Mesajı Okuyun
Old 08-06-2006, 11:57   #12
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/19713
K. 2006/4349
T. 29.3.2006

• EŞİN EVLAT EDİNMEYE İZNİ ( Davacının İki Yılı Aşkın Süreden Beri Eşinden Ayrı Yaşamakta Olması Yüzünden Birlikte Evlat Edinmesinin Mümkün Olmadığını İspat Etmesi Halinde Tek Başına Evlat Edinebildiği )

• EŞLERİN EVLAT EDİNMESİ ( Otuz Yaşını Doldurmuş Olan Eş Diğer Eşin Ayırt Etme Gücünden Sürekli Olarak Yoksunluğu veya İki Yılı Aşkın Süreden Beri Nerede Olduğunun Bilinmemesi Halinde Tek Başına Evlat Edinebildiği )

• TEK BAŞINA EVLAT EDİNME ( Davacının İki Yılı Aşkın Süreden Beri Eşinden Ayrı Yaşamakta Olması Yüzünden Birlikte Evlat Edinmesinin Mümkün Olmadığını İspat Etmesi Halinde Tek Başına Evlat Edinebildiği )

4721/m.306,307/2

ÖZET : Eşler, kural olarak birlikte evlat edinebilirler. Ancak, otuz yaşını doldurmuş olan eş, diğer eşin ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksunluğu veya iki yılı aşkın süreden beri nerede olduğunun bilinmemesi ya da mahkeme kararıyla iki yılı aşkın süreden beri eşinden ayrı yaşamakta olması yüzünden birlikte evlat edinmesinin mümkün olmadığını ispat etmesi halinde, tek başına evlat edinebilir.

Olayda, davacının eşi, duruşmaya gelerek davaya muvafakat ettiğine ilişkin beyanda bulunduğundan, eşlerin tek başına evlat edinebilmesi için öngörülen yasal şartlar oluşmamıştır.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 306. maddesinin birinci fıkrasında yer alan hüküm ile eşlerin, ancak birlikte evlat edinebilecekleri öngörülmüştür.

Anılan Kanunun "Tek başına evlat edinme" kenar başlığını taşıyan 307. maddesinin 2. fıkrasında da "otuz yaşını doldurmuş olan eş, diğer eşin ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksunluğu veya iki yılı aşkın süreden beri nerede olduğunun bilinmemesi ya da mahkeme kararıyla iki yılı aşkın süreden beri eşinden ayrı yaşamakta olması yüzünden birlikte evlat edinmesinin mümkün olmadığını ispat etmesi halinde, tek başına evlat edinebilir." Hükmüne yer verilmiştir.

Davacının eşi Sedat Süalp'in, duruşmaya gelerek davaya muvafakat ettiğine ilişkin beyanda bulunduğu anlaşılmış olup, eşlerin tek başına evlat edinebilmesi için öngörülen yasal şartların oluşmamasına rağmen, mahkemece TMK'nın 307/2. maddesi hükmüne aykırı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, 29.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır. www.kazanci.com.tr