Mesajı Okuyun
Old 20-01-2011, 13:19   #3
av.ebru

 
Varsayılan yazılımın çalışmaması

Merhaba,
Müvekkilim işyerinde kullanmak üzere ,bir firmadan maske yazılımı tasarım hizmeti adı altında 18.11.2009 tarihinde bir yazılım satın almış.Sözleşme yapmamışlar;ancak satıcı firmanın fiyat teklifi adı altında 10 sayfadan ibaret ve yazılımın detaylarına ,süreye,ödeme koşullarına ilişkin yazısı mevcut.Müvekkilim de neticede bedelini ödemiş ve satın almış.4 ay sonra yine bir bedel karşılığı firma tarafından güncelleme yapılmış.Ancak yazılımda ortaya çıkan sorunlar nedeniyle (kullanıcıdan kaynaklanmayan) şu an müvekkilim yazılımı kullanamıyor.Bu nedenle başka bir yazılım kullanmak zorunda kaldığından her ay yüksek bedellerde kira ödüyor.Sorunu firmaya bildirmiş;ancak hiçbir işlem yapmamışlar.Benim görüşüme göre bilgisayar yazılımları Tüketici Kanunu kapsamında değil FSEK kapsamında eser sözleşmesi olarak değerlendirilmelidir.Hukuki olarak başvuracağımız yol,açılacak davanın niteliği ne olmalıdır? Böyle bir dava açmış olan meslektaşım varsa yardımları için şimdiden teşekkür ederim.




Alıntı:
Yazan Av. Bülent Sabri Akpunar
Sayın Çevik

İlgili sözleşmeyi "istisna akti" olarak değerlendirirsek :

1. Sözleşme tarihinin yanlış yazılmış olmasının aleyhinize bir durum yaratacağını sanmıyorum. Tarihin eski olması muacceliyet açısından sizin lehinize bile sayılabilir.Ne var ki, peşin ödeme şartının yerine getirildiği tarihe dek karşı yanın "ödemezlik defi" olabileceğinden geriye yönelik bir istemin zaten söz konusu olamayacağını (etik yönünü size bırakıyorum) belitmek istiyorum.

2. Sözleşmede kesin vade bulunduğu taktirde ihtara veya mehil tayinine gerek olmadan BK 106-107 ye göre fesih istenebilir.Ne var ki, fesih halinde menfi zararınızı isteyebilirsiniz. Akdin belirli zamanda yerine getirilmemesi halinde işleyecek cezai şart ifaya eklenen cezai şarttır. Yani ifa+cezai şart istenebilir. Ne var ki siz fesih iradesinden sonra akti edime bağlı feri alacak olan cezai şartı talep edemezsiniz.Sadece BK 108 gereğince verilenlerin faizi ile birlikte iadesi, üzerinize düşen eksik edimlerden imtina ve menfi zarar talep edilebilir.

3. Borçlunun temerrüdünün ispatı hususunda tespit her halükarda lehinize olacaktır.

4. Karşı yan kesin vadeli akti yerine getirmediği için kusurlu olarak temerrüte düşmüştür. Bu nedenle kimse kendi kusuruna dayanamayacağı için kendi temerrütüne de dayanarak talepte bulunamaz. Bunun istisnası büyük oranda bitirilmiş olan inşaat sözleşmeleridir. Bunlarda geriye etkili fesih (dönme) fiili olarak çok fazla zarara sebebiyet vereceği için kabul görmemektedir.