Mesajı Okuyun
Old 23-03-2008, 23:37   #6
Kemal Yıldırım

 
Varsayılan

21. Hukuk Dairesi 2003/3861 E., 2003/4393 K.

ASIL İŞVERENİN ARACI (TAŞERON) İLE BİRLİKTE SORUMLULUĞU
İŞ KAZASI SONUCU MALULİYET
MADDİ MANEVİ TAZMİNAT
SORUMLULUK ORANLARININ BELİRLENMESİ

506 S. SOSYAL SİGORTALAR KANUNU [ Madde 87 ]
1475 S. İŞ KANUNU ( 14. maddesi yürülükte ) [ Madde 73 ]
1475 S. İŞ KANUNU ( 14. maddesi yürülükte ) [ Madde 1 ]

"ÖZET"

İŞ KAZASI SONUCU ZARARA UĞRAYAN İŞÇİNİN TAZMİNAT DAVASI, ASIL İŞVEREN VEYA KUSURLU OLDUĞU KABUL EDİLEN ÜÇÜNCÜ KİŞİLERE YÖNELTİLİR. ARACI OLARAK NİTELENDİRİLEN KİŞİLERCE İŞE ALINAN İŞÇİLERİN UĞRAYACAKTAN ZARARDAN DOLAYI ASIL İŞVEREN, ARACI (TAŞERON) İLE BİRLİKTE SORUMLU OLUR. KAZANIN MEYDANA GELMESİNDEKİ SORUMLULARIN VE SORUMLULUK ORANLARININ BELİRLENMESİ İÇİN MAHKEMECE, KONUSUNDA UZMAN BİLİRKİŞİ HEYETİNDEN RAPOR ALINMALIDIR.


"İçtihat Metni"

Davacı iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.

Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiş ise de varılan sonuç usul ve Yasa'ya uygun görülmemiştir.

Dava E... (E... Holding A.Ş.) bağlı U... Volfram işletmesindeki yükleme platformunun kesimi işinde çalışan davacının 3.7.1996 günü bir bağlantıyı kaynakla kestiği platformun düşmesi üzerine aşağıdaki köşebentlerden bir tanesinin gözüne isabet etmesi sonucu %50 maluliyetine neden olacak şekilde sağ gözünü kaybetmesi sonucu uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir.

Gerçekten bir iş kazası sonucu zarara uğrayan işçinin tazminat davası asıl işveren veya kusurlu olduğu kabul edilen 3. kişilere karşı yöneltilir. Kaldı ki, aracı olarak nitelendirilen kişilerce işe alınan işçilerin uğrayacakları zarardan dolayı asıl işverenin aracı (taşeron) ile birlikte sorumlu olacağı da 506 sayılı Kanun'un 87. maddesi gereğidir.

Somut olaydan kazanın meydana geldiği mahallin davalı E.... bağlı U.... Volfram Tesisleri Genel Müdürlüğü'ne ait hurda malzemesinin bulunduğu işyeri olduğu hususunda taraflar arasında çekişme yoktur. Bahsi geçen çelik hurdalar E... Yönetim Kurulunun 22.6.1995 gün 4506/20 ve 4.6.1996 gün ve 4544/29 sayılı kararları ile Makine ve Kimya Endüstrisi Hurdasan Hurda işletmeleri A.Ş. Genel Müdürlüğüne satılmış ve bu müdürlükte "hurda malzemeyi taşınabilir hale getirme işini" 15.8.1995 tarihli sözleşme ile M... Nakliyat Uluslararası A.Ş.'ye ihale etmiştir. Davacı işçi işi ihale ile alan taşeron M... Nakliyat işçisi olup kazada bahsi geçen işin yapımı sırasında meydana gelmiştir.

Davada çözümlenmesi gereken asıl sorun davalı Genel Müdürlük ile dava ihbar olunanların kazanın meydana gelmesindeki sorumluluk oranlarının belirlenmesinde yatmaktadır, işin yapıldığı yer E.... ait olup iş ve işyeri güvenliklerinin sağlanmasındaki sorumluluğun bu bağlamda kesilip kesilmediği hususu tereddütsüz ortaya konulmak gerekir. Diğer yandan işin yapımını devir alan MKE'nin davacının işvereni olan taşeron M... Nakliyata işi devir etmesinde 1475 sayılı Kanun'un 1/son maddesindeki işveren aracı veya üst alt işveren biçimindeki ilişkinin sağlıklı bir şekilde ortaya konmasındaki zaruret de yatsınamaz. iş ve Sosyal güvenlik hukuku ve ilgili düzenlemeleri kural olarak kamu düzeniyle ilgili olduğu gerçeğini de dikkate alacak olursak, mahkemenin hükme esas aldığı 27.1.1999 tarihli kusur bilirkişi raporunun yukarıda açıklanan ilkelere uygun düşmediği ve son derece sağlıksız olduğu, bilimsel ve teknik verilere dayalı olmadığı sonucuna varmak gerekir.

Mahkemece yapılacak iş, kazanın oluşuna göre konusunda uzman iş güvenliği bilirkişi heyetine konuyu yeniden yukarıda açıklandığı biçimde inceletmek, sorumluları ve sorumluluk oranlarını ayrıntılı biçimde ve tereddüte yer vermeyecek şekilde ortaya koyacak rapor almak, alınan rapor dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.

Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın ve özellikle inandırıcı güç ve nitelikte olmayan 1475 sayılı Kanun'un 1/son ve 73. maddelerinin öngördüğü koşulları içermeyen kusur raporunun hükme dayanak almak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve Yasa'ya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. Bozma gerekçesine göre başkaca bir hususun incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 8.5.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.