Konu: kuantum
Mesajı Okuyun
Old 09-01-2011, 17:42   #7
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Selen Vargün
sayın cengiz aladağ,

atom parçacıkların elektromanyetik etkileşimlerini de incelemiyor mu kuantum fiziği? ben zaten bunu yadsımıyorum ki... zaten en büyük enerji de kuantum fiziğinin incelediği bu atom altı parçacıklarının hareketleri ve birbirleriyle olan etkileşiminden doğuyor. bu hareketlerin taşıdığı enerjiyi veya hayatlarımızı etkileyecek güçte olduklarını mı yadsıyorsunuz yoksa? hayatınızda bunu hiç deneyimlemediğinizi mi söylüyorsunuz?

değerli olan deneyimlediklerimizdir. hayatta neyi olumsuz bir önyargı olarak bellemişsem o konuda hep başarısız oldum. ama neyi yürekten hissettiysem ve inandıysam o hep gerçekleşti hayatımda.

sizin uydurma dediğiniz düşünceler şu an psikoloji biliminde hipnozun yerine kullanılıyor. freud'un tedavi ettiği tek bir hastanın olmadığını biliyor muydunuz? artık çocukluğunuzda ne yaşamış olduğunuzu bilmenin sorununuzu çözmeye yetmeyeceği anlaşıldığından beri, hipnoz yönteminin yerini elektronik sinyallerle düşünce mekanizmasını pozitif yönde düzenleme yöntemi almıştır. bu da mikro evrenimizi yeniden düzenleyip olumlu şeyler yaşamımıza yol açar. kuantum fiziği mikro evreni yöneten yasaları konu alır ve zaten kuantum fiziğinin kendisi eylemin elektro sinyaller aracılığıyla eyleme dönüştüğünü söyler. o zaman düşünceniz neyse eyleminiz de o olacaktır. ve düşünceden eylemi belirleyen bu enerji sadece bedenlerimizde hapsolacak kadar küçük değildir. hele hele beynimizin çok küçük bir kısmını kullandığımızı ve modern hayat ile eğitim sisteminin bunu geliştirecek nitelikte kesinlikle olmadığını düşündüğümüzde, bunu daha derinden sezebiliriz.

uydurma deyip geçmek kolay ama karşılaştığımız hiçbir düşünceye uydurma diyemeyiz bence. çünkü bunu biri bir yerde deneyimlemiş veya buna inanmıştır. o zaman gerçek olmaz mı? beynimizi neyin gerçek neyin gerçek olmadığını söyleyebilecek kadar tanıdık mı?

Sayın Vargün,
Ne yazık ki bilimsel olmayan bu düşüncelere, üzerinde yeterince düşünmeden, araştırmadan inandığınız anlaşılıyor. Anlamak ya da bilmek değil de "inanmak" sözcüğünü kullanmamın nedeni, ortada bir bilim ya da bilimsel veri ya da kuram olmadığı için, bu yazdıklarınıza olsa olsa inanmanın mümkün olabileceğini düşünmemdir. Yukarıda yazdıklarınız, -ne yazık ki- hiçbir bilimselliği olmayan, gerçekliği şüpheli ya da tamamen yanlış şeyler.
Örneğin:
- "değerli olan deneyimlediklerimizdir. hayatta neyi olumsuz bir önyargı olarak bellemişsem o konuda hep başarısız oldum. ama neyi yürekten hissettiysem ve inandıysam o hep gerçekleşti hayatımda." Bunların Kuantum Fiziği ile ilgisi yok. Kuark'lar ne beyninizi, ne yüreğinizi ne de düşüncelerinizi etkiler; başarı ya da başarısızlığınızın kuarklarla hiç bir ilgisi yoktur.
- "sizin uydurma dediğiniz düşünceler şu an psikoloji biliminde hipnozun yerine kullanılıyor." Bunu kullanan herhangi bir üniversitenin bir Psikiyatri Kliniği'ni örnek verir misiniz?
- "Elektronik sinyallerle düşünce mekanizmasını pozitif yönde düzenleme" diye bilimsel, Tıp biliminin kabul edip uyguladığı bir yöntem yoktur. Varsa kurum adı belirterek gösteriniz.
- "freud'un tedavi ettiği tek bir hastanın olmadığını biliyor muydunuz?" Saygın bir biliminsanına, psikanalizin kurucusu, Jung, Breuer, Adler, Reich gibi birçok değerli biliminsanını etkilemiş birine böyle bir aşağılama yaparken insanın elinde güçlü kanıtlar olmalı.
- "zaten kuantum fiziğinin kendisi eylemin elektro sinyaller aracılığıyla eyleme dönüştüğünü söyler." Kuantum Fizikçilerinin hiçbiri böyle birşey dememiştir. Bu, genel olarak Tıp biliminin, özellikle de Nörolojinin "Bedensel hareket, sinirler aracılığı ile iletilen elektriksel sinyalin kasları harekete geçirmesi ile gerçekleşir." gibi ortaya koyduğu bir sonuç olabilir. Ama bunun da Kuantum Fiziği ile ilgisi yoktur. Hele bu veriden, sizin hemen sonra yazdığınız "o zaman düşünceniz neyse eyleminiz de o olacaktır." sonucu çıkmaz.

