Mesajı Okuyun
Old 27-12-2007, 16:40   #5
ahmetyılmaz

 
Varsayılan

T.C.
DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No
: 1970/02000
Karar No
: 1971/01762
Davacı: Şaban Balcıoğlu,

Vekili: Av. Ömer Balcıoğlu,

Davalı: Kayseri Belediye Başkanlığı

Davanın Özeti: Davacı Mahmut Kadı mütevellisi, vakfa ait gayrimenkulün 6830 sayılı Kanun hükümlerine göre kamulaştırılması hakkında belediye encümenince verilen 23.08.1968 tarih ve 4496 sayılı kararla, belediye başkanlığına 02.03.1970 tarihli dilekçe ile yaptığı müracaata cevap olarak verilen ve vakfa ait gayrimenkulün 6830 sayılı Kanuna göre kamulaştırılması sebebiyle sözü geçen kanunun 30 uncu maddesinin hadiseye uygulanamıyacağına dair 28.03.1970 tarihli yazı ile tesis edilen işlemin, Mahmut Kadı Vakfının mülhak bir vakıf olup müstakil hükmi şahsiyeti bulunduğunu, mülhak vakıfların mütevelli tarafından idare edildiğini, Vakıflar Genel Müdürlüğünün sadece murakabe yetkisi olduğunu, kamulaştırma kararının Vakıflar Bölge Müdürlüğüne tebliği usul ve kanuna aykırı olduğu gibi 6830 sayılı Kanunun 30 uncu maddesine istinaden anlaşma yolu ile alınması gereken gayrimenkulün kamulaştırılmasının kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek iptalini istemektedir.

Davalının Savunması Özeti: Davalı İdare, kamulaştırma kararının o sırada vakfın mütevellisinin münhal bulunması sebebiyle Vakıflar Bölge Müdürlüğüne tebliğ edildiğini, fakat kanuni süre içinde dava açılmadığını, Yargıtay Kararının hadiseye kabili tatbik olmadığını, zira mütevelliğin boş olduğunu zaman içinde Vakıflar Bölge Müdürlüğünün dava açmaya yetkili bulunduğunu bu yüzden tezyidi bedel davası açıldığını, belediyenin kanunen ifasına memur bulunduğu imar planının tatbikini sağlamak maksadıyla kamulaştırma kararı aldığını savunarak davanın reddini istemektedir.

Raportör Yardımcı Selçuk Hondu'nun Düşüncesi: Davacı Mahmut Kadı namı ile anılan mülhak vakfa ait gayrimenkulün kamulaştırılması hakkında belediye encümenince verilen kararın iptalini istemektedir.

Davacı Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 28.06.1969 tarihli kararına istinaden kamulaştırma kararının mütevelliğin boş bulunduğu sırada Vakıflar Bölge Müdürlüğüne tebliğinin usulsüz olduğunu bu sebeple davada süre aşımı bulunmadığını ileri sürmektedir.

Davanın esasının incelenmesinden önce bu süre aşımı meselesinin halli gerekmektedir. 2762 sayılı Vakıflar Kanununun 21. ve Vakıflar Nizamnamesinin 10 uncu maddesi ile mütevellisi münhal bulunan mülhak vakıflarla ilgili işlerin Vakıflar Umum Müdürlüğünce görüleceği kabul edilmiştir. Mütevelliğin boş olduğu devrede mütevellinin sahip olduğu temsil hakkı ve diğer hak ve vecibeler Vakıflar Umum Müdürlüğüne geçmektedir. Tabii olarak dava açmak hakkı da, her ne kadar mülhak vakfın idaresinin bu devrede vakıflar idaresine geçmesi mülhak vakfın mahiyetine ve vakıfın iradesine aykırı gibi görünürse de hakikatta bu husus varit değildir. Zira vakıflar idaresinin bu idare yetkisi daimi olmayıp geçicidir. Sonra vakfın hukukunun siyaneti içinde lüzumludur. Eğer bu devrede vakıflar idaresinin temsil yetkisi kabul edilemez ise mesela vakfa vaki bir müdahale halinde bu müdahalenin men'i için dava açılamıyacak veya hadisede olduğu gibi belediye hizmet görmek için kamulaştırma kararı alacak fakat mütevelli seçilinceye kadar bu kararı tebliğ edilemiyecek ve hizmet aksayacaktır.

Vakıflar İdaresinin mülhak vakıflar da mütevelliğin boş olduğu devredeki yetkisini sadece kontrol ve murakabe yetkisi olarak kabul edemeyiz. Zira Vakıflar Kanununun müteaddit hükümlerinde zaten mülhak vakıfların murakabesi için vakıflar idaresine yetki verilmiştir.

Hadisede Mahmut Kadı Vakfına ait gayrimenkulün kamulaştırılmasına dair karar 12.06.1969 tarihinde Vakıflar Bölge Müdürlüğüne tebliğ edildiğine göre yukarıdaki açıklama muvacehesinde 6830 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinde gösterilen 15 günlük süre içinde Vakıflar Bölge Müdürlüğünce iptal davası açılması gerekirdi. Halbuki kanuni süre geçirilerek 04.05.1970 tarihinde dava açıldığından davanın süre aşımı yönünden reddinin gerekeceği düşünülmektedir.

