Mesajı Okuyun
Old 10-12-2010, 09:48   #2
av.humk

 
Varsayılan

.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/11138
K. 2007/1477
T. 8.2.2007
• HIRSIZLIK SİGORTASI ( Tazminatın Tespiti Açısından Şirket Belge ve Defterlerinin İnceleneceği - Riziko Sonrası Yapılan Sayım Sonucu İşyerinde Bulunan Emtianın Değerinin İndirilmesinden Sonra Ortaya Çıkacak Malların Anılan Gündeki Piyasa Alım Değerinin Belirleneceği )
• TAZMİN EDİLECEK MİKTARIN BELİRLENMESİ ( Hırsızlık Sigortası - Tazminat İlkesi Gereği Riziko Sonrası Yapılan Sayım Sonucu İşyerinde Bulunan Emtianın Değerinin İndirilmesinden Sonra Ortaya Çıkacak Malların Anılan Gündeki Piyasa Alım Değerinin Belirleneceği )
• ŞİRKET DEFTERLERİNİN İNCELENMESİ ( Hırsızlık Sigortası - Riziko Sonrası Yapılan Sayım Sonucu İşyerinde Bulunan Emtianın Değerinin İndirilmesinden Sonra Ortaya Çıkacak Malların Anılan Gündeki Piyasa Alım Değerinin Belirlenmesi Gerektiği )
• FAZLAYA İLİŞKİN HAKLARIN SAKLI TUTULMASI ( Gözden Kaçırılarak Davacı Kayıtlarının Gösterdiği Zarar Tutarının Davada İstenen Tazminattan Fazla Olduğu Gerekçesiyle Karar Verilemeyeceği - Hırsızlık Sigortası )
6762/m.1283
ÖZET : Dava, davalıya sigortalı olan davacıya ait işyerinde meydana gelen hırsızlık rizikosunun tazmini istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalıya sigortalı olan müvekkiline ait işyerinde meydana gelen hırsızlık rizikosunun tazmin edilmediğini ileri sürerek, sigorta tazminatı ve yoksun kalınan kazancın faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Rizikonun gerçekleştiği tarihten bir gün önceki kapanış anı itibariyle sigortalı işyerine giren ve satılan emtianın ticari defterler ile giriş-çıkış işlemlerine ait fatura, irsaliye gibi belgelerle saptanması, riziko sonrası yapılan sayım sonucu işyerinde bulunan emtianın değerinin indirilmesinden sonra ortaya çıkacak malların anılan gündeki piyasa alım değerinin belirlenmesine yönelik tazminat ilkesi gerekleri tam olarak yerine getirilmeden, davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğu gözden kaçırılmak suretiyle davacı kayıtlarının gösterdiği zarar tutarının davada istenen tazminattan fazla olduğu gerekçesiyle karar verilmesi yasaya aykırıdır.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada İzmir Asliye 5.Ticaret Mahkemesi'nce verilen 21.07.2005 tarih ve 2004/598-2005/462 sayılı kararın Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 02.02.2007 gününde taraf avukatları tebligata rağmen gelmediğinden tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve dava dosyası için Tetkik Hakimi Yaşar Arslan tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, davalıya sigortalı olan müvekkiline ait işyerinde meydana gelen hırsızlık rizikosunun tazmin edilmediğini ileri sürerek, ( 29.623.115.911 ) TL. sigorta tazminatı ve ( 12.181.999.173 ) TL. yoksun kalınan kazancın faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, ekspertizce saptanan gerçek zararın ( 7.143.668.256 ) TL. olduğunu savunmuştur.

Mahkemece, sigorta ve rizikoya ilişkin belgeler ile davacıya ait ticari kayıtlar üzerindeki bilirkişi incelemesine dayanılarak, davacıya ait işyerindeki mal giriş ve çıkışları, bu işyerinin kapasitesi, sigorta eksperinin tespitleri dikkate alındığında BK.nun 42 ve 43. maddeleri delaletiyle kadri maruf zararın ( 10 ) milyar TL. olabileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile ( 10 ) milyar TL'nin 11.03.2004 tarihinden itibaren reeskont faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava, davalıya sigortalı olan davacıya ait işyerinde meydana gelen hırsızlık rizikosunun tazmini istemine ilişkindir.

Dava dilekçesinde, sigorta ekspertizinde saptandığı, öne sürülen ( 29.623.115.911 ) TL'lik çalıntı mal bedelinin tahsili istenmiş, fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmuştur.

TTK.nun 1283. maddesi hükmü uyarınca, sigortacı, sigorta ettiren veya sigortadan yararlanan kimsenin gerçek zararını tazminle yükümlüdür. Poliçenin eki ve ayrılmaz parçası niteliğindeki Genel Şartların 15. maddesine göre hırsızlık sigortasında gerçek zarar rizikodan bir gün önceki piyasa alın değerini ifade eder. Gerçek zararın ne olduğunu ispat yükü davacı sigorta ettirene aittir. Zararın niceliği ve sigortacının tazmin yükümlülüğünün kapsamı, delil olma gücü taşıyan yöntemince tutulmuş ve onaylanmış yasal ticari defterler, malların sigortalı iş yerine giriş ve çıkışını gösteren geçerli dayanak belgelerle belirlenebilir.

Hukukçu ve muhasebeci bilirkişilerce, davacının ibraz ettiği işletme belgesine göre isteyebileceği tazminatın ( 32.908.355.002 ) TL. olduğu, oysa dava dilekçesinde talep edilen tazminatın daha düşük olduğu, rizikodan sonra davacının sigortacıya verdiği çalıntı mal listesi ile ekspertizin mal sayım sonuçlarının birbiriyle uyumlu olmadığı, bu durumun stok kayıtlarının fiktif olma ihtimalini akla getirdiği belirtilerek tazminatın BK.nun 42. maddesi dikkate alınarak tayini gerektiği bildirilmiş ve bu görüş aynen benimsenerek hüküm kurulmuştur.

Mahkemece, rizikonun gerçekleştiği tarihten bir gün önceki kapanış anı itibariyle sigortalı işyerine giren ve satılan emtianın ticari defterler ile giriş-çıkış işlemlerine ait fatura, irsaliye gibi belgelerle saptanması, riziko sonrası yapılan sayım sonucu işyerinde bulunan emtianın değerinin indirilmesinden sonra ortaya çıkacak malların anılan gündeki piyasa alım değerinin belirlenmesine yönelik tazminat ilkesi gerekleri tam olarak yerine getirilmeden, davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğu gözden kaçırılmak suretiyle davacı kayıtlarının gösterdiği zarar tutarının davada istenen tazminattan fazla olduğu gerekçesiyle ve yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak yazılı biçimde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08.02.2007 tarihinde oybirliğiyle