Mesajı Okuyun
Old 21-11-2007, 00:33   #2
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
7.Hukuk Dairesi
Esas: 2007/549
Karar: 2007/658
Karar Tarihi: 27.02.2007
ÖZET: Davalının atık suların uzaklaştırılması konusundaki davacı kurum hizmetlerden yararlandığının saptanması halinde dosya uzman bilirkişiye verilerek davalının sorumlu tutulabileceği atık su bedelinin ve takip tarihi itibarıyla davacının isteyebileceği alacak miktarının belirlenmesi için uzman bilirkişiden rapor alınmalı sonucuna göre bir karar verilmelidir.

(2560 S. K. m. 2, 23, Ek.5) (2464 S. K. m. 97)
Dava: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafça istenilmiş olup, temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşılmakla; dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu, tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü:
Karar: 1- Dava niteliği ve içeriği itibarıyla tacir yada tacir sayılan taraflar arasında haksız fiilden, bir başka deyişle kaçak kuyu suyu kullanmadan kaynaklanan tazminat alacağının tahsili için başlatılan icra takibine karşı öne sürülen itirazın iptali istemine ilişkindir.
İddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, bu yolla saptanan dava niteliğine, dosya kapsamında toplanıp değerlendirilen delillere, delillerin takdir, tahlil ve tartışımına ilişkin hükümde gösterilen gerekçelere, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 97. maddesinin birinci fıkrası hükmündeki <ve belediye ve mücavir alan sınırları içinde yeraltı sularından kamu ve özel kişiler tarafından elde edilen kullanma ve sanayi sulan> sözcüklerinin Anayasa Mahkemesinin 31.03.1987 gün ve 1986/20 esas, 1987/9 karar sayılı ilamı ile iptal edilmesi ve yerine yeni bir yasal düzenleme yapılmaması karşısında, belediyelerin kamu ve özel kişilere ait taşınmazlarda açılan kuyulardan elde edilecek yeraltı sulan için su bedeli almalarının yasal dayanağının ortadan kalkması nedeniyle buna istinaden çıkartılan ASKİ Tarifeler Yönetmeliği hükmünün uygulanmasına da imkan bulunmamasına, bunun sonucu olarak mahkemece davacının kaçak su bedeli isteyemeyeceğine ilişkin gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı tarafın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
2- Davacı tarafın atık su bedeline yönelik temyiz itirazına gelince, mahkemece davanın tümüyle reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç davanın niteliğine, konuyu düzenleyen yasal düzenlemelere, toplanan delillere uygun düşmemiştir.
2560 sayılı İSKİ Genel Müdürlüğünün Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanuna 3305 sayılı kanunla eklenen Ek Madde 5 hükmü ile, bu kanunun diğer Büyükşehir Belediyelerinde de uygulanması imkanı sağlanmış, davacı ASKİ Genel Müdürlüğü de anılan kanun hükümlerine göre kurulmuştur. 2560 sayılı kanunun 2/b maddesi hükmünde kullanılmış sular ile yağış sularının toplanması, yerleşim yerlerinden uzaklaştırılması ve zararsız bir biçimde boşaltına yerine ulaştırılması v.b. Büyükşehir belediyeleri bünyesinde ayrı bir tüzel kişilik olarak kurulacak su ve kanalizasyon idarelerinin görevleri arasında sayılmış, 23. madde hükmü ile de, kurulacak su ve kanalizasyon idarelerine su satışı, kanalizasyon tesisi bulunan yerlerdeki kullanılmış suların uzaklaştırılması, septik çukurların boşaltılması giderleri için tarifeler yapmak, tarifelerin tespiti ve tahsilatla ilgili usul ve esasları belirlemek üzere yönetmelik çıkarma yetkisi verilmiştir. Görev bölgelerinde, su ve kanalizasyon idarelerince yerine getirilecek bu hizmetin bir kamu hizmeti olduğu, kanun ve çıkartılacak yönetmelik ve yayınlanacak tarifeler uyarınca alınması öngörülen bedellerin de bu hizmetin karşılığı olarak alınan bir ücret olacağı, abone olsun veya olmasın hizmetten yararlanan herkesin belirlenecek bu bedelleri ödemesi gerektiği kuşkusuzdur.
