Mesajı Okuyun
Old 30-04-2007, 11:56   #5
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/4710
K. 2004/9397
T. 18.10.2004
• SSK SAĞLIK SİGORTASINDAN FAYDALANMA TALEBİ ( Evlat Edinenin Evlat Edinilenin SSK Sağlık Sigortası Yardımlarından Yararlanamayacağı )
• SAĞLIK SİGORTASINDAN YARARLANABİLECEK KİŞİLER ( Evlat Edinenin SSK'lı Evlatlığın Sağlık Sigortası Yardımlarından Yararlanamayacağı )
• EVLATLIĞIN SSK SAĞLIK SİGORTASININ KAPSAMI ( Evlat Edinenin Bu Sigortadan Faydalanamayacağı )
• ANA VE BABAYA SAĞLIK YARDIMI YAPIMASINA İLİŞKİN SOSYAL SİGORTALAR KANUNU HÜKMÜ ( Evlat Edinenin Bu Kapsamda Değerlendirilemeyeceği ve Evlatlığın SSK Sağlık Sigortasından Yararlanamayacağı )
506/m.42,106
ÖZET : Sosyal Sigortalar Kanunu'nun "Ana ve babaya sağlık yardımı yapılması" başlıklı 42 ve "sigortalının geçindirmekle yükümlü olduğu kimseler" başlıklı 106. maddesi birlikte değerlendirildiğinde kimlerin sağlık yardımından nasıl yararlanacağı tadadi olarak açıkça belirtilmiş olup, evlat edinilenin evlat edinenin sağlık sigortasından yararlanması mümkün olduğu halde, evlat edinenin evlat edinilenin sağlık sigortasından yararlanması mümkün bulunmadığından yerel mahkemenin; davacıyı evlat edinen C'nin davacının sağlık sigortasından yararlanabileceğine ilişkin tespiti yasa koyucunun amacına uygun bulunmamıştır.

DAVA : Davacı, ödemiş olduğu 1.725.354.352.- Liranın ödeme tarihlerinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile tahsiline ve A'nıp annesi C'ye yeniden sağlık karnesi çıkartılarak sağlık yardımından yararlandırılmasına karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:

KARAR : Zorunlu SSK sigortalısı olarak çalışan davacı, kendisini evlat edinen ( annesi ) C. için kurumca düzenlenen sağlık karnesi kullanılarak yapılan ancak bilahare evlat edinen kişinin; evlat edinilen sigortalının sağlık sigortasından yararlanamayacağı gerekçesiyle sağlık karnesi iptal edilerek kendisine ödetilen sağlık giderlerinin kendisinden istirdadının yasaya aykırı olduğunu, kendisinin kurumu yanıltmadığını belirterek kurumca kendisinden geri alınan 1.725.354.352.- Liranın faiziyle birlikte kurumdan tahsiline, kendisini evlat edinen C'nin sağlık yardımından yararlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiş, davalı Sosyal Sigortalar Kurumu vekili, evlat edinen kişilerin 506 Sayılı Kanunun 106. maddesi uyarınca ana-baba kavramının dışında kaldıklarını belirterek davanın reddini savunmuş. Mersin Sigorta Müdürlüğü 1.12.2003 günlü cevabi yazısında sigortalıyı evlat edinen C' ye 21.08.1998 tarihinde sehven sağlık karnesi düzenlendiğini, bilahare sigortalının sağlık karnesini yeniletmek için kuruma başvurduğunda yeniden yapılan inceleme sırasında hatanın farkına varılması üzerine eski sağlık karnesinin iptal edildiğini ve yenisinin verilmeyerek anılan şahsa yapılan sağlık yardımlarının ferileriyle birlikte 1.723.482.475.- Lira olarak sigortalıdan tahsil edildiğini bildirmiştir. Mahkemece; C'nin davacıyı evlat edinerek onu hayata hazırladığı, yasanın hayatın gerçeklerine göre yorumlanması gerektiği düşüncesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

506 Sayılı Kanunun "Ana ve babaya sağlık yardımı yapılması" başlıklı 42 ve "sigortalının geçindirmekle yükümlü olduğu kimseler" başlıklı 106. maddesi birlikte değerlendirildiğinde kimlerin sağlık yardımından nasıl yararlanacağı tadadi olarak açıkça belirtilmiş olup, evlat edinilenin evlat edinenin sağlık sigortasından yararlanması mümkün olduğu halde, evlat edinenin evlat edinilenin sağlık sigortasından yararlanması mümkün bulunmadığından yerel mahkemenin; davacıyı evlat edinen C'nin davacının sağlık sigortasından yararlanabileceğine ilişkin tespiti yasa koyucunun amacına uygun bulunmamıştır.

Ne var ki; davalı kurum yasayı yanlış yorumlayarak, davacı tarafından Mersin Sigorta Müdürlüğü'ne ibraz edilen nüfus aile kayıt tablosunda davacının, C. tarafından evlat edinildiği açıkça yazılı bulunmasına rağmen evlat edinen kişiye sağlık karnesi vermiş ve çekişme konusu sağlık yardımları kurumun sehven düzenlendiğini bildirdiği bu sağlık karnesi ile yapılmıştır. Yanlışlığın fark edilmesi üzerine sağlık karnesi iptal edilmiş ve kurumca yapılan sağlık harcamaları faiziyle birlikte davacı tarafından kuruma ödenmiştir. Bu durumda davacının, iyi niyetli olduğunu ileri sürerek Borçlar Kanunu'nun 63. maddesinden yararlanması da mümkün değildir.

Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde kabule karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.10.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

yarx