Mesajı Okuyun
Old 08-03-2020, 11:24   #12
gülnihal çevik

 
Varsayılan

Konu açılalı çok olmuş, ancak bugün başlıktan ben de istifade ettim ve dahili davalıların tebligat adreslerinin tespiti konusunda şöyle bir Yargıtay Kararına ulaştım.


YARGITAY Hukuk Genel Kurulu
2014/266 E. ,
2015/1547 K.

Taraflar arasındaki “ortaklığın giderilmesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kırıkkale 2. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 23.05.2013 gün ve 2013/291 E., 2013/606 K. sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 20.09.2013 gün ve 2013/11653 E., 2013/11881 K. sayılı ilamıyla;
(...Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davacılar vekilinin davada taraf gösterilmeyen tapu kayıt maliklerini kendisine tanınan kesin süre içinde davaya dahil ederek adreslerini bildirmediği gerekçesi ile 6100 sayılı HMK’nın 119/1-b, 2. maddesi hükmü gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesi neticesinde mahkemece 24.06.2013 günlü 1 no’lu ara kararı ile davacıya tapu kayıtlarında malik olarak görünen tüm hissedarları davaya dahil etmesi için bir haftalık kesin süre verildiği anlaşılmıştır.
Davacılar vekili söz konusu ihtar üzerine 06.05.2013 tarihli dilekçesi ile 38 kişiyi davaya dahil etmek üzere dilekçe vermiş, bu kişilerin adreslerini bilemediğini, adreslerinin Tapu Müdürlüğünden ve Nüfus Müdürlüğünden sorulması ya da bu kurumlardan araştırılması için kendisine yetki verilmesini istemiştir.
Davacılar vekili kendisine yapılan ihtarın gereğini kesin süre dolmadan yerine getirmek amacıyla, 06.05.2013 tarihinde yerine getirerek tapu kayıtlarında malik görünen tüm hissedarların davaya dahil edilmeleri için başvurmuştur. Bu kadar kısa bir süre içinde 38 kişinin adreslerini tespit edip mahkemeye bildirememesi davacılara izafe edilebilecek bir ihmal olarak değerlendirilemez. Bu durumda mahkemece, 06.05.2013 tarihli dilekçede isimleri bildirilmiş olan tapu maliklerinin adresleri mahkemece araştırılarak usulünce taraf teşkili sağlanması gerekirken 26.04.2013 tarihli ihtarın gereğinin yerine getirilmediğinden bahisle HMK’nın 119/1-b,2 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davacılar vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacılar, Kırıkkale İli, Yahşihan İlçesi'ndeki, ada ve parsel numaraları dava dilekçesinde açıklanan, tarafların iştiraken malik bulundukları 16 adet taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesini istemişlerdir.
Bir kısım davalılar vekili, dava konusu taşınmazların aynen taksiminin mümkün olup olmadığı konusunda araştırma yapılması gerektiğini belirterek, aynen taksimin mümkün olması halinde ortaklık taksim yoluyla giderileceğinden davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkeme, davacı tarafın davada taraf gösterilmeyen tapu kayıt maliklerini kendisine tanınan kesin süre içinde davaya dahil ederek adreslerini bildirmediği gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 119/1-b,2. maddesi hükmü gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar vermiş; davacılar vekilinin temyizi üzerine karar Özel Dairece, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmuştur.
Mahkeme, önceki gerekçeleri genişletmek suretiyle ilk kararında direnmiş; hükmü davacılar vekili temyize getirmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; ortaklığın giderilmesi istemine ilişkin davada, dava dilekçesinde bulunması zorunlu unsurlardan olan dahili davalıların adres bilgilerinin, verilen kesin süreye rağmen tamamlanamaması gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemleri Kanunu'nun 119/1-b,2. maddesi gereğince davanın açılamamış sayılmasına karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle 6100 sayılı Kanun'un 119/1-2. maddesinde dava dilekçesinde eksiklik bulunması durumunda uygulanacak usul kuralları düzenlenmiş ise de, somut olayda davacılar vekilinin, dahili davalı tapu maliklerinin açık adreslerini bilmediğini süresi içinde belirttiği gözetildiğinde; mahkemece, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'ndaki düzenlemeler dikkate alınarak, öncelikle 06.05.2013 tarihli dilekçede isimleri bildirilmiş olan dahili davalı tapu maliklerinin mernise kayıtlı adreslerinin saptanması, buradaki adreslerine tebligat yapılması, mernis adresleri bulunamadığı takdirde adres araştırması yapılarak, adres tesbiti yoluna gidilmesi gerektiğinden, anılan maddenin uygulama yeri bulunmadığı kurul çoğunluğunca benimsenmiştir.
Yapılan görüşmeler sırasında, bir kısım üyelerce, 6100 sayılı HMK’nun 119/1.maddesinde, dava dilekçesinde belirtilmesi zorunlu unsurların sayıldığı, davalının ad ve soyadı ile adresinin zorunlu unsur olarak gösterildiği, aynı maddenin 2. fıkrasında ise buna uyulmamasının müeyyidesinin belirtildiği, 6100 sayılı Kanun'un 119/2. maddesi hükmünün uygulanmasının kamu düzenine ilişkin emredici nitelikte bir usul kuralı olduğu, mahkemece, bu usul kuralı çerçevesinde davacı tarafa dahili davalıların adreslerini bildirmesi için kesin süre verilmesi, bu nedenle yerel mahkeme direnme kararının değişik gerekçe ile bozulması gerektiği ileri sürülmüş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğunca yukarıda belirtilen nedenlerle benimsenmemiştir.
O halde, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine 10.062015 gününde oyçokluğu ile karar verildi.