Mesajı Okuyun
Old 05-04-2013, 13:56   #4
Avukat Tekin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.İzgi
Sayın Tekin, burada vefat eden eden kurum personeli bütün malını mülkünü kaçırmış durumda.Yani hazineye kalacak bir malvarlığı yok.Haricen yapılan araştırmalarda üzerine kayıtlı malvarlığı olmadığı tespit edildi.Kurum zararının tazmini açısından son çare tasarrufun iptali aklıma geliyor.Ama bunun şartları da tam olarak oluşmadı.O yüzden nasıl bir dava açacağım konusunda tereddüt ediyorum.
Sayın İzgi. Konu gerçekten ilginç. Şöyle bir karar buldum.

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2009/8112

K. 2010/10834

T. 2.6.2010

• DEVLETİN YASAL MİRASÇILIĞI ( Mirasçı Bırakmaksızın Ölen Kimsenin Mirası Devlete Geçeceği - Mirasbırakanın Yasal Mirasçıları Bulunduğundan Hazine'nin Mirasçılığı Söz Konusu Olmayacağı )

• YASAL VE ATANMIŞ MİRASÇILARIN MİRASI REDDİ ( Tereke İflas Hükümlerine Göre Tasfiye Edilip Tasfiye Sonunda Arta Kalan Değerler Mirası Reddetmemişler Gibi Hak Sahiplerine Verileceğinden Tasfiye Sonunda Arta Kalan Değerler Üzerinde Hazine'nin Herhangi Bir Hakkı Bulunmadığı )

• MİRASÇI BIRAKMAKSIZIN ÖLEN KİMSE ( Mirası Devlete Geçeceği - Mirasbırakanın Yasal Mirasçıları Bulunduğundan Hazine'nin Mirasçılığı Söz Konusu Olmayacağı )

• MİRASIN MİRASÇILARIN TAMAMI TARAFINDAN REDDİ ( Tereke İflas Hükümlerine Göre Tasfiye Edilip Tasfiye Sonunda Arta Kalan Değerler Mirası Reddetmemişler Gibi Hak Sahiplerine Verileceğinden Tasfiye Sonunda Arta Kalan Değerler Üzerinde Hazine'nin Herhangi Bir Hakkı Bulunmadığı )

4721/m.501, 605, 612

ÖZET : Mirasçı bırakmaksızın ölen kimsenin mirası Devlete geçer. Mirasbırakanın yasal mirasçıları bulunduğundan Hazine'nin mirasçılığı söz konusu olmaz. Aynı zamanda, yasal mirasçıların tamamı Türk Medeni Kanunu'nun 605. maddesine uygun şekilde mirası reddetseler dahi, tereke sulh hakimince iflas hükümlerine göre tasfiye edilip, tasfiye sonunda arta kalan değerler mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceğinden tasfiye sonunda arta kalan değerler üzerinde Hazine'nin herhangi bir hakkı bulunmamaktadır.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda; mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Mirasçı bırakmaksızın ölen kimsenin mirası Devlete geçer. ( TMK. m. 501 ) Mirasbırakan Halit'in yasal mirasçıları bulunduğundan Hazine'nin mirasçılığı söz konusu olmaz. Aynı zamanda, yasal mirasçıların tamamı Türk Medeni Kanunu'nun 605. maddesine uygun şekilde mirası reddetseler dahi, tereke sulh hakimince iflas hükümlerine göre tasfiye edilip, tasfiye sonunda arta kalan değerler mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceğinden ( TMK. m. 612 ) tasfiye sonunda arta kalan değerler üzerinde Hazine'nin herhangi bir hakkı bulunmamaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.06.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.


Anlaşılan bu durumda hazine mirasçı olamıyor.
Sanki şu karmaşık yol izlenebilir:
Öncelikle sulh hukuk mahkemesine yukarıdaki içtihat dayanak gösterilip müracaat ederek iflasa göre tasfiye istenir. Ardından İİK m.277-2

(Değişik: 3890 - 3.7.1940 / m.1) İptal davasından maksat 278, 279 ve 280 inci maddelerde yazılı tasarrufların butlanına hükmettirmektir. Bu davayı aşağıdaki şahıslar açabilirler :
1- Elinde muvakkat yahut kat'i aciz vesikası bulunan her alacaklı,
2- İflâs idaresi yahut 245 inci maddede ve 255 inci maddenin 3 üncü fıkrasında yazılı hallerde alacaklıların kendileri.


yollamasıyla



İİK m.255/3

"Şüpheli bir hak mevzuubahs oldukta iflâs dairesi alacaklılara keyfiyeti ilân eder yahut mektupla bildirir ve 245 inci madde mucibince muamele yapılır."


ve bu maddenin yollamasıyla


İİK m.245


Alacaklıların masa tarafından neticelendirilmesine lüzum görmedikleri bir iddianın takibi hakkı istiyen alacaklıya devrolunur. Hâsıl olan neticeden masraflar çıkarıldıktan sonra devralanın alacağı verilir ve artanı masaya yatırılır




hükmüne göre tasarrufun İptali davası açılabilir.