Mesajı Okuyun
Old 29-01-2015, 18:30   #80
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
E. 2013/11523
K. 2014/8939
T. 8.5.2014

• KATKI PAYI ALACAĞI İSTEMİ ( Eşe Taşınmaz Bağışlanması - Davacı Vekilinin Dava Dilekçesindeki Davalı Eşine Jest Olarak Devretmiş Cümlesi İle Anılan Kooperatif Başkanlığına Bizzat İmzalayarak Sunduğu Muhtevası Yazılı Kooperatif Hissesinin Devrine İlişkin Dilekçesi Kapsamı ve Buna Dayalı Olarak Davalı Adına Ferdileştirme Yoluyla Oluşturulan Tapu Kaydı Dikkate Alındığında Bu İşlemin Gizli Bağış Olduğu )

• EŞE TAŞINMAZ BAĞIŞLANMASI ( Katkı Payı Alacağı İstemi - Davacının Yazılı Kooperatif Hissesinin Devrine İlişkin Dilekçesi Kapsamı ve Buna Dayalı Olarak Davalı Adına Ferdileştirme Yoluyla Oluşturulan Tapu Kaydı Dikkate Alındığında Bu İşlemin Gizli Bağış Olduğu/Gizli Bağıştan Rücu Koşullarında Gerçekleşmediği/Davacının Davasının Reddine Karar Verilmesi Gerektiği )

• DEĞER ARTIŞ PAYI İSTEMİ ( Eşe Taşınmaz Bağışlanması - Gizli Bağıştan Rücu Koşullarında Gerçekleşmediğinden Böyle Bir Dava ve İddiada Bulunulmadığından Davacının Davasının Reddine Karar Verilmesi Gerektiği )

• YASAL MAL REJİMİ ( Katkı Payı Alacağı İstemi - Eşler Başka Bir Mal Rejimini Seçtiklerini İleri Sürmediklerinden Evlilik Tarihinden 4721 S. TMK'nun Yürürlüğe Girdiği Tarihe Kadar 743 S. TKM'nin 170. MD.si Uyarınca Mal Ayrılığı 01.01.2002 Tarihinden Boşanma Davasının Açıldığı Tarihe Kadar TMK'nun 202. Md.si Uyarınca Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminin Geçerli Olduğu )
4721/m.225
743/m.170
ÖZET : Dava, katkı payı alacağı-değer artış payı istemine ilişkindir. Eşler arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Dosya da mevcut bilgi ve belgelere göre; eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden; evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK'nun 202. maddesi uyarınca edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Davacı vekilinin dava dilekçesindeki “... davalı eşine jest olarak devretmiş...” cümlesi ile anılan kooperatif başkanlığına bizzat imzalayarak sunduğu muhtevası yazılı kooperatif hissesinin devrine ilişkin dilekçesi kapsamı ve buna dayalı olarak davalı adına ferdileştirme yoluyla oluşturulan tapu kaydı dikkate alındığında bu işlemin gizli bağış olduğu, gizli bağıştan rücu koşullarında gerçekleşmediği; esasen, böyle bir dava ve iddiada bulunulmadığından; davacının davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere kabul kararı verilmesi isabetsizdir.

DAVA : C. K. ile H. K. aralarındaki katkı payı alacağı-değer artış payı davasının reddine dair Edirne Aile Hukuk Mahkemesi'nden verilen 21.01.2013 gün ve 641/20 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili 03.09.2010 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalının 27.05.1995 tarihinde evlendiklerini, davacının 1991 yılında üyesi olduğu kooperatif hissesini jest olarak davalı eşine 15.12.2003 tarihinde devrettiğini ve 30.12.2003 tarihinde tapuda davalı adına tescil edildiğini, şimdi ise boşanma davası açıldığından; davalı adına olan kaydın iptaliyle davacı adına tesciline, bu mümkün olmadığında 15.000,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir. 12.12.2012 tarihli ıslahla talep 32.730,00 TL artırarak toplam 47.730,00 TL hükmedilmesini istemiştir.

Davalı taraf 13.01.2011 tarihli cevap dilekçesinde; davalının 1989 yılından itibaren Almanya'da işçi olarak çalışmaya başladığını, tarafların 25.07.1995 tarihinde resmi nikah işleminin yapıldığını ve davalının davacıyı Ağustos-1996 tarihinde Almanya'ya aldırdığını, Almanya yasalarına göre; Türkiye'den evlenerek Almanya'ya gelenlere 5 yıl süre geçmedikçe çalışma izni verilmediğinden davacının kooperatif aidatının davalı tarafça ödendiğini yirmibin Alman Markı kredi çekildiğini, Kredi borcunun dahi davalı tarafından faiziyle bankaya ödendiğini, davacının 2003 yılından itibaren çalışma hakkı kazandığını ve davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Mahkemece, tapu iptali ve tescil davasının reddine, alacak davasının kabulüne, 47.730,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; taraflar 25.07.1995 tarihinde evlenmiş, 08.10.2010 tarihinde Almanya ... Asliye Mahkemesi'nde açılan boşanma davasının kabulle neticelenmesi ve kesinleşmesinden sonra Edirne Aile Mahkemesi'nin 18.03.2011 gün ve 2011/172-201 Esas ve Karar sayılı tanıma ve tenfiz kararının 05.05.2011 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmış sayılmalarına karar verilmiştir. TMK'nun 225/ son maddesi uyarınca: Eşler arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Dosya da mevcut bilgi ve belgelere göre; eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden; evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK'nun 202. maddesi uyarınca edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.

Somut olaya gelince, davacının kooperatif üyeliği 1991 yılında başlamıştır. Yanlar, 25.07.1995 tarihinde resmi nikahlı evlenmişlerdir. Tanıma ve tenfiz kararı 05.05.2011 tarihinde kesinleşmiştir.

Dava konusu taşınmaz kaydı ferdileştirme yoluyla 30.12.2009 tarihinde davalı adına oluşturulmuştur. Davacı taraf tasfiye halindeki Yeni ...Konut Yapı Kooperatifi Başkanlığına verdiği 15.12.2003 tarihli dilekçesiyle “... kooperatif hissesini, borçsuz olarak davalıya devrettiğini, kendi adına olan üyelik kaydının silinerek, davalı eşi H. K.'nın üye kaydedilmesine muvafakat ettiğini...” talep etmiştir.

Bu durumda, davacı vekilinin 03.09.2010 günlü dava dilekçesindeki “... davalı eşine jest olarak devretmiş...” cümlesi ile anılan kooperatif başkanlığına bizzat imzalayarak sunduğu az yukarıda muhtevası yazılı kooperatif hissesinin devrine ilişkin dilekçesi kapsamı ve buna dayalı olarak davalı adına ferdileştirme yoluyla oluşturulan tapu kaydı dikkate alındığında bu işlemin gizli bağış olduğu, gizli bağıştan rücu koşullarında gerçekleşmediği; esasen, böyle bir dava ve iddiada bulunulmadığından; davacının davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere kabul kararı verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan bu nedenlerle yerindedir. Kabulüyle yerel mahkeme kararının açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. ( HMK m.297/ç ) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 815,15 TL peşin harcın istek halinde davalıya iadesine, 08.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı