Mesajı Okuyun
Old 28-05-2011, 16:31   #10
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2008/19603
K. 2010/2135
T. 9.2.2010

• GÜVEN SARSICI DAVRANIŞLARDA BULUNMA (Davacı-Davalının Bir Başka Erkekle Değişik Mekanlarda Birlikte Görüldüğü - Evlilik Birliği Davacı-Davalının Kusurlu Davranışları Sonucu Temelinden Sarsıldığından Tam Kusurlu Olduğu/Tam Kusurlu Eşin Dava Açma Hakkı Bulunmadığı)

• EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI (Davacı-Davalının Kusurlu Davranışları Sonucu Temelinden Sarsıldığından Tam Kusurlu Olduğu/Tam Kusurlu Eşin Dava Açma Hakkı Bulunmadığı - Boşanma Davasının Reddi Gereği)

• BOŞANMA (Davacı-Davalının Bir Başka Erkekle Değişik Mekanlarda Birlikte Görüldüğü - Evlilik Birliği Davacı-Davalının Kusurlu Davranışları Sonucu Temelinden Sarsıldığından Tam Kusurlu Olduğu/Tam Kusurlu Eşin Dava Açma Hakkı Bulunmadığı)

• TAM KUSURLU EŞİN DAVA AÇMA HAKKI BULUNMADIĞI (Davacı-Davalının Bir Başka Erkekle Değişik Mekanlarda Birlikte Görüldüğü - Evlilik Birliği Davacı-Davalının Kusurlu Davranışları Sonucu Temelinden Sarsıldığı/Tam Kusurlu Eşin Dava Açma Hakkı Bulunmadığı)

4721/m.166

ÖZET : Davacı-davalı tanıklarının bundan sonraki döneme ilişkin beyanları, davacıdan aktarmadır. Davacı-davalıdan aktarılan olaylar sabit kabul edilemez. Sunulan telefon görüşmelerinin ise davalı-davacı kocaya ait olduğu da kanıtlanamamıştır. Davacı-davalı (kadın)ın ise, boşanma davası öncesinde bir başka erkekle birlikte görüldüğü ve güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu gerçekleşmiştir. Bu itibarla davacı-davalının , kocanın davasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davacı-davalının, bir başka erkekle değişik mekanlarda birlikte görüldüğü anlaşılmaktadır. Evlilik birliği davacı-davalının kusurlu davranışları sonucu temelinden sarsılmıştır. Davacı-davalı tam kusurludur. Tam kusurlu eşin dava açma hakkı bulunmamaktadır. O halde davacı-davalı tarafından açılan boşanma davasının reddi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün her iki dava yönünden temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan 9.2.2010 günü tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmedi. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1- Davalı-davacının bir başka kadınla ilişkisi altı yıl öncesine aittir. Bu olay sonrasında tarafların barıştıkları ve 2002 doğumlu bir çocuklarının olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, açıklanan eylemi nedeniyle koca, davacı-davalı (kadın) tarafından affedilmiş ve en azından hoşgörüyle karşılanmıştır. Affedilen ve hoşgörüyle karşılanan olaylar, boşanma sebebi olmaz. Davacı-davalı tanıklarının bundan sonraki döneme ilişkin beyanları, davacıdan aktarmadır. Davacı-davalıdan aktarılan olaylar sabit kabul edilemez. Sunulan telefon görüşmelerinin ise davalı-davacı kocaya ait olduğu da kanıtlanamamıştır. Davacı-davalı (kadın)ın ise, boşanma davası öncesinde bir başka erkekle birlikte görüldüğü ve güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu gerçekleşmiştir. Bu itibarla davacı-davalının, kocanın davasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediği gibi diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.

2- Davalı-davacının temyiz itirazlarına gelince;

Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davacı-davalının, bir başka erkekle değişik mekanlarda birlikte görüldüğü anlaşılmaktadır. Evlilik birliği davacı-davalının kusurlu davranışları sonucu temelinden sarsılmıştır. Davacı-davalı tam kusurludur. Tam kusurlu eşin dava açma hakkı bulunmamaktadır. O halde davacı-davalı tarafından açılan boşanma davasının reddi gerekirken kabulü doğru bulunmamıştır.

SONUÇ : Hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bu bentteki bozma sebebine göre davalı-davacının diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan ve incelenmeyen yönler haricindeki temyize konu bölümlerinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı