Mesajı Okuyun
Old 06-12-2007, 20:53   #9
suskun_juliette

 
Varsayılan

Ölümü kabullenebilmek çok güç..Bu zamana dek kilometrelerce uzakta sevdiğimi sandığım insanlar öldü.Ama öldüklerinde hiç üzülemedim.Çünkü bir gün gittiğimde yine yerli yerinde onları bulacağımı düşündüm.Şahit olmadığım hiçbir ölüm beni üzmedi.Soğuk kanlı olduğumu söyleyemem,ama acıyı derinden hissetmek babında ölüme tanıklık etmek çok önemli sanırım..En azından benim açımdan öyle...Şimdi en büyük korkum annemin,sevdiklerimin ölmesi..Nasıl yaşanır,onların ardında bırakıp gidilmek nasıl bir duygudur bunu düşündükçe ürküyorum..Bu zamana kadar hep ölümler telefonla bildirildi bana,doğduğum şehir bursada ölüp gittiler ve ben alakasız bir şehirde diyarbakırda onların yasından bihaberdim.Bir gün annemi aradığımda telefona bir başkasının çıkmasından ödüm kopuyor,sessizce benden uzaklarda hatta yanımda bile ölmesini istemiyorum..Keşke ölüm diye bir şey olmasaydı,keşke yitirme korkusu olmadan yaşayabileceğimiz,kırdığımız insanın toprağın altına girmeden kıymetini bileceğimiz bir dünya olsaydı..Bu yüzden insanları sevmekten çok korkuyorum..Muhtemel bir acıyı bertaraf etmek kendimce..Biliyorum ki kimi sevsem ölecek..Bu öyle bir şey ki,kime adasam kendimi,kime sığınsam sırf bu yüzden öleceklermiş gibi hissediyorum..Bazen kimsesiz bir insan olmayı diliyorum.Kaybedeceğim hiç kimse olmadan yaşamak isterdim..Sırf kendim için,sevgiden bile yoksun olmayı göze alarak yaşamak..Belki de bencillik,ama acıyı kaldırabilecek bir ruha sahip değilim..Vazgeçtim ben,hem kendimden hem yaşamaktan..Dilerim ecelim sevdiklerimle eş zamanlı gelir..Sırf bu yüzden kendime bir gelecek bile biçmedim..Ne bir çocuğum olsun istedim ne de eşim ve sıcak bir yuvam...Gideceğimi bildiğim bir yerde kalıcı izler bırakamazdım..Okuduğum bölüm bile arzuladığım şey değil..Annemin istediği insan olacağım..Kızı avukat olsun istedi..Bu yüzden buradayım,bu siteye bu sebeple yazabiliyorum belki..İçimi dökebilme fırsatını bu nedenle kazandım..Hiçbir zaman kendi istediğim insan olmadım..Çünkü istediğim ne varsa yok olacaktı..Erimeye mahkum bir çiğ tanesi gibi benim gözümde hayat..Üzerinde fazla uğraşmaya değmez..Soramadım hiçbir ölümün acısını.O öldüğünde neler hissettin diyemedim hiç kimseye..Karşımdakinin daha çok ağlamasından korktum..Cidden ölüm nasıl bir şeydir ki aklımdan geçtiği vakit tüm heveslerimin boğazı kesiliyor.Umut kırıntılarım bile bir düş arefesinde gibi,gözlerini araladığın vakit yok olmaya mahkum..Gözlerini daha sıkıca kapatıp uyumak istesen hiç uyanamayacağın bir yalan ve bir gaflet uykusu olacak..Aslında ölümü anlayabilmek için mezarlıklara bakmak dışında yapılacak bir şey daha var..Evet nefes alıyoruz,yaşadığımızın bir göstergesi,fakat aldığınız her nefes bir eksilmedir..100 kez nefes alma hakkınız varsa şimdi sadece 99 kerelik var...Bunu düşünüyorum..Yüzümün gittikçe ölüme döndüğünü fark ediyorum..Ben böyle isem sevdiklerim,o bana nazaran yaşlı insanların durumu nedir?Aslına bakarsınız anne ve babalarımız sadece ölümü miras bırakıyorlar bize.Doğmak demek ölüm gerçeğiyle yüz yüze olmaktır.Ölümü kendine konduramamak değildir.Doğmuşsan elbet bir gün bu hikaye bitecek demektir.Sanırım en büyük imkansızlık ölümün hiç olmamasını dilemektir...