Mesajı Okuyun
Old 24-12-2007, 14:50   #4
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Ahmet Turan
Davacı kadın, önce kendisinden evli olduğunu saklayan erkekle karı koca gibi bir kaç yıl yaşadıktan sonra erkeğin terk etmesi üzerine bir ceza davası yoluna da başvurmaksızın kızlığımı bozdu, bekarım diyerek beni aldattı, toplum içine çıkamaz ayıplanır oldum, çok üzülüp yıprandım ve ayrıca tanık beyenlarıya da beni dövdü iddasıyla manevi tazminat isteyebilir mi?

saygılar

not: bu soruya KAHDEM alanına sorup sormamam gerektiğine karar veremedim.

Sayın Ahmet Turan,

Bildiğiniz üzere, evliliği gizlemek hile olarak değerlendirilebilir ve bu anlamda haksız fiil temelinde hile nedeniyle açılacak manevi tazminat davasını BK.60. madde kapsamındaki süre içinde açabilir.

Yine malumunuz gibi BK.49. maddenin 2. fıkrasında; Hakim, tazminata hükmederken ve tutarını tayin ederken, "tarafların sıfatını", işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da gözetir.Hatta 3. fıkraya göre tazminat yerine kınama kararı da verilebilir.

Erkeğin eylemi "kızlık bozsun ya da bozmasın" bekarım demek suretiyle aldatarak aynı evde yaşamaya ikna etmesi temelinde (eğer kadının anlatımı doğruysa) hukuka aykırı bir eylem olup, kanaatimce tazminata neden olabilir.

Erkek, kadının beyanının aksini tanık ifadeleriyle ispatlayabilir. Ancak öncelikle kadın iddiasını ispatlamak zorundadır. Bu anlamda tanık da elbette ki deiller arasındadır. Takdir yüce mahkemenindir.