Mesajı Okuyun
Old 23-12-2009, 18:32   #3
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
17.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/6630
Karar: 2004/14233
Karar Tarihi: 28.12.2004

TAZMİNAT DAVASI - İDARENİN HİZMET KUSURUNDAN DOĞAN TAZMİNAT TALEBİ - TRAFİK KAZASI - GÖREVLİ MAHKEME - DAVANIN İHBARI

ÖZET: DSİ Genel Müdürlüğü ile anılan şirket arasında eser sözleşmesi olup olmadığının saptanması yönünden anılan sözleşme celp edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile davanın DSİ Genel Müdürlüğü yönünden kabulü usul ve yasaya aykırıdır Bir kamu tesisinin yapılması, kullanılması veya muhafazasındaki kusurdan doğan zararlar, idari karar ve eylemlerden doğan zararlar niteliğinde bulunduğundan, onların ödetilmesi istekleri tam yargı davasının konusunu oluşturur. Bu davaların ise idari yargı yerinde açılması gerekir.

(2577 S. K. m. 2) (1086 S. K. m. 49) (818 S. K. m. 58) (YİBK. 11.02.1959 T. 1958/17 E. 1959/15 K.)

Dava: Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar DSİ ve Karayolları Genel Müdürlüğü vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Karar: Davacı A. G. vekili Düzce 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/233 esas sayılı dosyasındaki dava dilekçesi ile müvekkiline ait ... T 3201 plakalı araca davalılardan M. Tic. A.Ş'ye ait G.'nin sevk ve idaresindeki... UF 3483 plakalı araçla çarparak trafik kazasına neden olduğunu iddia ederek, aynı mahkemenin 1998/429 esas sayılı dosyası ile tespit edilen ve kendilerine yol kusuru verilen davalılar DSİ Genel Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü, E. İnşaat Ltd. Şti ile davalı araç sigortalıları G. Sigorta ve A. Sigorta A.Ş olmak üzere 1.316.350.000 TL tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte, sigorta şirketleri yönünden poliçe limitiyle müştereken v.e müteselsilen tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında A. Sigorta A.Ş ile E. İnşaat Ltd. Şti hakkındaki davasını atiye terk etmiştir.
Birleştirilen Düzce 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/429 esas sayılı dosyasına verdiği dava dilekçesi ile de; aynı kaza nedeniyle 1.316.350.000 TL tazminatın olay tarihinden itibaren davalılar M. Tic. A.Ş, DYİ Genel Müdürlüğü, G. Sigorta A.Ş ve G. Y.'den tahsili ile sürücü M. G.'ye ödenmesini talep etmiştir.

Davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili; her iki dosyaya da verdiği cevap dilekçesi ile, kaza yerindeki çalışmanın E. inşaat Ltd. Şti'ne ihale edildiğini, yol işaretlemelerinin Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yapıldığını, kusurun davacıda olup hasar miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın husumetten ve esastan reddini, davanın taşeron E. İnşaat Ltd. Şti ile Karayollarına itibarını savunmuştur.

Davalı ve ihbar olunan Karayolları Genel Müdürlüğü vekili; kaza mahallindeki dere ıslah çalışmalarının DSİ Genel Müdürlüğü ile yüklenici firma tarafından yapıldığından ihbarın reddini, Düzce 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/429 esas sayılı dosyasındaki iddiaya göre olayın hizmet kusuru olarak tespiti yapıldığından, mahkemenin görevsiz olduğunu ve davanın Sakarya İdare Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, kusur ve hasara itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.

Davalı G. Sigorta vekili; sorumluluklarının limitle sınırlı olduğunu, müracaat olmadığından faiz ve masraf talebinin reddini savunmuştur.

Davalı ve ihbar olunan A. Sigorta A.Ş vekili, kasko poliçe süresinin kazadan önce bittiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı G. Y., davetiye tebliğine rağmen duruşmaya katılmamış, savunma yapmamıştır.

Davalı M. Ticaret A.Ş vekili; ... UF 3483 plakalı aracı uzun süreli kira sözleşmesi ile E. Turizm A.Ş'ye kiraladıklarından davanın kiracı şirkete ihbarı ile husumetten reddini, ayrıca birleştirilen dosyada sürücünün dava açma ehliyeti bulunmadığından o davanın da reddini savunmuştur.

Mahkemece birleştirilen Düzce 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/429 esas 2000/211 karar sayılı dosyası ile esas dosyadaki iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu gereğince; mahkemenin 2000/333 esas sayılı dosyasında davacı A. B. tarafından dava açılmış olması nedeniyle birleştirilen dosyada davacı sürücü M. 'nin hukuki yararı ortadan kalktığından davanın da şartlı yokluğu nedeniyle reddine, ihbar olunanlar A. Anonim Sigorta A.Ş, Karayolları Genel Müdürlüğü, E. İnşaat Ltd. Şti ve E. Turizm A.Ş hakkında karar verilmesine yer olmadığına, mahkemenin 2000/233 esas sayılı dava dosyasındaki davanın kısmen kabulü ile 987.262.500 TL tazminatın davalılar G., DSİ Genel Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğünden olay tarihi olan 23.8.1998 tarihinden itibaren ve davalı G. Sigorta A.Ş' de 500.000.000 TL poliçe limitiyle sınırlı olarak dava tarihinden (2.6.2000) yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı M. Ticaret A,.Ş (K. Holding A.Ş) hakkındaki davanın davalı sıfatı yokluğundan reddine, davalı E. İnşaat ve davalı A. Sigorta A.Ş aleyhine açılan davanın atiye terk nedeniyle bu davacılar hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ihbar olunan E. İnşaat Ltd. Şti hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalılar DSİ ve Karayolları Genel Müdürlüğü vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.

1- Bir kamu kuruluşu tarafından, kamu yasaları uyarınca yapılmış olan tesislere bakma ve o tesisleri kullanma yükümlülüğü yine kamu yasalarından doğan bir yükümlülüktür. O halde, anılan nitelikteki bir kamu tesisinin gerek yapılmasındaki, gerekse kullanılması veya muhafazasındaki kusurdan doğan zararlar idari karar ve eylemlerden doğan zararlar niteliğinde bulunduğundan onların ödetilmesi, istekleri 11.2.1959 günlü ve 17/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 2.bendi hükmünce tam yargı davasının konusunu oluşturur. Bu davaların ise 2577 sayılı idari yargılama usulü kanunun 2. maddesi hükmünce idari yargı yerinde açılması gerekir.

Temyize konu olan davada davacılar, dava dilekçesinde kazanın meydana geldiği yolda en sağ şeridi kaplayan kum yığınlarının gece şartlarında yeterli şekilde işaretlenmemiş olması nedeniyle davalı Karayolları Genel Müdürlüğüne kusur izafe eden birleştirilen davadaki bilirkişi raporuna göre dayalı idareye dava açtığından ve yol kusuru nedeniyle davalı Karayolları Genel Müdürlüğünü davalı gösterdiklerini belirttiklerinden, yasala uyarınca Karayolları Genel Müdürlüğüne yüklenmiş bulunan Karayolu bakım, yapım ve işaretleme hizmetlerindeki kusur nedeniyle tazminat istendiğine göre; dava dilekçesinin yargı yolu bakımından bu davalı yönünden reddedilmiş olması bozmayı gerektirir.

2- Davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili; kazaya neden olduğu iddia edilen, Düzce-Kaynaşlı Bucağı Taşkın Rusubat Kontrol Sari Emanet Inşaatını1996 yılında taşeron E. İnşaat Ltd. Şti 'ne ihale ettiklerini ve inşaatın halen devam ettiğini belirterek sorumluluğun müteahhit E. İnşaat Ltd. Şti'ne ait olduğunu savunarak idari yazışmaları delil olarak sunulmuştur.

