Mesajı Okuyun
Old 17-06-2015, 10:35   #4
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
4.Hukuk Dairesi

Esas: 2001 / 12342
Karar: 2002 / 3124
Karar Tarihi: 18.03.2002

TAZMİNAT DAVASI - TRAFİK KAZASI SONUCU OLUŞAN ZARAR - ZARARIN BELİRLENMESİ - MÜBADELE DEĞERİ

ÖZET: Dava trafik kazasından doğma tazminat isteği olup mahkemece bilirkişi raporuna dayanılarak davacıya ait araçta değer kaybı olmayacağı benimsenmiştir. Oysa davacının olaydan sonraki mal varlığının değeri, zarar verici olayın meydana gelmemesi halinde değerinden daha az ise, zarar var demektir. Gerçekten bir şeyin tahrip edilmesi veya zarar görmesi halinde nesnel zararı tayin etmek için kural olarak objektif değeri esas almak gerekir. Bu ise mübadele ( rayiç ) değeridir.

(818 S. K. m. 41, 42)

Dava: Davacı Sağlık Bakanlığı temsilcisi A. R. Karamahmutoğlu tarafından, davalılar Hamit K., Hasan F. ve Mehmet C. aleyhine 25.7.2000 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu zarar gören araç nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın Hamit K. yönünden kısmen kabulüne ve diğer davalılar yönünden reddine dair verilen 20.2.2001 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalı Hamit K. taraflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

Karar: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2- Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;

Dava trafik kazasından doğma tazminat isteği olup mahkemece bilirkişi raporuna dayanılarak davacıya ait araçta değer kaybı olmayacağı benimsenmiştir. Oysa davacının olaydan sonraki mal varlığının değeri, zarar verici olayın meydana gelmemesi halinde değerinden daha az ise, zarar var demektir. Gerçekten bir şeyin tahrip edilmesi veya zarar görmesi halinde nesnel zararı tayin etmek için kural olarak objektif değeri esas almak gerekir. Bu ise mübadele (rayiç) değeridir. Davaya konu olan olayda davacıya ait araç 1.350.000.000 lira harcanmasını gerektirecek derecede hasara uğramıştır. Bu durumda sözü edilen aracın onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Çünkü tamamen onarılmış olsa bile bu araba tahribatın izlerini taşımaktadır. Onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir. Zararı tazminle yükümlü olan kimse, tazmin borcunu doğuran eylemin meydana gelmesinden önceki durumu iadeye mecburdur. Bu ilke, zarar, ister haksız eylemden doğsun, isterse sözleşmeye aykırı hareketten meydana gelsin, aynen uygulanır.

O halde mahkemece sadece aracın resmi oluşu nedeniyle piyasada alım satımı yapılmayacağı ve ekonomik ömrünün sonuna kadar kullanılacağı gerekçeleriyle değer kaybı olmayacağını belirten bilirkişi raporuna dayanılıp bu kaleme ilişkin isteğin reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davalının tüm davacının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine 18.3.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı