Mesajı Okuyun
Old 19-11-2007, 05:26   #1
Stj.Av.Emre Bayrak

 
Varsayılan İdare Mahkemesinde Dava Açmak

tüm meslektaşlarımıza Selamlar
Ne yazık ki okuldayken de bu derste pek iyi olmamamdan kaynaklansa gerek pek bir şey hatırlayamamaktayım.
Milli eğğitim bakanlığı yayınladığı bir genelge ile 2007-2 öğretmen atamalarından sonra 2007-2 atama döneminde öğretmen olarak atanan sözleşmeli öğretmenlerin 1 yıl çalışmadan Özür durumuna bağlı yer değiştirme işlemlerinde bulunamayacağı yönünde bir "genelge" yayınlamıştır. Ancak bundan önceki uygulamalarda sözleşmeli öğretmenler için böyle bir zorunluluk bulunmamaktaydı. zira kadrolu öğretmenler için 1 yıl çalışma şartı vardı ama bu devlet memurluğunda adaylığın kalkması ilkesi sebebiyle bulunmaktaydı ve adaylık "kadrolu öğretmenler" için 1 yıl çalışmak ile kalkmaktaydı. ancak sözleşmeli öğretmenlerin adaylıkları asla kalkmıyor. bunu başka bir genelge ile milli eğitim bakanlığı da açıkladı zaten. ama üstü kapalı olarak adaylığın kalkmasına bağlayamadığı çalışma yükümlülüğünü bir genelge ile ve sebep belirtmeden şarta bağlıyor.
danıştayın vermiş olduğu bir kararı aşağıda bulacaksınız.


