Mesajı Okuyun
Old 30-04-2008, 15:29   #2
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/3260
K. 2003/9976
T. 27.10.2003
• TRAFİK KAZASI SONUCU ÖLÜM ( Aile Fertlerinin Manevi Tazminat Talep Hakkı - Uzun Süre Önce Boşanan Eşin Manevi Tazminat Talebinin Reddi - Manevi Tazminatın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Kapsamı Dışında Kalması - Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısının Yargılama Giderlerinden ve Vekalet Ücretinden Sorumlu Olduğu Oran )
• AİLE FERTLERİNİN MANEVİ TAZMİNAT TALEP HAKKI ( Trafik Kazası Sonucu Ölüm - Uzun Süre Önce Boşanan Eşin Aile Ferdi Olarak Kabul Edilemeyeceği )
• MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ ( Trafik Kazası Sonucu Ölüm Nedeniyle - Uzun Süre Önce Boşanan Eşin Aile Ferdi Olarak Kabul Edilemeyeceği - Manevi Tazminatın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Kapsamı Dışında Kalması )
• ZORUNLU MALİ MESULİYET SİGORTASININ KAPSAMI ( Manevi Tazminatın Kapsam Dışında Kalması - Yargılama Giderleri ve Vekalet Ücretinden Sigortacının Sorumluluk Oranı )
• YARGILAMA GİDERLERİ VE VEKALET ÜCRETİNDEN SORUMLULUK ORANI ( Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısının )
818/m.47
2918/m.92/f
ÖZET : 1- Dava, trafik kazasından doğan tazminat talebine ilişkindir. Borçlar Kanunu'nun 47. maddesinde açıkça "... yahut adam öldüğü takdirde ölünün ailesine manevi zarar namıyla adalete muvafık tazminat verilmesine karar verilebilir" denilmektedir. Uygulama ve bilimsel görüşlerde aile sözünün yakınları şeklinde anlaşılması gerektiği kabul edilmekteyse de bir kimsenin ölenin yakını sayılabilmesi için, ölen ile eylemli aile ve sevgi bağlarının varlığı gereklidir. Burada önemli olan, aile hukuku çevresinde yakınlık değil, duygusal yakınlıktır, bu yüzden manevi tazminata hükmetmek için murisle çok yakın ve içtenlik taşıyan duygusal bir bağlılığın varlığı aranmalıdır. Mahkemece kaza tarihinden 4-5 yıl önce muristen boşanmış olan davacı için şartları oluşmadığı halde manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan tazminat miktarı hesaplanırken, ölenin kusur oranına denk gelen tazminat miktarının indirilmesi gerekir.

2- Karayolları Trafik Kanunu'nun 92. maddesinin f bendi ile Zorunlu Trafik Poliçesi Genel Şartları'nın 3.maddesinin e bendi uyarına manevi zararlarının bu sigorta teminatının dışında olduğu gözetilmeden davalı sigorta şirketi hakkında da manevi tazminata ilişkin hüküm kurulması da doğru olmamıştır.

3- Zorunlu Mali Sorumluluk sigortası Genel Şartlarının 12. maddesinde "sigortacı dava masrafları ile avukatlık ücretlerini ödemekle yükümlüdür. Şu kadar ki hükmolunan tazminat sigorta bedelini geçerse, sigortacı bu masrafları sigorta bedelinin tazminata oranı dahilinde öder" hükmü yeralmaktadır. Mahkemece anılan hüküm gözardı edilerek yazılı olduğu şekilde davalı sigorta şirketinin tüm masraf ve vekalet ücretinden sorumlu olması sonucunu doğuracak şekilde karar verilmesi de bozmayı gerekmiştir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Küçükçekmece Asliye 2.Hukuk Mahkemesi'nce verilen 18.07.2002 tarih ve 2000/62 - 2002/1198 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi tüm davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Dilek Çakıroğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Davacılar vekili, davalıların malik, sürücü ve trafik sigortacısı oldukları aracın müvekkillerinin murisi yaya Mehmet B.'a çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, müvekkillerinin murisin maddi ve manevi desteğinden mahrum kaldığını, murisin eski eşi Servet Y.'ın da muristen aldığı yoksulluk nafakasından yararlanamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik toplam 750 milyon maddi tazminatın tüm, 1.500.000.000 TL manevi tazminatın davalı sigorta dışındaki davalılardan olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş, 13.03.2002 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat yönünden müddeabihi davacı Saadet için 1.489.908.080 TL ve Servet için 980.346.909 TL artırmıştır.

