Mesajı Okuyun
Old 07-07-2007, 11:17   #2
AV.ZAFER TUNCA

 
Varsayılan

yakın zamanda başımdan geçen şu olayı ibret verici olmasından ötürü paylaşmak isterim:
İstanbul' da K.çekmece' de bir ceza duruşması bekliyoruz. duruşma listesinde ilk 15-20 duruşmanın saati 09.00 olarak yazılmış. geri kalan yaklaşık 10 duruşma ise 09.30... bu duruşmaların bu şekilde saatlendirilmesi avukatlar için o saatte orada olma zorunluluğu doğuruyor biliyorsunuz. saat, 12.00' a gelmesine rağmen bizim 09.00' daki duruşma başlamayınca durumdan rahatsızlığımızı belirtme gereği duyduk. salonda duruşmasını bekleyen bir meslektaş, durumdan rahatsız olduğunu bu sistemin yanlış olduğunu hakime söyledi. hakimden gelen tepki gayet rutindi: "ne yapalım avukat bey? bu kadar dosyaya bakıyoruz bakın!" bu sırada abim de yakınan meslektaşa destek olmak amacıyla, "sayın yargıç çok haklısınız ancak en azında duruşma saatlerini kademelendirseniz. ilk 20 duruşma saat 09.00 diyor. o saatten beri bekliyoruz." dedi. işte tam bu sırada bir meslektaşımız avukatlık meslek kurallarındaki dayanışma yükümlülüğüne örnek olacak hareketi yaptı. aynen aktarıyorum, anlatarak orijinalliğini bozmayayım:
"Beyler iyi güzel diyorsunuz da yapacak birşey yok. siz böyle söylenirseniz daha da bekleyeceğiz. bırakın hakim beyi meşgul etmeyin lütfen. biz de bekliyoruz birşey diyor muyuz?!!!!!"
artık mesleki dayanışma deyince aklıma hep bu olay gelir! O avukatı asla unutmayacağım. kendisi sayesinde mesleki dayanışma tanımını yapmam kolaylaştı. "böyle yapmamak demek mesleki dayanışma". en basit tanımı budur...