Mesajı Okuyun
Old 30-10-2007, 00:35   #144
Av. Lale Beşe

 
Varsayılan ???

Alıntı:
Yazan SNOW
Kusura bakmayın ama ölçü giitikçe aşılıyor. Birçok idari yargı hakimi ki İİBF mezunu Danıştay üyeleri de var. Anayasa Mahkemesi Başkanı ve Anayasa Mahkemesi Hukukçu olmayan üyeleri hakkında bu derece ölçüsüz konuşmamak lazım. Otoriteymiş gibi Türkiyedeki en iyi hukukçularından birinin ortalama bir ilde asliye ceza hakimi olduğunu tesbit ettiniz. Biz tanımıyoruz size göre iyi hukukçu.
Yine otoriteymiş gibi İİBF mezunu tüm hakimleri silip attınız. Hatta Anayasa Mahkemesi Başkanını bile... Biraz insanın duracağı yeri bilmesi gerekir. Çapımızın ne olduğunu tespitten sonra başkalarının çapı konusunda yorum yapmayı öğrenmeliyiz. Dil uzattığımız kişiler bize göre çok ama çok üst düzeydeyse ölçülü olmakta yarar var.
İdari Yargının sahibiymiş gibi de davranmamak lazım. Sakin olunmalı bu konuda bizler fikirlerimizi tartışıyoruz. Otorite, Sahip, Emir veren konuma oturuvermek haddini aşmak olabilir...
BU konuda ölçüyü gerçekten aşmış durumdasınız, Sizi anlamayanları bir diğer deyişle sizin fikirlerinizi kabul etmeyenleri hukuk nosyonuna sahip olmamakla suçladınız, Önünüze gelen ve hukukçu olmayan herkesi yerden yere vurdunuz.
Bu şekilde olmaz... Saygılı ve ölçülü olmak lazım. Burası bir tartışma platformu

Sizde bir ölçü paranoyası mı var acaba?

Zaten "bana göre en iyi hukukçulardan biri" demişim. "Bana göre" kısmı değerlendirmenin subjektif olduğunu açıkça gösteriyor ki "bana göre en iyi aktrist Zuhal Olcay' dır" demekten farkı yoktur bunun. Fakat yeter ama dilbilgisi yazmaktan yorgun düşmeye başladım. Sonuçta burada yazanlardan biri de kendisine göre en iyiyi söylediği için buna karşı kendi fikrimi dile getirmişim.

Ben bay Bush' un politikalarını da beğenmiyorum ve aleyhinde yapılan tüm protestolara yürekten katılıyorum. Şimdi ona da "bahsettiğiniz kişi ABD başkanı siz kimsiniz ki mi" diyeceksiniz? E zaten kesin dersiniz. Ne zamandır insanların geldikleri konum tüm mesleki ve insani hayatlarının referansı oldu sorabilir miyim?

Burada ben de fikrimi söylüyorum ve bu sizin hiç hoşunuza gitmediği için sürekli "ölçünün kaçtığından" dem vuruyorsunuz. Oysa asıl ölçüyü kaçıranın burada belli bir fikri savunan avukatlar için "sınavı geçemeyip hakim olamadıklarından mı nedir?" şeklinde konuyu inanılmaz derecede basite indirgeyen ve burada karşı görüş sunan avukatları küçük düşüren bir cümle sarfeden kişi olduğunu bile farkedemeyen biri olarak bence hiç forum bekçiliği oynamaya girişmeyin derim.

Cumhuriyet Bayramımızı yaşadığımız şu günde anımsarsınız belki belli bir düzene başkaldırmış insanlara da zamanında sizin gibi birileri "ölçüyü kaçırıyorsun" demişti.

Dünyanın çoğu yerinde ve tarih boyunca insanlar haklarını savunabilme uğrunda can verdiler. Evet beyefendi ya da hanımefendi (snow) birileri ölçüyü kaçırdı ve insanlık ilerleme kaydetti.

Buradaki tartışma ortamında "bekçi" sıfatını takınarak sert müdahalelerde bulunma yetkisini siz kimden aldınız acaba? Ben burada haklarımı elde etme sürecinde yaşadığım zorlukları dile getirmeye çalışmanın mücadelesini veriyorum, siz de galiba birilerinin sıfatını koruma mücadelesini. Burada yazdığım tüm mesajlarda hukukun temel ilkelerinden bahsediyorum. Oysa sizin bunun farkında olmama konusunda kararlı davrandığınıza eminim.

İdeal olmasa da ona yakın bir hukuk sistemi istemek benim Anayasal hakkım. Ayrıca eleştirmek de... Kim ne derse desin, tüm aksaklıklarına rağmen adli yargıda aldığım yargı kalitesini her alanda almak istiyorum. Bu istek AİHM kararlarına da yansıdığı üzere benim bir vatandaş olarak hakettiğim hukuki güvenlik hakkımdan doğuyor. Yargı kalitesi istiyorum diyorsam, bilin ki bu şahsen bir avukat olarak idari yargı kolunda yaşadığım sıkıntılardandır. Hüküm fıkrası bile belli olmayan bir maddi hatalı idari yargı kararında davayla alakası olmayan bir insanın tapusu kilitlendiği ve heyet tavzih yapmadığı daha doğrusu tavzih konusunda herhangi bir bilgisi olmadığı ve ayrıca avukatı dinlemeyi de zul saydıkları için kanser tedavisinde kullanılmak üzere satılması gereken ev satılamadı ve idari yargı hakimlerinin duyarsızlığı sayesinde hastanın tedavisine yetişemedi. Burada insaniyetten değil, verilen bir karar ile kimsenin farkına varamadığı bir şekilde dava ile ilgisi olmayan bir insanın tapu kaydının kilitlenmesinden ve tavzih müessesesinin farkındalıksızlık nedeni ile işletilememesinden bahsediyorum. İdare mahkemesi bunu başardı yani. Dosya da elimde. Oysa adli yargıda en zorlu mahkemede bile böyle bir olay yaşamaya imkan olmadığına inanıyorum. Halihazırda da bu türden sıkıntılar başka dosyalarımızda da aynı yoğunlukta devam etmektedir. Hani şu forumda cevaplar keşke bir de bu konularda gelse o zaman gam yemeyeceğim. Ölçü kaçırmakmış. Öncelikle karşı görüşte zerre kadar hukuki duyarlılık sezinleyemiyorum ki bu başlı başına bir ölçüsüzlük zaten.

Ayrıca bunları tartışamayacaksak bu site de bir işe yaramaz diye düşünüyorum.

DGM' leri de eleştiriyorduk bir zamanlar ve şimdi DGM' ler yok.

Biz hukukçular bunları tartışmayacağız da kim tartışacak?

Ayrıca Site Yönetimi dururken ölçüyü aşmaktan bahsetmek size düşmüyor.