Mesajı Okuyun
Old 14-06-2013, 22:20   #2
muzafferaytekin

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım, tasarı halindeyken kanun metnini inceleme fırsatım olmamıştı, sonunda yasalaştığını öğrenince bir göz attım.Merak ettiğim kısmı kamulaştırma ile ilgili olan değişikliklerdi. okudukça resmen şok oldum. Sadece kamu kurumlarının sırtındaki borç yükünü uzun vadede azaltmak için hazırlanmış ve çıkarılmış, (başından sonuna kadar siyasi) bir düzenleme olduğunu düşünüyorum.
Bir örnek vermek isterim, Aynı torba yasanın 22. maddesi:
MADDE 22- 2942 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 7- Mülga 31/8/1956 tarihli ve 6830 sayılı İstimlak Kanununun 16 ve 17 nci maddeleri ile 2942 sayılı Kanunun mülga 16 ve 17 nci maddeleri uyarınca mahkemelerce idare adına tescil kararı verilen kamulaştırmalarda tebligatlar ve diğer kamulaştırma işlemleri tamamlanmış sayılır. Bu kamulaştırma işlemleri sebebiyle hiçbir hak
ve alacak talebinde bulunulamaz; kamulaştırmaya veya bedeline karşı itiraz davaları açılamaz; açılmış ve devam eden davalar bu madde hükmü uygulanarak sonuçlandırılır.” şeklindedir.
Benim en basit Türkçe'yle bu maddeden anladığım şudur:"evet zamanında usuli işlemleri tamamlamadan (tebligat ve diğer kamulaştırma işlemleri gibi) kamu kurumları mahkemelere başvurmuş ve -hernasılsa- taşınmazı kendi adına tapuda tescil ettirmiş olabilir. Artık bu durumda "kamulaştırma bedelinin tespiti ve tazmini" açmayınız, çünkü bu kanun ile artık dava açmanız mümkün değildir.
Mülkiyet hakkı Anayasa ve uluslararası sözleşmeler ile korunmuyor muydu? Ben mi yanlış hatırlıyorum? Peki ya hak arama özgürlüğü nasıl kısıtlanıyor? (konunun başında biraz çekinerek yazmıştım fakat hakikaten kamu kurumlarının menfaatini korumak için verilmiş siyasi bir düzenleme gibi geliyor bana)
Ben de hazır konu başlığı açılmışken bu sorulara cevap bulmak istiyorum. Teşekkür ederim, saygılar...