Mesajı Okuyun
Old 12-03-2007, 22:45   #5
Turkmen

 
Varsayılan

YARGITAY
14. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/3110
K. 2004/3977
T. 13.5.2004
• GÖREVLİ MAHKEME ( Tapuda İsim Düzeltilmesi Davaları - Taşınmazın Aynına İlişkin Bulunduğundan Taşınmazın Bulunduğu Yer Mahkemesinde Açılacağı )
• TAPUDA İSİM DÜZELTİLMESİ DAVALARI ( Mülkiyet Nakline Yol Açmamak İçin Mahkemece Yapılması Gerekenler )
• İSİM DÜZELTİLMESİ DAVALARI ( Tapu Kayıtlarında - Mülkiyet Nakline Yol Açmamak İçin Mahkemece Yapılması Gerekenler )
• TAŞINMAZIN AYNINA İLİŞKİN DAVA ( Tapuda İsim Düzeltilmesi - Taşınmazın Bulunduğu Yer Mahkemesinde Açılacağı )
1086/m. 13
4721/m. 702
ÖZET : İsim düzeltme davaları, taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan HUMK.nun 13. maddesi uyarınca, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır.

Tapu Sicil Müdürlüğüne yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır.

Mülkiyet nakline yol açmama için, tapu maliki olarak gözüken isimde bir şahsın bulunup bulunmadığı ilgili nüfus idaresinden araştırmalı, davacıyla tapu malikinin aynı kişiler olup olmadığı konusunda tapulama tespit bilirkişilerinin beyanlarına başvurulmalı, gerekirse keşif yapılmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.

Açıklanan hususlar gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme sonucu karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.

DAVA : Davacı R.A. tarafından, davalı Tapu Sicil Müdürlüğü aleyhine 16.10.2003 gününde verilen dilekçe ile tapuda kayıt düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.3.2004 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.

Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı, doğum tarihleri gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.

İsim düzeltme davaları, taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan HUMK.nun 13. maddesi uyarınca, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır.

Böyle bir davayı tapu maliki ile mirasçıları açabilir. Bunun yanısıra 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren yeni Türk Medeni Kanunu'nun 702. maddesinin son fıkrası ile ortaklardan herbirinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden, elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan herhangi biri de, tek başına tapuda miras bırakanla ilgili düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu tür davanın, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde, yetkiye dayanılarak dava açan kişinin, aktif dava ehliyeti vardır.

Tapu Sicil Müdürlüğüne yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırkende aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.

1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir.

2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir.

3-Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla; taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.

4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir.

5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır.

Açıklanan bu hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.

Ayrıca, davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve gerektiği hallerde vekalet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.

Tapu Sicil Müdürlüğü de yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamalıdır.

Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;

Davacı, 38 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında "Fazlı" olarak yazılı olan baba adının "Mustafa", "1325" olan doğum tarihinin ise "1326" olarak düzeltilmesini istemiştir.

Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.

Mahkemece yukarıda ilkede yazılı kurallar çerçevesinde bir araştırma ve inceleme yapılmaksızın; tanık beyanı ve zabıta incelemesiyle yetinerek eksik incelemeye dayalı hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.

Mülkiyet nakline yol açmama için, tapu maliki olarak gözüken isimde bir şahsın bulunup bulunmadığı ilgili nüfus idaresinden araştırmalı, davacıyla tapu malikinin aynı kişiler olup olmadığı konusunda tapulama tespit bilirkişilerinin beyanlarına başvurulmalı, gerekirse keşif yapılmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.

Açıklanan hususlar gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı olduğu şekilde kabul kararı verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 13.5.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.