Mesajı Okuyun
Old 24-06-2008, 09:01   #6
halit pamuk

 
Varsayılan

Bilirkişi konusunda üç şey söylenebilir.

1. Hakim, taraf bilirkişi deliline dayanmasa bile resen bilirkişi deliline başvurabilir.

2. Hakim diğer mahkemedeki bilirkişi deliliyle yetinmek zorunda değildir.

3. Ancak, hakim Manevi tazminat için bilirkişi deliline başvuramaz. Ve de icra takibinin hukuka aykırılığının tespiti için de bilirkişi deliline başvuramaz. Zira, hakim genel hukuk bilgisiyle çözebileceği hususlardır.

Kanaatimce anlatımlarınız ışığında, ödemiş olduğunuz halde hakkınızda icra takibi yapılmış olması ve bunun İcra mahkemesince tespit edilmesi eylemin hukuka aykırı olduğunun tespiti anlamına gelir.

Yerel mahkeme bilirkişi deliline başvurmadan, icra dairesi ve icra mahkemesi dosyaları içeriğine göre karar vermelidir diye düşünüyorum.

T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/12457
K. 2004/1847
T. 19.2.2004
DAVA : Davacı Keskin Yılmaz vekili Avukat Ramazan Yıldız tarafından, davalı Tarım Kredi Koop. Müdürlüğü aleyhine 25/11/2002 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 3/7/2003 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazları reddedilmelidir.

2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, haksız icra takibi ve haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı Keskin Yılmaz, annesi olan dava dışı Huri Yılmaz adına adı geçenin vekili sıfatıyla davalı Kooperatif'ten kredi alındığını ve kredi sözleşmesini vekil sıfatıyla imzaladığı, borçlu olmadığı halde kendisi hakkında icra takibi yapılarak üçüncü kişilerde bulunan alacağı üzerine haciz konulduğunu belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Dosya içerisinde bulunan İcra Müdürlüğü ve İcra Tetkik Mercii dosyalarından davacı aleyhine girişilen icra takibinin iptal edildiği, davalının davacı hakkında yaptığı icra takibi ve uygulanan haczin haksız olduğu anlaşılmaktadır. Haksız icra takibi nedeniyle davalı yan kusursuz sorumludur. Bu durumda olaya uygun düşecek miktarda manevi tazminat takdirine karar verilmesi gerekirken manevi tazminat isteminin de tümden reddedilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, öteki temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/2/2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.