Mesajı Okuyun
Old 24-12-2003, 14:15   #6
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Sayın Gemici,
Öncelikle belirtmek istediğim şey özel kanun ve bu kanundan doğan halefiyet veya yasal ardıllık sözkonusuyken genel hükümlere başvurulamayacağıdır.Bu konuda yargıtay'ın istikrar kazanmış kararları bulunmaktadır.O vakit SSK nın ilgili maddelerine bakacağız: a*SSK 26 b*ssk39
26. Madde işverenin sorumluluğu başlığını taşır ve özellikle iş kazası ve ya meslek hastalığı durumlarında işverenin yükümlerini düzenler.2.fıkrasında 3. kişilerin kasti veya kusurlu davranışlarıyla iş kazası veya meslek hastalığının oluşması durumuna da değinmiştir ve bu çerçevede -HER TÜRLÜ GİDERLERİN- tazmini hem işverenden hem de 3. kişiden yapılabilir, yeter ki bir iş kazası ve veya meslek hastalığı durumları olsun.

SSK 39 .madde ise "3. kişinin sorumluluğu" başlığını taşımakta ve kasıt veya suç sayılır hareketiyle sigortalının, eşinin veya çocuğunun hastalanmasına sebep olan kimseye -HASTALIK SİGORTASINDAN- sağlanan yardımlar konusunda rücu edilebileceği yazılıdır.

Bu konuda -eksik inceleme sebebiyle ve olayı salt 26. madde çerçevesinde değerlendirmekle- özürlerimi de belirterek- size katılıyorum, olay açısından da SSK nın hastalık sigortası sebebiyle yapmış olduğu giderleri oğulun mirasçılarından isteyebileceğini belirtmek istiyorum

Yalnız rücu imkanının salt hastalık sigortasından sağlanan gelirlere hasredilmesi gerektiğini, ayrıca haksız fiil değil de özel hüküm olduğu için BK ya değil SSKanununa itibar edilmesi zaruretini de ekliyorum..

Eksik araştırma yaptığım için ve benim bu zaafımı bir kez daha dikkate almamaı sağladığınız için de size teşekkür ediyorum efendim