Mesajı Okuyun
Old 25-04-2016, 10:24   #4
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici

'Ancak sonucundan istifade edebilmek için gerekenleri yapmamışlardır ve yapmalıydılar...' ifadenizden hangi gerekeni kast ettiğinizi belirtmemişsiniz,

İyi haftalar, önce hayat hikayesi, sonra iki soru:

Ortaokul 2. sınıfta bir kıza aşık olmuştum. Şimdi ne yapıyordur bilmem ama sanırım o da bana aşıktı.

İpten halka yaptık ve kendi aramızda nişanlanmıştık yaz tatiline girerken aldığımız karne gününde...

Birbirimize söz vermiştik; kimseye söylemeyecektik ve ortaokul bittikten sonra evlenecektik...

Sadece ikimizin bildiği bu "nişanlılık" yaz bitmeden sona erdi. Sebebi çok hazin olduğu için daha sonra anlatırım...

Bu nevi nişanlılığı 18'inden sonra da çok yaşayanları gördüm. Eş söylemle, ailelerin bilmediği, dost ve akrabalardan saklanmış, "nişanlıların" birbirlerinden uzaklaştıkları zaman yüzüklerin çantaya saklandığı vs.

Bana göre, örf ve adetler gereği nişanlılığın sonuçlarından istifade edebilmek için (TMK 120 -121) ilan, tanıtım, emare, merasim vs. olmalı... Bu nedenle, yukarıda anlattığım nevi nişanlılığı tercih edenlerin buna hakkı yok, diye düşünüyorum.

Size göre, bu nevi nişanlıların, bahsettiğim hiçbir örf adet kuralına (toplumsal ritüel) tabi olmaksızın, nişanlanmaları ve akabinde ayrılmaları neticesinde TMK 120 ve 121 maddeleri gereği tazminat alabilirler mi?

Alabiliyorlarsa, adına nişanlılık değil de sevgili olmak diyenler de bundan yararlanabilirler mi?

Saygılar...