Mesajı Okuyun
Old 01-04-2010, 22:06   #5
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Nüfus Hiz.K.Nüfusa kayıtlı olduğu yer esasına göre yerleşim yeri tanımını terk ettiğinden ,sürekli kalma niyetiyle oturulan yer tanımına yer verdiğinden (sinerjigroup ) un yayınladığı Yargıtay kararı aşağıdaki kararla birlikte buna göre değerlendirilmeli)

Buna göre;
1. Terekeye ilişkin işlemlerde ölenin yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.(TMK 569)
2. Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir. (TMK. 19)
3. Bir kimsenin sürekli kalmak niyetiyle oturduğu yer , Aksi sabit oluncaya kadar Nüfus idaresindeki Adres beyan Formunda ki yerdir.
4. Bu şekilde tespit edilmemezse diğer delillerle ( tanık beyanı, zabıta araştırması, tapu vergi kayıtları gibi) araştırma yapılır.
5. Huzurevi yerleşim yeri sayılmaz.
Diye düşünüyorum.


T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/16436

K. 2009/1383

T. 4.2.2009

• ADRES BEYAN FORMU ( Bildirimler Aksi Sabit Oluncaya Kadar Geçerli Olduğu )

• YERLEŞİM YERİ ADRESİ ( Nüfus Müdürlüğünden Sorulup Tespiti Sistemde Kayıtlı Yerleşim Yeri Adresi Mevcutsa Bu Adresin Esas Alınması Davalının Yerleşim Yeri Adresinin Diğer Delillerle Saptanarak Bir Karar Verilmesi Gerektiği )

• NÜFÜS HİZMETLERİ ( Kişilerin Yerleşim Yeri Adreslerinin Nüfus Aile Kütüklerinde Bulunmasının Zorunlu Olduğu )

5490/m.7/g,50/1

4721/m.19/1

ÖZET : Nüfus Hizmetleri Kanununa göre, kişilerin yerleşim yeri adreslerinin nüfus aile kütüklerinde bulunması zorunludur. Bu kanuna dayanılarak çıkartılan ve 15.08.2007 tarihinde yürürlüğe konulan Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliğine göre, yerleşim yeri adreslerinin tutulmasında kişilerin yazılı beyanı esas alınır. Adres beyan formundaki bildirimler aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.O halde, davalının dava tarihi itibarıyla yerleşim yeri adresinin Merkezi Adres Kayıt Sisteminden ( Nüfus Müdürlüğünden ) sorulup tespiti, sistemde kayıtlı yerleşim yeri adresi mevcutsa bu adresin esas alınması, davalının yerleşim yeri adresinin diğer delillerle saptanarak bir karar verilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 29.04.2006 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak, yayımı tarihinde yürürlüğe giren 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa göre, kişilerin yerleşim yeri adreslerinin nüfus aile kütüklerinde bulunması zorunludur. ( 5490 s.K.m.7/g ) Bu kanuna dayanılarak çıkartılan ve 15.08.2007 tarihinde yürürlüğe konulan Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliğine ( 15.12.2006 tarihli 26377 sayılı R.G ) göre, yerleşim yeri adreslerinin tutulmasında kişilerin yazılı beyanı esas alınır. ( 5490 s.K.m.50/1 ) ve Yönetmelik m.13/1 ) Adres beyan formundaki bildirimler aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir. ( Yönetmelik m.13/1 ) O halde, davalının dava tarihi itibarıyla yerleşim yeri adresinin Merkezi Adres Kayıt Sisteminden ( Nüfus Müdürlüğünden ) sorulup tespiti, sistemde kayıtlı yerleşim yeri adresi mevcutsa bu adresin esas alınması, davalının yerleşim yeri ( TMK. md. 19/1 ) adresinin diğer delillerle saptanması ve hasıl olacak sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.