Mesajı Okuyun
Old 08-09-2011, 10:48   #2
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi

Esas: 2009/11339
Karar: 2010/828
Karar Tarihi: 25.01.2010

ÖZET: Davalı borçlu itirazında önceki malik ile yapılan beş yıl süreli kira sözleşmesindeki imzayı ve tarihi ayrıca ve açıkça inkar etmediğine göre akdi kabul etmiş sayılacağından kira ilişkisinin varlığının kesinleştiğinin kabulü gerekir. Uyuşmazlığın giderilmesinde yargılamayı gerektiren bir hal bulunmamaktadır. Davacının eski malik ile davalı arasında akdedilen kira sözleşmesinin halefi sıfatıyla icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ödeme emrine itiraz edilmiş olduğundan uyuşmazlığın icra mahkemesinde görülmesi gerekir. Mahkemece, işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar vermek gerekir.

(2004 S. K. m. 269, 269/B)

Dava: İcra mahkemesince verilmiş bulunan karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü.

Karar: Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan tahliye istekli icra takibine davalı borçlunun itiraz etmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, kiralananın tahliyesi ve icra inkar tazminatı isteminde bulunmuştur. Mahkemece, uyuşmazlığın hallinin yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine karar davacı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, dava konusu kiralananı 02.03.2009 tarihinde eski malik ve kiralayan Muhittin'den satın aldığını belirterek 05.03.2009 keşide ve 15.04.2009 tebliğ tarihli ihtarname ile eski malik ile yapılan kira sözleşmesinin yenilenmeyeceğini, kira bedellerinin banka hesabına yatırılmasını ihtar etmiş, Küçükçekmece 2. İcra Müdürlüğü'nün 2009/3737 sayılı dosyası ile 15.04.2009 tarihinde davalı borçlu hakkında tahliye istemli olarak başlattığı icra takibi ile Mart, Nisan/2009 aylarına ilişkin 950,00.-TL kira parasının tahsilini istemiştir. Davalı borçlu itirazında, alacaklı ile kira ilişkisi ve dolayısıyla borcu bulunmadığını, kiralanan yerin neresi olduğu, kira sözleşmesinin tarihi ve diğer bilgilerin bulunmadığını belirtmiştir. Davalı borçlu bu itirazında önceki malik ile yapılan 05.09.2001 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesindeki imzayı ve tarihi ayrıca ve açıkça inkar etmediğine göre İ.İ.K.'nun 269/2. maddesi gereğince akdi kabul etmiş sayılacağından kira ilişkisinin varlığının kesinleştiğinin kabulü gerekir. Bu nedenle uyuşmazlığın giderilmesinde yargılamayı gerektiren bir hal bulunmamaktadır. O halde davacının eski malik ile davalı arasında akdedilen kira sözleşmesinin halefi sıfatıyla İcra İflas Kanunu'nun 269/b maddesi gereğince icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ödeme emrine itiraz edilmiş olduğundan uyuşmazlığın icra mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu durumda mahkemece, işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde davanın reddine kararı verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 25.01.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı