Mesajı Okuyun
Old 23-04-2017, 20:34   #2
antipersonel

 
Varsayılan

Yanıtınıza ek olarak;

Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat İlamları Kesinleşmeden İcraya konulur;

12.Hukuk Dairesi Esas: 2012/2441 Karar: 2012/22006

Dava ve Karar: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Seçil Parkan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından Eyüp 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 01.02.2011 tarih ve 2009/259 Esas-2011/12 Karar sayılı kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat ilamına dayalı olarak ilamlı icra takibine başlandığı, örnek 4-5 nolu icra emri tebliği üzerine borçlunun yasal 7 günlük sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, ilamın kesinleşmeden takibe konamayacağını ileri sürerek takibin iptali ile hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, takip konusu ilamın kesinleşmeden infaz edilemeyeceği gerekçesi ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.

18.06.2010 tarih ve 5999 Sayılı Kanunla 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen geçici 6. maddede; kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 9.10.1956 ile 4.11.1983 tarihleri arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması halinde, tazminat taleplerinin karşılanması ile ilgili usul ve esaslar düzenlenmiş olup, 13.02.2011 tarih ve 6111 Sayılı Kanunun geçici 2. maddesi ile 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6. maddesi hükmünün 4/11/1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemlerine de uygulanacağı düzenlenmiştir.

5999 Sayılı Kanunla eklenen 2942 Sayılı Kamu1aştırma Kanununun geçici 6. maddesinin son fıkrası gereğince; bu madde uyarınca ödenecek olan tazminatın tahsili sebebiyle idarelerin mal, hak ve alacakları haczedilemez.

Görüldüğü üzere anılan yasal düzenlemelerde idare aleyhine takip yapılamayacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamakta, sadece ödenecek tazminatın tahsili sebebi ile idarenin mal, alacak ve haklarının haczedilemeyeceği belirtilmektedir.

Öte yandan HUMK. nun 443/4. maddesi gereğince gayrimenkule ve buna ilişkin ayni haklara dair hükümler kesinleşmedikçe infaz edilemez.

Somut olayda takibe dayanak yapılan Eyüp 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 01.02.2011 tarih ve 2009/259 Esas, 2011/112 Karar sayılı ilamı incelendiğinde; taşınmazın aynının ihtilaflı olmadığı, kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminata hükmedilip, davaya konu taşınmazdaki hisselerinin iptaline karar verildiği görülmektedir.

İlamda yer alan ve "davaya konu taşınmazdaki hisselerinin iptali" yönündeki hüküm yasadan kaynaklanan ve tazminat verilmesine ilişkin kararın sonucu olup, taşınmazın aynının ihtilaflı olduğunu göstermez. Bu nedenlerle takip konusu tazminat ilamının infazı için kesinleşmesi gerekli değildir.

O halde mahkemece yukarıda yasal dayanakları açıklandığı üzere hacizlerin kaldırılması ile yetinilmesi gerekirken takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.06.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.