Davacı ASKİ Genel Müdürlüğünce yayınlanan Tarifeler Yönetmeliğinin 5. maddesinde su abonesi ve atık su (kullanılmış su) abonesi olmak üzere iki tür abonelik sayılmış, 6. maddesi hükmünde kuyu aboneliği <Yeraltı sularından kullanma ve sanayi suyu elde eden abonelikler> olarak tanımlanmış, kuyusu bulunan kamu ve özel hukuk tüzel kişilerinin idareye başvurarak kuyu abonesi sözleşmesi yapmak zorunda oldukları açıklanmış, ayrıca yayınlanan <Atık suların Kanalizasyon Şebekesine Deşarj Yönetmeliği>nin 2. maddesi hükmünde de atık su kaynakları <Faaliyet ve üretimleri nedeniyle atık su üreten konutlar, ticari binalar, endüstri kuruluşları, tarımsal alanlar, kentsel bölgeler eğitim kuruluşları, tamirhaneler, atölyeler, hastaneler ve benzeri kurum, kuruluş ve işletmeler> olarak tanımlandıktan sonra diğer maddelerinde ilkeler ve yasaklar saptanarak, evsel ve endüstriyel atık su kaynaklarının kanalizasyon şebekesine veya alıcı ortama deşarj koşulları ve yine kanalizasyon şebekesinin bulunmadığı yerlerdeki atık su kaynaklarının uyacakları esaslar, yönetmeliğe aykırı davranış halinde yapılacak iş ve işlemler kapsamlı biçimde açıklanmıştır.
Davacı ASKİ Genel Müdürlüğü, az önce açıklanan yasal düzenlemeler doğrultusunda belirli dönemlerde yayınladığı tarifelerle alınacak su ve atık su bedellerini belirleyip duyurduğu anlaşılmaktadır. Kiraladığı taşınmazdaki kuyudan elde ettiği suları oto yıkama işinde kullanan davalının, kullandığı kuyu suyu kadar da atık su üretmiş olacağı ve davacı kurum tarafından verilen hizmetlerden yararlanarak atık suları kanalizasyon şebekesi vasıtasıyla işyerinden uzaklaştırması halinde, tarife ile belirlenen atık su bedelinden sorumlu tutulması gerekeceği kuşkusuzdur. Ne var ki, mahkemece davalının atık suların uzaklaştırılması konusundaki davacı kurum hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı araştırılıp soruşturulmamış, açıklanan olgular dikkate alınmaksızın karar verilmiştir. Eksik araştırma ve soruşturmayla hüküm kurulamaz.
O halde, mahkemece öncelikle taraflardan sorularak ve gerekirse mahallinde keşif yapılarak kuyu suyunun kullanıldığı işyerinin bulunduğu yerde ASKİ kanalizasyon şebekesi bulunup bulunmadığı, varsa işyerinin kanalizasyon şebekesine bağlı olup olmadığı, kullanılan suların işyerinden ne şekilde uzaklaştırıldığı araştırılıp soruşturulmalı, davalının atık suların uzaklaştırılması konusundaki davacı kurum hizmetlerden yararlandığının saptanması halinde dosya uzman bilirkişiye verilerek davalının sorumlu tutulabileceği atık su bedelinin ve takip tarihi itibarıyla davacının isteyebileceği alacak miktarının belirlenmesi için uzman bilirkişiden rapor alınmalı ve toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Sonuç: Mahkemece böylesine bir araştırma ve soruşturma yapılmaksızın eksik araştırma ve soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davacı tarafın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan 13,10 YTL harcın istek halinde davacı tarafa iadesine, 27.02.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************