Mesajı Okuyun
Old 15-01-2015, 14:25   #7
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan yeniavukat

Makale'de 55 nolu dipnot olarak Bknz: 17. HD. 30.10.2007 T. 4626/3300 denmiş.

Gene de herkese teşekkür ederim.


T.C. YARGITAY

17.Hukuk Dairesi
Esas: 2007/4626
Karar: 2007/3300
Karar Tarihi: 30.10.2007


TASARRUFUN İPTALİ DAVASI - DAVALILARIN ALACAĞIN İHTİLAFLI OLDUĞUNU BU KONUDA TÜKETİCİ MAHKEMESİNE AÇTIKLARI MENFİ TESPİT VE TAKİBİN İPTALİ DAVASI SONUCUNUN BEKLENMESİ GEREKTİĞİNİ SAVUNDUKLARI - HÜKMÜN ONANMASI

ÖZET: Her ne kadar davalılar alacağın ihtilaflı olduğunu bu konuda Tüketici Mahkemesine açtıkları menfi tespit ve takibin iptali davası sonucunun beklenmesi gerektiğini savunmuşlar ise de borçlular hakkındaki icra takibinin kesinleştiği ve menfi tespit davasının tasarrufun iptali davasından sonra açıldığı anlaşıldığından bekletici mesele yapılması konusundaki talep yerinde değildir.


(2004 S. K. m. 277) (5411 S. K. m. 13, 16)

Dava: Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, davalı A. K.'ın 04.09.1998 tarihli kredi sözleşmesinin kefili olarak 20.08.1999 tarihi itibariyle 4.060.732.126 TL’si borcu olduğunu hakkındaki takibin karşılıksız bırakmak amacıyla adına kayıtlı İstanbul Fatih ilçesi Hasan Halife Mah. Akdeniz Sok. 439 pafta 2032 ada 62 parselde 40-660 arsa paylı 7 nolu bağımsız bölümün 3/4 hissesini 13.12.1998 tarihinde eşi olan davalı Aycan K.'e sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptalini talep etmiştir.

Davalılar vekilli davanın kredi sözleşmesinden kaynaklandığını bu nedenle İstanbul Tüketici Mah. görevli olduğunu, açtıkları takibin iptali ve menfi davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, aciz belgesi ibraz edilmediği, dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin müvekkili A. tarafından ödendiğinden taşınmazın ödemeler karşılığı satıldığını, aile konutu niteliğindeki taşınmaz üzerine haciz konulamayacağı gibi satılamayacağını da belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece iddia, savunma toplanan deliller benimsenen bilirkişi raporu gereğince davanın kabulü ile Fatih 1. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğünün 2032 ada 62 parselde 134,46 metrekare miktarlı K... Ap. Çekmekat 7 nolu 40/660 arsa paylı dairenin A. K. adına olan 3/4 hissenin A. K.'e satışına ilişkin 31.12.1998 tarihli tasarrufi işlemin davacı bankanın İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün 1999/21445 esas sayılı takip dosyası alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere iptaline, davacı bankaya cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmiş hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava İİY'nun 277. ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.

Bu davaların görülebilmesi için kural olarak davacının borçluda gerçek bir alacağının bulunması, borçlu hakkında yapılan icra takibinin kesinleşmiş bulunması, iptal konusu tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış aciz belgesi bulunmalıdır.

Somut olayda davalı A. 04.09.1998 tarihli kredi sözleşmesinin müşterek borçlusu müteselsil kefilidir. Dava dışı kredi borçlusu T. G. ile davalı A. yönünden İstanbul 14 İcra Müdürlüğünün 1999/21445 takip sayılı icra dosyası kesinleşmiştir. Anılan takip 04.09.1998 tarihli kredi sözleşmesi ile bu sözleşmenin teminatı olarak verilen 04.09.1998 tanzim 02.5-02.6.-02.7-02.8-02.9.1999 vadeli bonoya dayalıdır. 5411 Sayılı Bankacılık Yasasının geçici 13. ve 16. maddeleri gereğince davacı banka bu tür davalarda aciz vesikası sunma yükümlülüğünden muaf bırakılmakla beraber davacı banka tarafından sunulan 16.06.2006 tarihli kesin aciz belgesinden borçluların mevcut ve hacizli mallarının borcu karşılamadığı anlaşılmış, İstanbul 4. İcra Hakimliğinin 2006/649 Esas- 2006/1164 Karar sayılı dosyasında borçlu Ahmet K. tarafından borç ödemeden aciz belgesinin iptaline yönelik olarak açılan davada şikayetin reddine karar verilmiş hüküm 22.11.2006 tarihinde kesinleşmiştir.

Her ne kadar davalılar alacağın ihtilaflı olduğunu bu konuda İstanbul 2. Tüketici Mahkemesine açtıkları 2004/2319 esas sayılı menfi tespit ve takibin iptali davası sonucunun beklenmesi gerektiğini savunmuşlar ise de borçlular hakkındaki icra takibinin kesinleştiği ve menfi tespit davasının tasarrufun iptali davasından sonra açıldığı anlaşıldığından bekletici mesele yapılması konusundaki talep yerinde değildir.

Sonuç: Bu nedenlere ve kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davalılar vekilinin yerinden görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün onanmasına, aşağıda dökümü yazılı 164.25 YTL kalan onama harcın temyiz eden davalılardan alınmasına, 30.10.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı