Mesajı Okuyun
Old 30-01-2017, 06:03   #6
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan

REJİMİN ADI :

23 Nisan 1920'de TBMM'nin açılışı ile MİLLİ EGEMENLİĞE DAYALI yeni bir devlet kurulmuş, ancak, Kurtuluş Savaşı devam ederken, “MİLLİ BİRLİK ve BERABERLİĞİN bozulmaması” için REJİMİN ADI konulmamıştı.

DEVLET BAŞKANLIĞI görevini, Lozan Barış görüşmeleri sonuçlanıncaya kadar, BMM BAŞKANI olan Mustafa Kemal Paşa yürütmüştü ve artık yeni devletin şeklinin belirlenip, başkanının da seçilmesi gerekiyordu.

Cumhuriyetin ilanı ve Cumhurbaşkanı seçimi, 1921 tarihli Anayasanın bazı maddelerinin değiştirilmesine dair 364 No.’lu Kanunun kabulü ile gerçekleşmiştir. Bu kanunla, 1921 tarihli Anayasanın 1, 2 , 4, 10, 11 ve 12’nci maddeleri önemli ölçüde değiştirilmiştir. Bu önemli değişiklikler, 29 Ekim 1923 günü yapılmış ve aynı gün, Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılarak, Gazi Mustafa Kemal Paşa oybirliğiyle yeni TÜRK DEVLETİNİN İLK CUMHURBAŞKANI seçilmiştir.

1924 ANAYASASI:

Savaşın ardından yeni ihtiyaçları karşılayacak daha ayrıntılı bir anayasaya ihtiyaç duyulmasıyla Büyük Millet Meclisi'nde (BMM) "Kanunu Esasî encümeni" adlı bir komisyon oluşturuldu.
1921 anayasasında, anayasanın değiştirilmesini öngören herhangi bir madde olmadığından BMM, kurucu gücü özelliğinden de yararlanarak anayasanın kabulü için üye tam sayısının üçte ikisinin oyuna ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Komisyonun Fransa II. Cumhuriyeti ve Polonya Anayasası'ndan yararlanarak hazırladığı TASARI mecliste görüşüldü; bazı maddeleri değiştirilerek 20 Nisan 1924 tarihinde kabul edildi.(*)

Altı bölümdeki 105 maddeden oluşan 1924 ANAYASASI, 1921 anayasasındaki MİLLİ HÂKİMİYET (Ulusal Egemenlik) ilkesiyle KUVVETLER BİRLİĞİ’Nİ gerçekleştiren MECLİS HÜKÜMETİ sistemini korumuştur. Yani YASAMA ve YÜRÜTME YETKİSİ meclise aitti.
MECLİS YASAMA YETKİSİNİ bizzat kullanırken, YÜRÜTME YETKİSİNİ DE kendi seçtiği "İCRA VEKİLLERİ HEYETİ" yani hükümet (Bakanlar Kurulu) eliyle kullanıyordu.

Meclis, hükümeti her an denetleme ve düşürebilme yetkisine sahipti. YÜRÜTME, CUMHURBAŞKANI ve BAKANLARDAN oluşuyordu. BAKANLARIN GÖREVE BAŞLAMASI İÇİN MECLİSİN ONAYI GEREKMİYOR, CUMHURBAŞKANININ ONAYI YETİYORDU.

Anayasada "TÜRKLERİN HUKUKU AMMESİ" başlığı altında sadece klasik ve BİREYSEL HAK VE HÜRRİYETLER tanınıyor; SOSYAL HAKLARA yer verilmiyordu.

Anayasada VATANDAŞLIK tanımının "TÜRKLÜK" üzerinden yapılması, 1924 Anayasasına konulan "TÜRKİYE'DE DİN VE IRK AYIRT EDİLMEKSİZİN VATANDAŞLIK BAKIMINDAN HERKESE 'TÜRK' DENİR" maddesiyle başlamıştır (m.88).

1960'a kadar yürürlükte kalan 1924 Anayasası döneminde, eylemsel siyasi rejim, anayasanın öngördüğü MECLİS EGEMENLİĞİ sisteminden farklı olmuştur.

(*)https://www.tbmm.gov.tr/anayasa/anayasa24.htm

Devam edecek...