|
Mesleğimiz, gençlik basamağının sonundaki (65) avukatlarla değil, yeni başlayan meslektaşlarımızla güçlenip, gelişir.
Zamanınızın efendisi olabildiğiniz 65 yaşında
“Gençliğin” ilk basamaklarındaki meslektaşlarınızın sorularına bakıyorsunuz…
-Büro açmak istiyorum…
-Bir avukatın yanında / bir ortaklıkta “iş” bulmak istiyorum…
-O şehirde mi, bu şehirde mi büro açmalı/iş aramalıyım?
-Ücretim ne olmalı, neler istemeliyim?
- Çalışacağım ofisi seçerken neye dikkat etmeliyim?
-Hangi konuda çalışmalıyım?
-Ve dahası…
*Büro açmak, bakkal dükkanı açmak gibi değil…
*Hukuk bir okyanus ise, mesleğinin başındaki avukat da her kaptan gibi, nereye gitmek istediğini iyi bilmeli…” nereye gitmek istediğini bilmeyen kaptana rüzgar da yardım edemez”.
Genç meslektaşım,
*İçindeki sesi duymaya çalışmalı…
*En çok neye, hangi konuya ilgi duyduğunu bilmeli… o alanda en iyisi olmaya çalışmalı.
*En iyi bildiği yabancı dilde, en çok neye, hangi konuya ilgi duyuyorsa… o alanda kendini geliştirmeli.
*Nerede, nasıl, neyle mutlu olacaksa... “öyle olsun” diyebilmeli.
*Veeee “gerekçesiz” yanıtlarla, kulaktan dolma bilgilerle yetinmemeli, iyi bir “araştırmacı” olmalıdır!
*Aynada gözlerimizin içine, doğrudan gözbebeklerimize, bir süre dikkatlice baktığımızda… aynadaki “biz” tüm sorularımızı yanıtlayacaktır.
*Her insan kendi deneyimini yaşar…
*Ve unutulmamalı ki….
“Avukatlık, kamu hizmeti ve SERBEST BİR MESLEKTİR.
Avukat, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı ÖZGÜRCE temsil eder.”
Hepinize sevgiler.
|