Mesajı Okuyun
Old 17-09-2014, 16:47   #13
Av.İlker DOLGUN

 
Varsayılan

Paylaşılan ictihatlar çok açık; takip talebinde yazılı adrese gönderilen tebligat iade edilirse mernis adresine 21' e göre tebligat yapılır yani 1. (normal) tebligat iade edilirse, 2. (mernis) tebligatı 21' e göre yapılır. Oysaki icra müdürleri, ictihatların aksine ikinci aşamada değil üçüncü aşamada 21 şerhini uygun görüyorlar ve maalesef mahkemelerin de kafası karışık, çelişkili kararlar veriyorlar.

Yargıtay her halükarda (2-3-4 farketmez) mernis adresine öncelikle normal (şerhsiz) tebligat gönderilecek, dönerse aynı adrese 21' e göre tekrar yapılacak diyerek tartışmalara açıkça kalın ve büyük harflerle nokta koymadığına göre bir bildiği olmalı ve buna icra müdürleri ile hakimlerimiz uymalı, aynı kararı okuyan avukatların anladığı ile karar vericilerin anladığı ve uyguladığı farklı olmamalı!

İşte bir karar daha:

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/12585 - K. 2012/30915 - T. 31.10.2012

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra, işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Kanunun 3. maddesiyle eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.
Aynı kanunun tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina başlıklı 21. maddesine, 6099 Sayılı Kanunun 5. maddesiyle eklenen 2. fıkrasında; “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, alacaklı tarafından çeke dayalı olarak genel haciz yolu ile icra takibine başlandığı, takip dayanağı 3.4.2003 tarihli çekte, borçlunun adresinin “K... Mah. Fatih Cad. Vezirçiftliği/Kullar/İzmit” olarak yer aldığı, örnek ( 1 ) takip talebinde ise, borçlunun adresinin “H... B... Cad. M... K... Apt. B Blok Kat: ... No: ... İzmit-Kocaeli” olarak yer aldığı, borçlunun belirtilen bu adreslerine herhangi bir tebligat çıkarılmaksızın, ödeme emrinin, doğrudan borçlunun adres kayıt sisteminde bulunan adresinde 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Tebligat Kanunu'nun 10. ve 21. maddelerinde değişiklik yapan 6099 Sayılı Yasa, ödeme emrinin borçluya tebliğ tarihi olan 19.10.2011 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Bu durumda öncelikle icra müdürlüğünce, ödeme emrinin, borçlunun bilinen son adresi olan alacaklı tarafından takip talebinde belirtilen adresine gönderilmesi, bu adreste tebligat yapılamaması halinde Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre borçlunun adres kayıt sisteminde bulunan adresine tebliğ edilmesi gerekirken, takip talebinde belirtilen adrese tebligat gönderilmeksizin doğrudan Tebligat Kanunu'nun 21. maddesinin 6099 Sayılı Kanunun 5. maddesiyle eklenen 2. fıkrası uyarınca tebliğ işleminin tamamlanması anılan yasal düzenlemelere aykırı olmakla usulsüzdür.
O halde mahkemece şikayetin kabulüyle 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi de gözetilerek sonuca gidilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.10.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.