Kanunsözcüsü Yurdanur Şendir'in Düşüncesi: İstimlak muamelesine ait tebligatın mülhak vakıf mütevellisine yapılması gerekirken, Bölge Müdürlüğüne yapılmasında isabet yoktur.

Diğer taraftan; belediyeler ancak imar planlarında amme hizmetine tahsis edilmiş olan yerleri istimlake yetkilidirler.

Davacı, tamamının istimlakine karar verilen gayrimenkulünün bir kısmının imar planında amme hizmetine ayrılan yere rastladığını iddia etmekte, davalı idare ise bu iddiayı karşılamamış bulunmaktadır.

Dava konusu belediye encümeni kararında da davacının gayrimenkulünün bir kısmının mı tamamının mı amme hizmetine tahsis edildiği açıklanmamıştır.

Bu durumda davacının gayrimenkulünün istimlakinde amme menfaati bulunup bulunmadığı anlaşılamamıştır. Bu sebeple dava konusu kararın iptali gerektiği düşünülmüştür.


TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Altıncı Dairesince işin gereği düşünüldü:

Davacı Mahmut Kadı mütevellisi, vakfa ait gayrimenkulün kamulaştırılması hakkında belediye encümenince verilen 23.08.1968 tarihli kararla, belediye başkanlığına dilekçe ile müracaat üzerine cevap olarak verilen vakfa ait gayrimenkulün 6830 sayılı Kanun hükümlerine göre kamulaştırılması sebebiyle sözü geçen Kanunun 30 uncu maddesinin uygulanacağına dair 28.03.1970 tarihli yazı ile tesis edilen işlemin iptalini istemektedir.

İncelenen dosya münderecatından Mahmut Kadı ismi ile anılan mülhak vakfın mütevellisi Osman Kocabay'ın 27.02.1969 tarihinde ölümü üzerine mütevelliğin merkez Tevcih Komisyonunun 24.10.1969 tarih ve Mül, M. 14 - 12 sayılı kararı ile 24.10.1969 tarihinde davacı Şaban Balcıoğluna tevcih edildiği, bu vakfa ait gayrimenkulün kamulaştırılmasına dair belediye encümeninin 23.08.1968 tarihli kararının da o sırada vakfın mütevellisinin bulunmaması sebebiyle Kayseri İkinci Noterliği vasıtasiyle 12.06.1969 tarihinde Vakıflar Bölge Müdürü Müstak İzen'e tebliğ edildiği anlaşılmıştır. 2762 sayılı Vakıflar Kanununun 21 inci maddesinde «Boş kalan mütevellilik, yenisine verilinceye kadar, vakıf işlerine. Umum Müdürlük bakar» hükmü konmuş olup bu kanunun tatbikine dair Vakıflar Nizamnamesinin 10 uncu maddesinde de «Mazbut Vakıflar Evkaf Umum Müdürlüğünce idare ve temsil olunacakları gibi her ne suretle olursa olsun tevliyeti boş kalan mülhak vakıfların işlerine de yeni mütevelli tayin oluncaya kadar Umum Müdürlükçe bakılır» denilmektedir.

Bu maddeler metinleri Bölge müdürlüğüne yapılan istimlak tebligatı ile mülhak vakfın ilzam edilmesini gerektirecek niteliktedir. Ayrıca Bölge Müdürlüğünün davacı ve davalı olma ehliyeti de mevcuttur.

Bu nedenlerle Mahmut Kadı Vakfına yukarıda bahsedilen 21 ve 10 uncu madde hükümlerine istinaden bakmakta olan Vakıflar Bölge Müdürlüğünün, vakfa ait gayrimenkulün istimlak edildiğini gösterir belediye encümen kararının tebliğinden itibaren kanuni süre içinde iptal davasını açması gerekirdi.

Hadisede belediye encümeninin kamulaştırma kararı Kayseri İkinci Noterliği vasıtasiyle Vakıflar Bölge Müdürlüğüne 12.06.1969 tarihinde tebliğ edildiği halde 6830 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinde gösterilen 15 günlük dava açma süresi geçirilerek 04.05.1970 tarihinde iptal davası açılmıştır.

Davanın belediye başkanlığının 28.03.1970 tarihli yazısı ile tesis edilen işlemle ilgili kısmına gelince,

Vakıflar Kanununun 6 ncı maddesinde «mülhak vakıflar, Vakıflar Umum Müdürlüğünce niyabeten idare olunsa bile ayrı ayrı birer hükmi şahsiyet sayılır. Bunlar kendi taahhütleriyle ilzam olunur ve borçlarını kendi mallarından öderler» denilmektedir. Bu hüküm karşısında hadisede 6830 sayılı Kanunun amme hükmi şahısları ve müesseselerine ait gayrimenkullerin bu idarelerden birine lüzumlu olması halinde anlaşma yolu ile işi halledeceklerine dair olan 30 uncu maddesinin uygulanması mümkün bulunmadığından belediye başkanlığınca tesis edilen işlemde kanunsuzluk görülmemiştir.

Açıklanan sebeplerle davanın belediye encümeninin kamulaştırma kararının iptali ile ilgili kısmının süre aşımı sebebiyle, diğer kısmının da esas yönünden reddine 30 lira karar ve ilam harcı ve diğer yargılama giderleri davacı tarafından peşin olarak ödendiğinden bu giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına 25.05.1971 tarihinde oybirliği ile karar verildi.