Mesajı Okuyun
Old 25-12-2009, 13:36   #2
av.araf

 
Varsayılan

Şöyle birşeyler var ama işinize yarar mı bilmiyorum



T.C. YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ E. 2004/14643

K. 2004/14727 T. 30.12.2004

• İDARENİN HATALI ÖDEME YAPMASI ( Fazla Ödenen Miktarın Sebepsiz Zenginleşme Hükümlerine Göre İadesi Talebi - Zamanaşımı Süresinin Başlangıcı )

• SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME HÜKÜMLERİNE DAYALI İADE TALEBİ ( Hastane Döner Sermayesinden Yapılan Fazla Ödeme Nedeniyle - Zamanaşımı Süresinin Başlangıcı )

• ZAMANAŞIMININ SÜRESİNİN BAŞLANGICI ( Hastane Döner Sermayesinden Yapılan Fazla Ödemenin Sebepsiz Zenginleşme Hükümlerine Göre İadesi Talebi )

• DÖNER SERMAYEDEN YAPILAN FAZLA ÖDEMENİN SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME HÜKÜMLERİNE GÖRE İADESİ TALEBİ ( Zamanaşımı Süresinin Başlangıcı )

818/m.66,128


ÖZET : 1- Davada, davalının Sağlık Müdür Yardımcılığına ikinci görev olarak atandığı dönemde Devlet Hastanesi Döner Sermayesinden fazla ödeme yapıldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsili istenilmiştir. Herhangi bir şart tasarrufuna dayanmayan, salt hatalı ödemenin, haksız iktisap kuralları çerçevesinde istenip istenemeyeceği tartışılmadan, yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.
2- Haksız iktisapta zamanaşımının başlangıcı, verme ya da ödeme tarihi değil, zarar görenin verdiğini geri almaya hakkı olduğunu öğrenme tarihidir. Mahkemece, ödeme tarihinin zamanaşımının başlangıcına esas alınması usul ve yasaya aykırıdır.
DAVA : Dava dilekçesinde 4.456.600.000 lira alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davada, davalının Sağlık Müdür Yardımcılığına ikinci görev olarak atandığı dönemde Devlet Hastanesi Döner Sermayesinden 4.556.600.000 lira fazla ödeme yapıldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsili istenilmiştir.
Mahkemece, Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 1968/8-1973/14 sayılı ilamında yanlış işlemin 90 günlük hak düşürücü süreden sonra geri alınamayacağı ve bundan ayrı olarak da idarenin ödeme yaptığı tarihte öğrenmiş sayılacağı bu durumda da sebepsiz iktisap hükümlerine göre bir yıllık zamanaşımı süresinin dolduğundan ötürü davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davada, davalıya yapılan ödemenin daha önce bu yolda alınmış bir idari karara dayandığı iddia ve ispat edilmiş değildir. Ödemenin hatadan kaynaklandığı kabul edilmektedir.
Mahkemenin dayandığı Danıştay İçtihadı Birleştirme Kararı ile çözümlenen husus; hatalı intibak veya hatalı terfi işlemi gibi bir şart tasarrufun sonradan idare tarafından geri alınması halinde, daha önce bu şart tasarrufa dayanılarak memura yapılmış olan fazla ödemenin nedensiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri istenmesinin idare hukuku ilkelerine göre mümkün olup olmadığına ilişkindir.
Bu İBK.nun idare tarafından yapılan bütün ödemelere uygulanması halinde, idarenin haksız iktisap kurallarından hiçbir zaman yararlanamaması ve memurların yapmış oldukları bütün hatalı ödemelerin idare tarafından gerek ödeme yapılan kişilerden, gerekse ödemeyi yapandan geri alamaması gibi bir sonuç doğuracağı ve bunun da idareyi işlemez duruma getireceği gerekçesiyle savunulamayacağı H.G.K. 5.12.1984 tarih 387/997 sayılı kararı ile kabul edilmiştir.
O halde herhangi bir şart tasarrufuna dayanmayan salt hatalı ödemenin Borçlar Hukukunun haksız iktisap kuralları çerçevesinde istenip istenemeyeceği tartışılmadan yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; haksız iktisapta zamanaşımı başlangıcı BK. mad. 66 uyarınca verme ya da ödeme tarihi değil, zarar görenin verdiğini geri almaya hakkı olduğuna ıttıla tarihidir. Resmi kuruluşlarda bu zamanaşımı başlangıcı dava açmaya yetkili makamın ıttıla tarihidir. Mahkemece, ödeme tarihinin zamanaşımının başlangıcına esas alınması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.12.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C. YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/416 K.2005/589 T. 1.2.2005