Davalılar vekilleri, davanın reddini istemişlerdir.

Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacıların davasında haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacılardan Saadet için 1.589.908.000 TL, Servet için 1.080.346.930 TL maddi tazminatın, Servet Y. için 100.000.000 TL, diğer davacılar için 200.000.000'ar TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.

Kararı, tüm davalılar vekilleri temyiz etmiştir.

1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalılar Ç... Nakliyat İnş. ve Katı Yakıt Tic. Ltd.Şti.ve ( Mehmet Ç.'a velayeten ) Necmettin Ç. vekili ile G... Sigorta A.Ş. vekilinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2-Borçlar Kanunu'nun 47. maddesinde açıkça "... yahut adam öldüğü takdirde ölünün ailesine manevi zarar namıyla adalete muvafık tazminat verilmesine karar verilebilir" denilmektedir. Uygulama ve bilimsel görüşlerde aile sözünün yakınları şeklinde anlaşılması gerektiği kabul edilmekteyse de bir kimsenin ölenin yakını sayılabilmesi için, ölen ile eylemli aile ve sevgi bağlarının varlığı gereklidir. Burada önemli olan, aile hukuku çevresinde yakınlık değil, duygusal yakınlıktır, bu yüzden manevi tazminata hükmetmek için murisle çok yakın ve içtenlik taşıyan duygusal bir bağlılığın varlığı aranmalıdır. Mahkemece kaza tarihinden 4-5 yıl önce muristen boşanmış olan davacı Servet Y. için şartları oluşmadığı halde manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

3-Bilirkişi raporunda murisin eski eşi Servet Y.'ın Mehmet B.'ın ölümünden dolayı mahrum kaldığı yoksulluk nafakası nedeniyle hak kazandığı destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken bu tazminattan murisin 2/8 kusur oranının indirilmemesi de bozmayı gerektirmiştir.

4-Mahkemece davalı G... Sigorta A.Ş. tarafından düzenlenen ve kaza tarihini de kapsayan trafik sigorta poliçesi getirtilip limiti belirlenmeden ve davalı sigorta şirketinin bu poliçe limitiyle sınırlı olarak sorumlu tutulması gerektiği düşünülmeden hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.

5-Karayolları Trafik Kanunu'nun 92. maddesinin f bendi ile Zorunlu Trafik Poliçesi Genel Şartları'nın 3.maddesinin e bendi uyarına manevi zararlarının bu sigorta teminatının dışında olduğu gözetilmeden davalı sigorta şirketi hakkında da manevi tazminata ilişkin hüküm kurulması da doğru olmamıştır.

6-Zorunlu Mali Sorumluluk sigortası Genel Şartlarının 12.maddesinde " sigortacı dava masrafları ile avukatlık ücretlerini ödemekle yükümlüdür. Şu kadar ki hükmolunan tazminat sigorta bedelini geçerse, sigortacı bu masrafları sigorta bedelinin tazminata oranı dahilinde öder" hükmü yeralmaktadır. Mahkemece anılan hüküm gözardı edilerek yazılı olduğu şekilde davalı sigorta şirketinin tüm masraf ve vekalet ücretinden sorumlu olması sonucunu doğuracak şekilde karar verilmesi de bozmayı gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte belirtilen nedenlerle davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalılar Ç... Nak.Ltd.Şti. ve N... Çalış vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün bu davalılar yararına, 4, 5 ve 6 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı G... Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın bu davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalılara iadesine, 27.10.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

yarx