlarla düzenlenmiştir.
Mesele şurda: bir avukat evinden veya ofisnden iş yapsın, bir temizlik işçisi veya tercüman ile arasında ne fark vardır da, vergi ödemektedir. İş kanunu açısından emekler arasında bir fark yoktur.
Avukatlık kanununda yapılan topluluk sigortası tarifi şunu kastedmektedir: Avukatlar aslında bağımsız çalışandır. Dolayısıyla bağ-kur kapsamındadır. Ancak avukatlık kanunu ile özel düzenleme yapılarak emeklilik yönünden daha avantajlı olan SSK kapsamına geçirilmiştir. Biliyorsunuz ki bağımsız çalışmak sermayeye bağlı bir olaydır. Bu yönden avukat tacirler arasında esnaf kategorisine sokulabilr. ancak vergi kanunumuz esnaflığı dar bir çerçevede tanımlamış ve gezici çalışanları bu kapsama sokmuştur.
Bu kapsamda ortaya bir sermaye koyabilen avukat ne sayılmalıdır? Avukatlıkta da sınıflama yapılabilir mi sorusu akla gelecektir. Prim usulü çalışan,maaş usulü çalışan ve maaş artı prim usulü çalışan avukatlar karşısında tacir avukat ve esnaf avukat tanımları yapılabilecek midir? Bu arada şunu söyleyeyim esnaf işçi ayrımının biribirinden bir farkı yoktur aynı şeylerdir.
SSK için kamuda çalışan özelde çalışan ayrımı yapılabilecek midir? SSK'nın çıkmasından önce çalışmaya başlamış özel sektöre uygulanmadığını ve ssk'nın tüm yükünün kanunun çıkışından sonra çalışmaya başlamış olanlara yüklendiğini söyleyeyim. Bununla birlikte SSK için özel alana da müdahale edildiğini ve özel- kamu ayrımı olmadığını söyleyeyim.
Bağımsız çalışanlar için şöyle bir kural var: balık tutan balıkçıdan temizlik yapan işçilere kadar hepsi işçidir ama bağımsız olmasının nedeni ticaretin esnaflık boyutunda kalmalarından kaynaklanmaktadır. Bu kişiler bir yere bağlı olmasalar bile çalışabilirler. Tacir de bağımsız çalışır. bu kişiler odalara kayıt olmasa bile çalışabilir ama odalar bunları kaydetmek zorundadırlar.
Bu yukarıda söylediğim kurallar benimsenen sistemlere göre değişiklik gösterecektir. kurallar daha esnek veya daha sıkı olabilir. Bizim ülkemizde kurallar biraz sıkı ama yersiz yere öncelikle sermaye şartı aranmaksızın herkes dükkan açabilmekte sonradan çürük meyva denip kapatılmakta. Çünkü kimse annesinden babasından zengin doğmuyor. herkes devlet üniversitelerinde parasız okuyor. Şimdi özel üniversiteler ile sermaye şartı da kendiliğinden gelmiş olmakta.
Sonuç olarak vergi verme şartı işçilik(esnaflık) düzeyini geçenler için uygulanmalıdır. Boş yere damga vergisi ödemekteyiz. İşçiler bundan muaf. Hele de THS'de yapılan istatistik çerçevesinde avukatların çoğunun kazancının yetmediği ortada iken. Avukatlık kanunun yaptığı iş tüm avukatları tek çatı altında toplayıp SSK'ya tabi kılmaktır. Ancak biliyorsunuz ki kamu avukatları baroya üye olmakla birlikte SSK'ya tabi olmamaktadır. Bu da istisnası heralde.