Kuantum fiziğine ilişkin terimleri ve açıklamaları alıp, hiç ilgisi olmayan konularda bunları kullanarak bilimsel bir kılıfla sunarak, kitap satışı, seminerler vb. yollarıyla para kazanmak dışında başka bir hedefi olmayan kişiler; ne yazık ki memnun olmadıkları yaşamlarını düzelteceği iddiasıyla ortaya çıkabilecek mucizelere inanmaya hazır insanları sömürmektedirler.

Bu tür uydurma düşünceleri yaymak, insanları inandrmak (ve elbette amaçladıkları paraya ulaşmak) için kullanılan yöntemlerden bazıları:
- Bilimsel terimleri ya da benzerlerini kullanarak, bu düşüncelerin bilimsel olduğu sanısı uyandırmak. (Örneğin burada, insanların büyük çoğunluğu tarafından ne olduğu bilinmeyen, öğrenmesi de o kadar kolay olmayan Kuantum Fiziği'ne ilişkin terim ve ifadeler ya çarpıtılarak ya da kendi tezleri ile ilgisi olmadığı halde ilgiliymiş gibi kullanılıyor.)
- Ortaya atılan iddiaya kanıt göstermemek ya da araştırılıp denetlenmesi zor kanıtlar göstermek. (Örneğin; "Bu söylediklerimiz ABD'de yapılan araştırmalarda doğrulandı.", "Japonya'daki bir üniversite programımızı destekliyor.", "İstanbul'da çok sayıda avukat bunları uygulayarak başarıya ulaştı." gibi somut olmayan, belirsiz, kişi ve kurum isimleri belirtilmeyen sözde kanıtlar gösterilir.)
- Genelin özlemlerine, isteklerine yönelik mucize çözümler sunar. (Örneğin; "Bu mucize yöntemle sigarayı iradenizi kullanmadan bırakacaksınız.", "Bu yöntem hayatınızı değiştirecek." vb.
- Açıklamalar karmaşık, birbiri ile ilgisiz ve demagojiktir. Sorular karşısında net yanıtlar verilmez, ezberlenmiş basmakalıp tümceler tekrarlanır, konu değiştirilir.
- Vaadedilen sonuçların gerçekleşmemesine kılıflar hazırdır: "Yeterince istemiyorsun.", "Konsantre olamıyorsun.", "Hemen sonuç vermez, sabretmen gerek." vb.
- Uydurma ve sözde bilimsel düşünce, çoğunluğun inandığı ve güvendiği kavramlar ve kurumlar kullanılarak desteklenir: "Bu yöntemimiz dinimize de uygundur.", "Şirketimiz Ticaret ve Sanayi Bakanlığı'na kayıtlıdır." vb.

Geçmişte "düşünce gücü" ile metalleri eğdiğini ve saatleri bozduğunu, her tür kanseri kendi hazırladığı aynı iksirle tedavi ettiğini vb. iddia edenler çıkmıştı. Hepsinin de foyası ortaya çıktı ama bu arada kendilerine inanmaya hazır insanlar sayesinde epeyce para kazandılar. Bu konuda okunabilecek bir kitap önerisi: Bilim ve Şarlatanlık (Hüseyin Batuhan - Yapı Kredi Yayınları)

Not: 48, 49, 59 no.lu mesajlar ve bu mesaj, forum konusu ile ilgili olmadıklarından, ilgili oldukları "Kuantum"adlı konuya (http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=56546) taşınırsa iyi olur diye düşünüyorum.