Mesajı Okuyun
Old 07-07-2006, 15:41   #95
av.önem

 
Varsayılan

Güngeçmiyor ki bir kadın namus kisvesi altında öldürülmesin. Bu zihniyetin egemen olduğu bir toplumda kadın olmak kadar zor birşey yoktur. Benim aklımdan çıkmayan ve hayatında ilk ve son fotoğraf olan Güldünya'nın hastanedeki fotoğrafı... Merak ediyorum, Güldünya gibi nice namus kurbanları hayatı boyunca değil kadın olarak acaba insan olarak görüldü mü ?
O tetiği çeken kişi ya da o kararı veren aile meclisi acaba mağdur olan kadına bir söz hakkı tanımışlar mı ?
O kadının yaşadığı acıları, korkuları merak edip sormuşlar mı ? Belkide cevaptan korktukları için kolay yolu yani yargısız infazı tercih ediyorlar.

Bir bahar günü adliyen büroya giderken yanıma, ürkek gözlerle etrafına bakan, korkudan sesi titreyen bir kadın geldi. Elindeki kağıdı uzatarak " ben bu adrese gitmek istiyorum, bana yardımcı olabilirmisiniz" dedi. Kağıtta karmaşık bir şekilde Sosyal Hizmetler Müdürlüğü'nün adresi yazılmıştı. Yolda yürüken bana hikayesini anlatmaya başladı. Konyalıymış ve eşinin onu başka erkeklere satma isteğine karşı çıktığı için şiddete maruz kalmış ve ölümle tehdit edildiği için de bir gece eşi uyurken, sığınacak bir evi, kendisini sahiplenecek bir ailesi olmadığı için, cebinde sadece bir otobüs bileti alacak kadar bir parayla evinden kaçmış. İstanbul'a geldikten sonra, bir gün bir sığınma evinde kalmış fakat oradan eline sadece bir bilet tutuşturularak, beş parasız bir şekilde Sosyal Hizmetler Müdürlüğü'ne tek başına gönderilmiş.
Söz konusu adrese gittiğimizde kimse bizimle ilgilenmedi. Sırasıyla bütün kapıları dolaştıktan sonra, kendimize bir muhatap bulduk. Kadının hikayesini onlara anlattım ve ilgileneceklerini söyleyip beni gönderdiler. O kadına ne olduğunu hala merak ediyorum ve keşke onu yalnız bırakmasaydım, keşke o kadının ismin öğrenip akıbetini araştırsaydım.
O kadın ölümden kaçmıştı, belki şimdi mutlu, belkide mutsuz ........

Bu zihniyet değişmedikçe, yaptırımlar ağırlaştırılmadıkça bu ülkede kadın olmak çok zor...