Mesajı Okuyun
Old 12-11-2006, 04:07   #32
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Hukukçu olayları değerlendirirken 'hukuki kimliğini' bir kenara bırakabilir mi?

Hayret bir şey.

Sorun nereye taşındı?

Herkesin söylediği ile tek tek uğraşmayacağım

Bu sitede hukukun ne olduğu defalarca tartışıldı.

Gemicinin sorduğu benim kafama göre "hukukçular olarak hukuku ne kadar içselleştirdiniz?" sorusu idi.

Kuşkusuz ki bu sorunun içinde sizin hukukunuz da sorgulanıyor.

Sizin kafanızdaki hukuk ne?

Ben bir şeyi ifade etmek zorundayım.

Ben savunurum.

Her insanın savunulmaya ihtiyacı olduğu unutulmamamlıdır.

Her avukat kandi savunmasını kendisi kurar: İster inkar ister itiraf pişmanlıktan yararlanma.

Neden diyeceksiniz:
O da bir insan. Belki annesi, belki bacısı yaşadı veya hiç birisi yaşamadı. Bu insan bu hakkı nereden aldı? Erkekliğinden mi? Kötü yaşam biçiminden mi? bedevacılığından mı?

Bir evde 3 kişi düşünün. Bu sadece ağacın dallarını kesmektir. Burada adamları linç edersek toplum vijdanı rahatlayacaktır. Peki bu insanların böyle yaşamasını sağlayan etmenler? Ya bundan sonra oluşabilecek olayler?

Hukukçuların işi var olan kuralları savunmak (ya da bu kurallar içinde oynamaktır) Bu tartışma bebek tartışmasına dönecekse yapılabilecek şey ya baroların da sığınma evleri kurmasını sağlayıp onların oraya alınmasını sağlamak ve bunun için mücadele etmet ya da sadece soyut bir biçimde mücadele etmektir.

Ya da devlete arkadaş sen ne yapıyorsun bunlar toplumun çocuğu diyebilmektir.

Kim ne yapıyor?

Dernek kuralım denebilir.

Yahu "sosyal hukuk devleti'nin böyle bir görevi yok mu? Artık bir şeylerin biraz daha net tartışılması gerekiyor.

Burada bence gemicinin açmak istediği olay "bir hukukçu olarak hukuk kuralları ile ne kadar bağlısın (yorum) ve ne kadar karşı çıkarsın (haklar ve savunulması)tartışması. Hukuk kurallarına uymak zorundayız. Ama onlar da değişmez değil.

Yasaları avukatlar koymuyor. Sadece uyguluyorlar.

Saygılar.