Mesajı Okuyun
Old 11-08-2007, 21:34   #9
Gemici

 
Varsayılan

Merhaba

Erkeklerin toplum içindeki hakimiyetlerini yavaş yavaş kaybetmeleri ve belirli mevzileri yavaş yavaş kadınlarla paylaşmaları veya paylaşmak zorunda bırakılmaları batı ülkelerinin bir gerçeği; Bu durum bazı ülkelerde toplum içinden gelen bir dinamikle, diğer ülkelerde yasal zorlama ile oluyor. İster toplumsal dinamik isterse yasal zorlama, değişim hangi yolla gerçekleşirse gerçekleşsin, kaleleri ellerinden giden ve geri çekilmek zorunda kalan erkekler hırçınlaşıyor ve ruhsal bunalımlara giriyor. Namus veya töre cinayetleri diye adlandırdığımız cinayetleri bu yönden incelemek çarpıcı sonuçlar ortaya çıkarır, ama konu Türkiye değil.

Konu batı ülkeleri özellikle Norveç. Norveç’in ulusal meclisindeki kadın milletvekili oranı bundan otuz sene önce yüzde 15 miş, son zamanlarda yüzde 36 ile yüzde 39 arasında değişiyor. Siyasi partilerin belirli bir kadın kotaları var. Resmi komite ve meclislerde kadınlara yüzde 40 hak tanıyan yasal bir düzenleme var. Kadın başbakan Gro Harlem Brutland’ın 1986 senesinde kurduğu hükumetten beri kadın oranının yüzde 40ın altına düştüğü hiçbir hulümet yok neredeyse. Devlete ait işletmelerdeki kadın ve erkek oranlarının herbirisinin yüzde 40ın üzerinde olması gerekiyor. Son çıkarılan bir yasaya göre büyük firmaların yönetici kadrolarındaki kadın oranının 2008 e kadar yüzde 40 a çıkarılması gerekiyor. Aynı yasa anonim şirketierin murakabe heyetleri için de yüzde kırk oran öngörüyor. Bunu gerçekleştirmeyen şitketlerin feshi bile söz konusu gerektiğinde.

Kadınla erkek arasındaki eşitliğin sağlanmasını denetlemekle Ombudsman görevli.

Erişilen tüm bu haklara rağmen gözlemciler Norveç toplumunda erkeklerle kadınlar arasındaki şans eşitliğinin halen gerçekleşmemiş durumda olduğunu belirtiyor. Aynı gözlemcilere göre Norveç toplumunda radikal feminis aramak boşuna; bulamazsınız.

Eşit şansların getirdiği problemler:
İş hayatında erkeklerle aynı durumda olmalarına rağmen, kadınların yaptığı ev işlerinde fazla bir gerileme yok. Erkekler kadınlara oranla daha az ev işi yapıyor. Sonuç: Boşanmalar çoğalıyor ve boşanma davasını genelde kadınlar açıyor.
Erkek çocukların okul problemleri kızlarınkinden daha fazla. Boşanmalarda çocukların velayet hakkının babaya verilmesi az rastlanan bir durum.

Norveçte olanları Almanya’da yaşıyan vatandaşlarımızın durumu ile karşılaştırdığımda büyük paraleller görüyorum. Özellikler erkek çocukların okulda büyük problemleri var. Türkiye’den getirilen damatlar, Almanya’yı tanıyan, kendisinden daha iyi Almanca bilen, işini kendi başına halledebilen hanımlarına söz geçiremeyince, sövmenin ve dövmenin de para etmediğini anlayınca ruhsal bunalımlara giriyor ve kendilerini başarısızlığa uğramış olarak kabul ediyor. Erkek her problemin üstesinden gelir, güçlüdür, dayanıklıdır, her zorluğa göğüs gerer avutmasıyla yetiştirilmiş bu kimselerin çoğu ya psikolojik tedavi görüyor, yada böyle bir tedaviye ihtiyaçları var. Korunma altına alınmaları gerekir bence.

Saygılarımla

Not:
1. İlk mesajın başlığını okuyunca, olay Türkiye’de geçiyor diye düşündüm. Herhangi bir haberi THS’ye aktaran üyelerden ricam: bir yerden aktarma yaptığınızda, haberin kaynağını ve olayın cereyan ettiği yeri başlıkta bildirirseniz faydalı olur bence.
2. Kadın Bakan Karita Bekkemellem’in Erkek Komisyon’una veya Erkek Forum’una toplumun belirli alanlarından erkekleri davet etmesinde yadırganacak bir yön göremiyorum
3. Şahsımla ilgili: birkaç aydır THS'ye uzak kalışımın nedenini belirttiğim bu şıktaki metni sildim. Merhaba