Bu savunma karşısında DSİ Genel Müdürlüğü ile anılan şirket arasında eser sözleşmesi olup olmadığının saptanması yönünden anılan sözleşme celp edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile davanın DSİ Genel Müdürlüğü yönünden kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle dav.alı Karayolları Genel Müdürlüğünün, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle DSİ Genel Müdürlüğü vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve bozma nedenine göre davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine 28.12.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
T.C. YARGITAY
17.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/8107
Karar: 2005/8920
Karar Tarihi: 26.09.2005

TAZMİNAT DAVASI - HİZMET KUSURU - DAVANIN KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE AÇILDIĞINDAN YARGI YOLU YÖNÜNDEN REDDİ GEREĞİ - KAZA TESPİT TUTANAĞI VE BİLİRKİŞİ RAPORU ARASINDA ÇELİŞKİ BULUNDUĞU - TARAFLARIN KUSUR DURUMUNUN SAPTANACAĞI

ÖZET: Karayolları Genel Müdürlüğü hakkında açılan davanın tefrik edilerek idari yargı yerinde bakılmak üzere dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddi gerekir. Ayrıca kaza tespit tutanağı ve bilirkişi raporu arasında tarafların kusur durumu bakımından çelişki vardır. Bu nedenle tarafların kusur durumu gerekirse tekrar bilirkişi raporu alınarak tespit edilmelidir.


(2577 S. K. m. 2) (818 S. K. m. 41)

Dava: Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda: Davanın reddine ilişkin Ankara 18 Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 3.3.2005 gün ve 781/85 sayılı hükmün duruşma yapılması isteğiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı Emin Ç. vekili tarafından istenilmiş olmakla işin duruşmaya tabi olduğu belirlendikten sonra 26.9.2005 Pazartesi günü için taraflara gönderilen çağrı kağıdı üzerine hükmü temyiz eden taraftan kimse gelmedi. Karşı taraftan davalı Karayolları Genel Müdürlüğü vekili Av. Nazlı Ö.'un hazır olduğu anlaşılmakla duruşmaya başlandı, temyiz isteğinin süresinde olduğu tesbit edilmekle hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkiline ait 41 K 0689 plakalı aracıyla Bulancak yol ve kavşak düzenlemesinin hatalı ve yanlış yapılması, işaret ve levhaların yetersizliği nedeniyle dava dışı Haşim A.'in sevk ve idaresindeki 28 ED 478 plakalı araca çarptığını, Haşim'e ödediği 2.500.000.000 TL'sı ile müvekkilinin aracında meydana gelen hasar bedeli toplamı 11.000.000.000 TL'sı maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, ayrıca 3.000.000.000 TL'sı manevi tazminatın da hizmet kusuru nedeniyle davalılardan tahsilini talep etmiştir.

Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü vekili, davanın hizmet kusuru nedeniyle açıldığını, yol çalışmasının diğer davalı tarafından yapıldığını, ikametgah yerinin Ankara olduğunu belirterek davanın öncelikle görev, yetki ve husumet yönünden reddi gerektiğini, talep edilen hasar miktarını ve verilen kusuru kabul etmediklerini savunmuştur.

Davalı Kolin İnş. İmalat Tic. A.Ş vekili, davanın davalının ikametgah yeri Ankara'da açılması gerektiğini kusur oranı ve talep edilen tazminat miktarını kabul etmediklerini açıklayarak davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu gereğince davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1- Bir kamu kurumu tarafından kamu yasaları uyarınca yapılmış olan tesislerin bakım ve onarım yükümlülüğü yine kamu kurumuna aittir. O halde anılan nitelikteki bir kamu tesisinin gerek yapılmasındaki, gerekse kullanılması veya muhafazasındaki kusurdan doğan zararlar, idari karar ve eylemlerden doğan zararlar niteliğindedir. İdarenin hizmet kusuru nedeniyle açılan davalara bakmak idari yargının görev alanına girer, (2577 S.K. m 2)

Bu hale göre Karayolları Genel Müdürlüğü hakkında açılan davanın tefrik edilerek idari yargı yerinde bakılmak üzere dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddi gerekirken işin esasına girilerek yazılı biçimde karar verilmesi doğru değildir.

2- Olay sonrası trafik polisleri tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağında trafik kazasının yol kusurundan, hükme esas 15.2.2005 tarihli bilirkişi raporunda ise davacının kusurundan kaynaklandığı belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, yol inşaat projesi ile davalılar arasındaki sözleşme istenerek görevlilerin ve tanıkların katılımı ile olay yerinde keşif yaparak gerekirse olay yerinin resimleri de çekilerek tarafların kusur durumu konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulundan rapor almak ve toplanan delillerin sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir. Eksik incelemeye dayalı olarak hüküm verilmesi isabetli görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda 1 ve 2 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı bulunun hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine, 26.09.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları