Mesajı Okuyun
Old 16-01-2022, 23:18   #5
avkulabas

 
Varsayılan

Herkese merhabalar. Bugün avukatlıktaki birinci yılımı doldurmuş olarak bu bir yılı değerlendirmek istiyorum. Bir yıl önce benim de yaptığım gibi büro açmak isteyenlere tavsiye arayanlara bir fikir vermek amacıyla düşüncelerimi yazıyorum.
Avukatlık stajımı Büyük bir şehirde yaptım, kısa bir staj süreci geçirdiğim için pratikte çok tecrübeli değildim. Yanında staj yaptığım avukatın tavsiyesine uyarak yirmi bin nüfuslu ilçeme gelip tabelamı astım ve oturmaya başladım.
Ertesi günden beri çeşitli işler gelmeye başladı. Çeşitli dilekçeler yazdım. Derken tek tük davalar almaya başladım. Aynı zamanda CMK görevleri de beni boş oturmaktan kurtarıyordu. Özellikle belirtmek isterim ki şu anda mevcut işlerimin yüzde doksanı tanımadığım kişilerden geldi. Yani illa bir çevrenizin olması şart değildir. Tabi bu dediğim küçük bir yerde başlıyorsanız. Çünkü küçük yerlerde avukat sayısı da az oluyor.
Yeni avukatlık yapmaya başlayan biri olarak en önemli tecrübem şu oldu; iş kaçırma korkusuyla asgari ücretin biraz üzerinde davalar aldığım oldu. Ancak daha sonra çok pişman oldum. Duruşmaları takip etmek ve dilekçelerini zamanında yazmak gibi işin aslında en kolay tarafına aldanarak düşük ücretlerle davalar aldım. Ama yaptığımız işin asıl zor olan ve aldığımız ücretin büyük kısmının karşılığını teşkil eden tarafı, müvekkil ile sürekli muhatap olmak, bazılarının neredeyse her gün aramaları karşısında sabırla ve sükunetle davasının durumunu anlatmak, neredeyse bütün aile üyelerine izahta bulunmakmış. Ve tabi bunu davanın aşağı yukarı iki yıl sürdüğünü düşünerek değerlendirmek lazım.
Bir diğer tecrübem ise tek bir işten dolayı davasını aldığınız müvekkillerin aldığınız iş dışında başka meselelerini de size hallettirmek istemesidir. Eğer bu konuda açık sözlü ve uyanık olmazsanız müvekkilin uşağı haline gelebiliyorsunuz. Belki de ben çok yumuşak yüzlüyümdür.
İlk işlerimde yaptığım her şeyi tereddütle yapıyordum. Yanlış olmasından veya şekil olarak eksik veya hatalı olmasından korkuyordum. Ancak gördüm ki mesele durumu izah etmekmiş. Zaten bir süre sonra mahkemelerde yapılan birçok şeyin formaliteden ibaret olduğunu görüyorsunuz. Tabii buna karşı çıkmak ve sıradanlaşmamak da elimizde.
Bunlar elbette ufak tefek tecrübelerdir. Ama şu anda bir yıl öncesinde olsaydım asıl merak ettiğim şey. Bir büro açmak kaç paraya mal olurdu. Bir makam takımı ve bekleme koltukları çok uyguna da bulunabilir ama büronuzun gösterişli olması gelen kişilerin size karşı tavır ve davranışlarını etkiliyor. Sizi daha çok ciddiye alabilirler veya küçümseyebilirler de.
Ama her halde en önemli şey kişinin cesareti, sabır ve sebat etmesidir. Gerisi mutlaka geliyor. İnsanın kendi işinin patronu olması kimseye bağlı olmaması on binlerce lira para kazanmasından çok çok daha değerlidir.
Şimdilik düşüncelerim bunlar. Nasip insanın kendi yapıp ettikleridir. Aklınızda varsa nasipte de vardır. Okuyan herkese teşekkürler.