cehennem sıcağından yanıyor İstanbulum...
sokaklarında insan gezer deli divane...
kendisini aşk şehri sanıyor İstanbulum!...
camlıcadan bir baksam,ne manzara şahane...

boğazında inciler,üstünde karıncalar,
gelip gecen her biri ayrı ayrı saz calar,
sahilinde boğazın balık tutar amcalar...
her gelene bir yürek sunuyor İstanbulum...

ayrı ayrı öyküler,gelininden,kızından...
daha beyazı mı var İstanbul beyazından?
gönlüm asla vaz geçmez sabahın ayazından,
beni yaşıyor muyum deniyor İstanbulum...

bilmem sevdiğim kadın sende midir İstanbul?
aptallığın bir çoğu bende midir İstanbul?
şanssızlık yaşadığım günde midir İstanbul?
sorma nasıl yüreğim kanıyor İstanbulum...

niye yazıyorum ki duyan anlayan mı var?
iki ayaklı hiçim,var mıyım sayan mı var?
karanlık bir dehlize ben gibi kayan mı var?
dertlerim dert üstüne biniyor İstanbulum....

ah etmem sana kadın,yeter çık ortaya gel,
boğazda bir balık ol,attığım oltaya gel,
sultanahmetde bir gün çıktığım voltaya gel,
hiç unutma ki seni siliyor İstanbulum...

yetersiz aşkı bilmez İngilizcem,Almancam,
Türkcemden vaz gecersem alnımdadır tabancam,
güneşe takılmakta atmış olduğum kancam,
gönlümün hududunu biliyor İstanbulum....

istanbul kazan dedim,bırak kaşık olayım,
yüreğinin içinde sönmez ışık olayım,
bırak hayallerimi sana aşık olayım,
sanki benle beraber ölüyor İstanbulum....

akdevrim.08.08.2012.istanbul.firaristan.saat 12.oo.suları..