Mesajı Okuyun
Old 08-05-2012, 11:40   #4
tiryakim

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/558
K. 2007/6328
T. 7.5.2007
• MAHKEME DIŞI İKRAR ( Kesin Bir Delil Olmadığı - İkrarın Mahkeme Dışında Yapılması Halinde İkrar Başka Delil ve Emare İle Kanıtlanması Halinde Takdiri Delil Niteliğini Kazandığı )
• TAKDİRİ DELİL ( İkrarın Mahkeme Dışında Yapılması Halinde İkrar Başka Delil ve Emare İle Kanıtlanması Halinde Takdiri Delil Niteliğini Kazandığı )
• TAMAMLAYICI YEMİN ( Hakimin Kanaatini Güçlendirmek Üzere Lehine Harici İkrarda Bulunana Tamamlayıcı Yemin Yaptırılabileceği Gözetilerek Hasıl Olacak Sonucuna Uygun Bir Karar Verilmesi Gerektiği )
• İKRARIN TANIKLA İSPATI ( Mahkeme Dışı İkrarın Tanıkla Kanıtlanmasının Mümkün Olduğu )
1086/m.236/4,236/son
ÖZET : Mahkeme dışında yapılan ikrar kesin bir delil değildir. İkrarın mahkeme dışında yapılması halinde, ikrar başka delil ve emare ile kanıtlanması halinde takdiri delil niteliğini kazanır. Buna göre, mahkeme dışı ikrarın tanıkla kanıtlanması mümkündür.

Mahkemece, davaya konu alacağa ilişkin taraflara tanık dahil, her türlü delilleri sorulmalı, hakimin bu konudaki kanaatini güçlendirmek üzere, lehine harici ikrarda bulunana tamamlayıcı yemin yaptırılabileceği de gözetilerek hasıl olacak sonucuna uygun bir karar verilmelidir.

DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalı Mine adına kayıtlı 24 nolu parseldeki taşınmazı satın almak üzere anlaştıklarını ve satış bedeli olarak 10.000 DM ödeme yaptığını, ancak tapu ferağının verilmediğini, davalıların 8.000 DM ödeme yapıldığını kabul ettiklerinden 8.000 DM'nin döviz faizi ile ödetilmesini istemiştir.

Davalı, davacıya taşınmazın 1.900 YTL'ye satılması konusunda anlaşma yaptıklarını ve davacının 800 YTL dışında ödeme yapılmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, 8.000 DM'nin döviz faizi ile davalı Baki'den tahsiline, davalı Mine hakkındaki davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, satış bedeline karşılık olarak davalılara 8.000 DM karşılığı ödeme yaptığını ileri sürmüş, davalı Baki ise, kendisine 800 YTL ödeme yapıldığını, DM olarak ödeme yapılmadığını, davalı Mine de kendisine hiçbir ödeme yapılmadığını savunmuştur. Mahkemece, 800 YTL'nin davalı Baki'den tahsiline ilişkin verilen kararın faiz konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi nedeni ile bozulması üzerine, mahkemece davalı Baki'nin Jandarma'daki ifadesi gözetilerek, 8.000 DM'nin davalı Baki'den tahsiline karar verilmiştir. Davalı Baki'nin Jandarma'daki 05.07.2002 tarihli ifadesinde, "Zülfikar'a tarlamı 2.100 YTL'ye sattım. 8.000 DM peşinat aldım. Geriye 13.000 DM borç kaldı ve ödemedi" şeklinde beyanda bulunarak harici ikrarda bulunduğu ve 08.11.2002 tarihli Cumhuriyet Savcılığı huzurundaki ifadesinde ise, tarla sattığını ve karşılığında peşin olarak 800 YTL aldığını açıkladığı anlaşılmaktadır.

Mahkeme dışı ikrar, kesin bir delil değildir. Hakim, mahkeme dışı ikrarı doğrulayacak delil ve emare varsa, buna dayanarak karar verebilir ( HUMK m. 236/IV ). Eş söyleyişle, ikrarın mahkeme dışında yapılması halinde, ikrar başka delil ve emare ile kanıtlanması halinde takdiri delil niteliğini kazanır. Bu itibarla, mahkeme dışı ikrarın tanıkla kanıtlanması mümkündür. Hal böyle olunca mahkemece, davaya konu alacağa ilişkin taraflara tanık dahil, her türlü delilleri sorulmalı, hakimin bu konudaki kanaatini güçlendirmek üzere, lehine harici ikrarda bulunana tamamlayıcı yemin yaptırılabileceği de ( HUMK m. 236/son ) gözetilerek hasıl olacak sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın temyiz eden davalı yararına ( BOZULMASINA ), peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 07.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.