Sn. hasbaloğlu,
Linkini verdiğiniz makalede yazar Avukatların hukukçu olup olmadığı konusunda hiçbir yorumda bulunmamışken, siz nasıl olup da böyle bir yargıya vardınız doğrusu anlayamadım.

"Avukat'ın taraf tutan mı? Yoksa Adaleti sağlayan mı olduğuna siz karar verin" demiş.

Burada Hukukçulukla ilgili bir laf geçmiyor. Avukat'ın taraf tutması Adaleti sağlama ülküsüne ulaşmada engel midir? diye sorulabilir.

Bu tip tartışmalarda çoğunlukla Ceza Hukuku üzerinden gidilir ve Avukatların üzerine yapışan "Suçluyu Savunan" yaftasının Avukatlığın itibarını düşürüp düşürmeyeceği, bir caniyi savunarak "Beraat" ettiren Avukat'ın bırakın Adaleti sağlamayı "ADALETSİZ BİR SONUCA VARILMASINA SEBEP OLAN KİŞİ" olduğu noktasında tıkanılır ve çoğunlukla aynen aktardığınız makalenin yazarının son cümlesinde olduğu gibi "Her insanın savunulacak bir yönü vardır." denilerek bitirilir.

Gerçekten de her insanın savunulacak bir yönü vardır. Neyle suçlanırsa suçlansın, yargılama sona erip, hüküm verilip bir de kesinleşinceye kadar HERKES istisnasız HERKES masumdur. Oysa çoğunlukla daha karakolda hüküm verilip, idam sehpaları kurulduğu içindir ki HERKESİN SAVUNULMAYA İHTİYACI VARDIR. Bir hapisanenin görüşme bölümünde kendisine insani olarak en aşağılık eylemler isnat edilen kişiyle el sıkışır, konuşursunuz. (Bu halka inmekten çok öte bir deneyimdir.) Onun savunulacak bir yanını bazen, "ona rağmen" aramak zorunda kalırsınız. Çoğunlukla öylesine aşağılanmış, öylesine ezilmiş ve hakarete uğramıştır ki, onu o ana kadar savunmasız bırakan sistem başarılı olmuş ve "onu" kendi kendisinden nefret eder hale getirmiştir. Artık iddianame, duruşmalar ve karar süreci sonu başından belli bir yeşilçam melodramından farksızdır aslında. Taraf mıydık? Evet! Kendisinden yana bile taraf olamayacak hale getirilmiş olan o adamın yanında evet! Bu sizin tabirinizle hukukçuluk mudur? Hukuksuzluk mudur? Bilemem ama benim nazarımda bir maznunu (mazlumu) savunuyor olmak, Adalete verilen en güzel hizmettir. Adaleti dağıtan konumda bulunanlar da unutulmamalıdır ki savunanların müsade ettiği kadar pervasızca, savunanların müsade ettiği kadar rahat adalet dağıtabilirler. Avukat'ın görevi bu anlamda rahatsız etmektir. Neticesinde Adalet dağıtmak vicdan meselesiyse, Adalet Hakimlerin Vicdanında yaşıyorsa, o vicdanları rahat bırakmaya, o vicdanların miskinleşmesine sebep olmaya Adalete hizmet eden hiçbir Avukat'ın hakkı yoktur.