Dairesi Karar Yılı Karar No Esas Yılı Esas No Karar Tarihi
BEŞİNCİ DAİRE 1995 956 1991 3950 13/03/1995
KARAR METNİ
AİLE BİRLİĞİNİN KAMU GÖREVLİSİ OLAN EŞLERDEN BİRİNİN İSTEĞİ ÜZERİNE BOZULMASI HALİNDE İDARENİN EŞ DURUMUNU GÖZÖNÜNE ALMAYA MECBUR OLMADIĞI,ANCAK EŞ DURUMUNA DAYALI YER DEĞİŞTİRME TALEBİNİN REDDİNE İLİŞKİN İŞLEMLERİN HUKUKEN HAKLI VE GEÇERLİ NEDENLERE
DAYANMASI GEREKTİĞİ HK.<
... İdare mahkemesinin 5.6.1991 günlü, 1991/496 sayılı kararıyla; 657
sayılı Devlet Memurları Kanununun 72.maddesi, 20.5.1981 günlü, 17345
sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tayin ve Nakil yönetmeliğinin 30.mad-
desi ve 3.8.1991 günlü, 20594 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürür
lüğe giren Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul ve Kurum Öğretmenleri-
nin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 23. maddesi birlikte değer-
lendirildiğinde yer değiştirme suretiyle yapılacak atamalarda aile bi-
riminin muhafaza edilmesinin ana ilke olduğunun, gerek 657 sayılı Ka-
nunun gerekse kurum yönetmeliğinin davacıya eş durumundan dolayı tayin
isteme hakkı verdiğinin, hukuki bir engel bulunmadığı takdirde bu iste
min karşılanmasının yasal zorunluluk teşkil ettiğinin anlaşıldığı, o-
layda ise idarece nakil isteminin neden yerine getirilmediğinin somut
bilgi ve belgelerle ortaya konulamadığı, bu sebeple davacının Hatay
iline tayininin yapılması gerekirken aksi yöndeki işlemde hukuki isa-
bet bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
Davalı idare, eş durumu nedeniyle nakil talepleri incelenirken ilgili-
lerin halen çalışmakta olduğu ilin öğretmen ihtiyacı ile atanmak iste-
diği ilin öğretmen ihtiyacının gözönünde bulundurulduğunu, davacının
asıl isteğinin daha önce görev yaptıı il emrine naklini yaptırmak oldu
ğunu, eşiyle birlikte aynı yerde görev yapmak istiyorsa eşinin naklini
yaptırabileceğini öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen
inclenerek bozulmasını istemektedir.
İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu
ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanu
nunun 49.maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde
mümkündür.
Anayasarın 41, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 72.ve kurum atama
ve yer değiştirme yönetmeliğinin ilgili maddelerinde atam ve yer değiş
tirmelerde aile birliğinin korunması ilke olarak benimsenmiştir.
Buna göre idarece re'sen yapılan yer değiştirme ve atamalarda eş duru-
munun gözönüne alınması gerekli iken, kişilerin isteği üzerine yapılan
yer değiştirme ve atamalarda durumun farklı bir boyut kazandığına işa-
ret etmek gereklidir. Aile birliğinin aile bireylerinden birinin irade
si dahilinde bozulması halinde, ilgililerin durumlarını belgelendire-
rek yer değiştirme isteğinde bulunmaları ve idarenin de konuya ilişkin
mevzuat hükümleri çerçevesinde bu yöndeki talebi değerlendirmesi müm-
kündür. Böyle bir durumda yargı kararıyla idareyi aile birliğini yeni-
den tesis etmekle yükümlü kılmak mümkün olmadığı gibi aksine yorum ai-
le birliğinin korunmasi ilkesinin kişilerin subjektif karar ve tutumla
rına bağlı olarak uygulanması sonucunu doğurur. Daha açık bir deyimle,
boş kadro imkanlarını değerlendirerek istediği yere tayin yaptıran bir
kamu görevlisinin eşinin de aynı yere naklini zorunlu görmek kamu gö-
revlisi olan eşlerin istedikleri yerde çalışmalarına ve diğer kamu gö-
revlilerine göre ayrıcalıklı bir duruma gelmelerine yol açar ve kamu
hizmetlerinin yürütülmesi açısından büyük sakıncalar yaratır ki, bu da
hukuken kabul edilemez. Ancak her idari işlem gibi, eş durumuna dayalı
yer değiştirme tabeplerinin reddine ilişkin işlemlerin de hukuken ge-
çerli ve kabul edilebilir sebeplere dayanması gerektiğini de burada
vurgulamak zorunludur.
Olayda, ebe-hemşire olan eşinin istek üzerine Samandağ Devlet Hastane-
sine atandığı anlaşılmış ise de, ilkokul öğretmeni olan davacının eş
durumunu öne sürerek yaptğı yer değiştirme başvurusunun hukuken haklı
ve geçerli nedenlere dayanılmadan reddedildiği anlaşıldığından, bu ge-
rekçeye dayalı olarak sözkonusu işlemin iptali yolunda verilen İdare
Mahkemesi kararında hukuki isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Eskişehir İdare Mahkemesince verilen 5.6.1991
günlü, 1991/496 sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun
olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz is-
teminin reddi ile anılan kararın onanmasına karar verildi.
(DAN-DER; SAYI:90) ŞT/SE


yukarıdaki kararda kalın harflerle belirttiğim üzere idare bu işlemi bir sebebe dayandırmak zorundadır ve "anayasanın 41. maddei" aile birliğinin korunmasını amaçlamıştır.

siz meslektaşlarıma bir kaç sorum olacak.

1- eşim van ilinde öğretmenlik yapmakta ben istanbulda stajyer avukatım. bu işlemin öncelikli olarak yürütmenin durdurulması talepli bir davayı istanbul idare mahkemelerinde açabilir miyim.

2- bu işlemden dolayı hangi taraflar dava açabilir. yani eşim öğretmen sadece o mu açabilir yoksa ben de bu idari eylemden zarar uğradığım için ben de açabilir miyim.

3- meslektaşlarımın deneyimlerini göz önünde bulundurursak 2 ay içerisinde en azından yürütmenin durdurulması kararı verilmesi şansı nedir ne değildir. yani sizce bir dava açsam sonuca ulaşma şansımı değerlendirebilir misiniz. ?

Herkese Teşekkür Ederim!