Mesajı Okuyun
Old 26-03-2012, 14:21   #501
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Nusret
Burada şunu da söylemek gerekir; eğer söz konusu parametreler, ücret, kıdem, fazla mesai puantajları tam olarak tutulmuş ve belirli ise ki, genelde orta ve üst düzey yönetici konumunda, üretim müdürü vb. sıfatıyla çalışanların ve sendikalı işçilerin durumu –bunların da tümü değil- böyledir, ancak o zaman işçilik alacakları ile ilgili davanın belirli alacak davası, tam eda davası olarak açılması gerektiği söylenebilir. B. Kar’ın o kitabında kullandığı bir kıstas daha vardı: Eğer, diyordu, yargılamada alacağın likit olmadığından bahsediliyorsa, o alacak belirsiz demektir. Bu ve bunun dışında daha pek çok kriter, bu tür davaları HMK 107’ye göre açmamıza imkan vermektedir. Düşüncem budur.

Nusret[/font]

Sayın Meslektaşım,
İfade ettiğiniz görüşlere katılıyorum. Velev ki yukarıdaki gibi olsun. Bu durumda dahi yurttaş davasını dilediği gibi açabilmelidir. Ben böyle düşünüyorum. Vatandaşa (ve hatta varsa vekiline) adeta bir ön-yargıçlık yaptırmaya kimsenin, yasanın da hakkı yoktur. Bu, Hukuk Devleti ilkesine (AY.m.2-5) ve Anayasa m.36'ya açık aykırılıktır.

Bu şekilde, (bahsettiğiniz parametrelerin olduğu durumlarda dahi) işçi alacakları belirsiz alacak davası olarak açılırsa ne olur? Bunda ne beis vardır. Bence hiç mi hiç yoktur. Bu kerre, dava konusunun, yani alacağın "belirli" hale gelmesi süreci yani tahkikat o nisbette kısa sürecektir.

Bu itibarla, ve salt bu "teknik, usul hukukuna ait cihetlerden" yurttaşın davasını geri çevirmenin veya davasını değiştirmesini istemenin Hukuk Devletinde hiç yeri ve alemi olmadığı kanısındayım. HMK.nın bu düzenlemeleri aklıma eski Roma Hukukunu çağrıştırıyor resmen... Hukuk Devleti olabilmenin önkoşulu hak arama yollarının açık, ucuz, kolay erişilebilir, basit ve yeknesak düzenlemelere bağlanmış olmasıdır...

Davayı usulen ve hukuken ait olduğu yere (hukuki tavsif) yargıç oturtur; tek sınırı da talebi aşmamaktır... Vatandaşın dava ve usul aramak yükü olamaz... Aksine bir kabul ve uygulama işçi/yurttaşın adliyeye/örgütlü yargı gücüne yönelttiği adaleti temin talebinin karşılanmaması demektir. Bunun da topluma, bireye ve dahi hukuka hiçbir yararı yoktur.

Saygılarımla.