• İDARENİN FAZLADAN ÖDENEN KATKI PAYINI GERİ İSTEMESİ ( Hatadan Kaynaklanan/Yapılan Ödemenin Daha Önce Alınmış Bir İdari Karara Dayanmadığı - BK. Md. 62 Koşullarına Göre Geri İstenebileceği )

• SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME ( İdarenin Hatadan Kaynaklanan Fazladan Ödenen Katkı Payını BK. Md. 62 Koşullarına Göre Geri İsteyebileceği - Yapılan Ödemenin Daha Önce Alınmış Bir İdari Karara Dayanmadığı )

• KATKI PAYININ GERİ İSTENMESİ ( İdarece Hataen Fazladan Ödenen/Yapılan Ödemenin Daha Önce Alınmış Bir İdari Karara Dayanmadığı - BK. Md. 62 Koşullarına Göre Geri İstenebileceği )

818/m.62


ÖZET : Mahkemece, uzman bilirkişi aracılığı ile saptanan ve davacının almaya hak kazandığı alacağın tahsiline karar verilmesi gerekir. "Hatalı terfi ve intibak nedeniyle fazla yapılan ödemelerin davalının hilesi ve gerçek dışı beyanı ile yokluk ve mutlak butlan ile malul olmadığı için geri istenemeyeceği"ne yönelik İ.B.K. kararına dayanılarak, davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu İ.B.K.nın idare tarafından yapılan bütün ödemelere uygulanması halinde, idarenin haksız iktisap kurallarından hiçbir zaman yararlanamaması ve memurların yapmış oldukları bütün hatalı ödemelerin idare tarafından gerek ödeme yapılan kişilerden, gerekse ödemeyi yapandan geri alınamaması gibi bir sonuç doğuracağı ve bununda idareyi işlemez duruma getireceği kabul edilmelidir.
DAVA : Dava dilekçesinde 4.104.100.000 lira alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Dava da, davacı Sağlık Bakanlığı tarafından davalı doktora fazladan ödenen katkı payı miktarı 4.104.100.000 liranın davalıdan tahsili talep edilmiştir.
Mahkemece; davalıya yapılan fazla ödemenin yokluk ve mutlak butlan ile malül olmadığından ödeme tarihinden dava tarihine kadar 60 günlük iptal davası süresi geçmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosya kapsamından, davalıya yapılan ödemenin daha önce bu yolda alınmış bir idari karara dayandığı iddia ve ispat edilmediği anlaşılmaktadır. Davalıya yapılan ödemenin hatadan kaynaklandığı kabul edilmektedir.
BK.nun 62. maddesi gereğince, borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse, yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Bu maddede belirtilen yanlışlık, eda ile ilgili olup, edada bulunan da bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır. Başka bir deyişle davacı idarenin hataya düşmeseydi, davalıya edada bulunmayacağı anlamına gelmektedir.
O halde dava konusu alacağın BK.nun 62. maddesindeki koşullara göre geri istenebileceği anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece; uzman bilirkişi aracılığı ile saptanan ve davacının almaya hak kazandığı alacağın tahsiline karar verilmesi gerekirken, mahkemece; "hatalı terfi ve intibak nedeniyle fazla yapılan ödemelerin davalının hilesi ve gerçek dışı beyanı ile yolluk ve mutlak butlan ile malül olmadığı için geri istenemeyeceğine yönelik Y.İ.B. Büyük Genel Kurulunun 27.1.1973 tarih, 72/6 E., 73/2 K sayılı kararına" dayanılarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Çünkü mahkemenin dayandığı İ.B.K ile çözümlenen husus; hatalı intibak veya hatalı terfi işlemi gibi bir şart tasarrufun sonradan idare tarafından geri alınması halinde, daha önce bu şart tasarrufa dayanılarak memura yapılmış olan fazla ödemenin nedensiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri istenmesinin idare hukuku ilkelerine göre mümkün olup olmadığına ilişkindir.
Bu İ.B.K.nın idare tarafından yapılan bütün ödemelere uygulanması halinde, idarenin haksız iktisap kurallarından hiçbir zaman yararlanamaması ve memurların yapmış oldukları bütün hatalı ödemelerin idare tarafından gerek ödeme yapılan kişilerden, gerekse ödemeyi yapandan geri alınamaması gibi bir sonuç doğuracağı ve bununda idareyi işlemez duruma getireceği kabul edilmelidir.
Herhangi bir şart tasarrufuna dayanmayan salt hatalı ödemenin Borçlar Hukukunun haksız iktisap kuralları çerçevesinde istenip istenemeyeceği tartışılmadan yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 1.2.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
kazancı