Mesajı Okuyun
Old 07-01-2007, 11:53   #1
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan Avukatların dosya inceleme usulü !

Ankara Barosu Web Sayfasından alınmıştır

T.C.
ADALET BAKANLIĞI
Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü
Sayı: B030HİG00000.02-647.03.02-MT.105 .../..../2006
Konu: Avukatların dava ve kovuşturma dosyalarını inceleme usulü
ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

İlgi : Ankara Barosu Başkanlığının 05.12.2006 tarihli ve 2-1224/1492 sayılı yazısı.

Avukatların dava ve soruşturma dosyalarını inceleme usulüne ilişkin olarak, Adil Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığına ve Ankara Barosu Başkanlığına da duyurulmak üzere Başsavcılığınıza gönderilen 07.11.2006 gün ve 22413 sayılı görüş yazımızın yeniden gözden geçirilmesi istemini içeren ilgi sayılı yazı ve konu incelendi.

Avukatların dava ve soruşturma dosyalarını inceleme usullerine ilişkin görüşümüz, Ankara Barosu Avukatlarından Murat Yılmaz ile Özge Demirtaş'ın başvurulan üzerine, Ankara Adli Yargı tik Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığınca Bakanlığımızın görüşümün sorulması neticesinde bildirilmiştir.

Bu itibarla, "Demokratik Hukuk Devleti İlkesi" nin zorunlu unsurları arasında yer alam "Yargı Bağımsızlığı" ve "Adil Savunma Hakkı" normlarına, her kuram ve kuruluştan daha fazla özen gösterip önem veren Bakanlığımızca, talep üzerine bildirilen söz konusu görüş İle; Anayasamızın gerek 9'uncu, 36'ncı ve 140'incı maddeleri ile "Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz" hükmünü içeren 138/2 nci maddesine aykırı, gerekse Avukatlık Kanunundan ve ilgili mevzuattan doğan savunma mesleğinin icrasıyla ilgili olarak keyfi ve sübjektif uygulamalara yol açabilecek bir değerlendirmede bulunulması söz konusu olmayacağı gibi, anılan görüşün yargı yetkisinin kullanımıma İlişkin olduğu da İleri sürülemez.

Şüphesiz ki, tarafların veya vekillerinin dava ve dosya inceleme taleplerinden kaynaklanabilecek ihtilafların yargıya intikali halinde, yargı mercilerince verilecek kararlar gerçek veya tüzel tüm kişi ve kuruluşları ve organları bağlayacak olup, bu bağlamda görüş yazımızda belirtilen yasa hükümleri çerçevesinde hareket ederek değerlendirme yapacak ve yasaların İzin verdiği durumlarda da gerekirse takdir yetkisini kullanacak olanlar bağımsız yargı mensuplarımızdır.

Nitekim görüş yazımızda yer alan; "....gerek hukukî uyuşmazlıklar açısından gerekse cezaî kovuşturmalar açısından, dava ve kovuşturma dosyalarını inceleyebilmeleri için dilekçe ile müracaat etmeleri gerektiğine dair kanun ve yönetmeliklerde açık bir hüküm bulunmamakla birlikte, yukarıda değinilen hükümler çerçevesinde bu hususun tamamen mahkeme başkam veya hakiminin takdir ve yetkisinde olduğu..." , şeklindeki açık ve net olan ifade tarzından da anlaşılacağı gibi, "dava ve kovuşturma dosyalarını inceleme" taleplerini değerlendirme ve karara bağlama konusunda yetki ve takdirin tamamen bağımsız yargıçlarımızda olduğu hususu özellikle, özenle ve de önemle vurgulanmıştır.




Yine görüşümüzde belirtilen; kalem hizmetlerinin mahkeme başkanı veya hakiminin denetimi altında yürütülmesi, buna bağlı olarak da kalem hizmetlerinin kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun şekilde yürütülmesinden, aynı şekilde dava ve kovuşturma dosyalarının korunmasından, tertip ve düzeninden mahkeme başkam veya halamınım amir sıfatıyla sorumlu olması nedeniyle, mahkeme başkanı veya hakiminin dava ve kovuşturma dosyalarından kimlerin ne şekilde inceleme yaptığından ve belge örneği aldıklarından bilgi sahibi olabilmesi, kalem personeli üzerindeki denetim ve gözetim görevinin yerine getirilebilmesi ve ayrıca yapılmakta olan soruşturmanın selameti açılarından, avukatların dosya inceleme taleplerinin vekâletname sunulmasına gerek olmaksızın, dilekçe ile yapılmasının daha uygun olacağı.", şeklindeki ifadeyle de; niceleme usulünde bir tertip ve düzenin sağlanması, savunma hakkının kötü niyetle kullanılabilme ihtimalinin önüne geçilmesi ve bu doğrultuda ileride doğabilecek olası uyuşmazlıklarda dosyaların kimin tarafından, ne zaman incelendiğinin tevsiki bakımından, yasalarda da engel bir hüküm olmaması da dikkate alınarak, dava ve kovuşturma dosyalarını ilk kez inceleyecek olan bir avukatın vekâletname sunmasına gerek olmadığı, dilekçe ile başvurmasının yeterli ve daha uygun olacağı yönündeki düşünce ile kastedilen husus; dava dosyalarında vekil sıfatı bulunmayan avukatların o dosyayı inceleme gereği duyduklarında mahkeme başkanı veya hakimine bir dilekçe ile başvurmalarının daha uygun olacağıdır. Yoksa, dava dosyasını vekil sıfatıyla takip eden bir avukatın her dosya inceleme talebinde dilekçeyle başvurması gerektiği kastedilmemiştir.

Hukuk ve Ticaret Mahkemeleri Yazı İşleri Yönetmeliğinin 39 uncu maddesinde yer alan "Reis veya Hakimin haberi olmadan Kalem Şefi mahkeme evrakını kimseye gösteremez", yine aynı Yönetmeliğin 37 nci maddesinde yer alan "İş sahiplerinin her türlü istemlerimin imzalarıyla tevsiki gerekir" hükümlerine dayanan ve genel sınırlan yukarıda belirtilen "dilekçe ile başvurulmasının uygun olacağı" yönündeki görüşün; bu konudaki takdir yetkisinin tamamen kendilerinde olduğu vurgulanan mahkeme başkanı veya hakimler tarafından, avukatlık mesleğinin icrasının sağlanması bakımından ulusal ve uluslararası yasal düzenlemelerle avukatlara getirilmiş olan kazanımlardan geri dönülmesi veya kazanımların sınırlandırılması anlamına gelecek şekildeki uygulamalardan kaçınılması suretiyle yorumlanması, bu konuya özel düzenleme getiren; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, Hukuk ve Ticaret Mahkemeleri Yazı İşleri Yönetmeliği ile Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin îdari İşleri ile Kalem Hizmetlerinin Yürütülmesi Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik hükümleri ve Avukatlık Kanununun 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan "Kanunlarındaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla" şeklindeki düzenlemesi, özel kanun-genel kanun, önceki kanun-sonraki kanun ilişkisi de göz önünde bulundurularak ve Avukatlık Kanununun 2 nci maddesinde yapılan değişikliğin avukatlar lehine sınırsız bir serbesti tanımadığının da dikkate alınarak uygulama yapılması gerektiği düşünülmektedir.

Bilgi edinilmesini, bilgileri bakımından Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığına ve Ankara Barosu Başkanlığına da duyurulmasını rica ederim.



Ömer KERKEZ

Hakim

Bakan a.

Genel Müdür Yardımcısı