Mesajı Okuyun
Old 10-09-2011, 00:01   #34
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın Metin,

HMK m.119'a göre: "Dava dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur:
... g) Dayanılan hukuki sebepler..."

Her ne kadar maddenin 2.fıkrasından (Birinci fıkranın (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması hâlinde, hâkim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde dava açılmamış sayılır.) dava dilekçesinde, dayanılan hukuki sebeplerin gösterilmesinin mecburi olmadığı anlaşılmakta ise de; bir hukukçu olan avukat, müvekkili tarafından önüne konan somut vakıada hangi hukuki sebeplere dayanacağını bilir/bilmelidir. Dolayısıyla 31 no'lu mesajımda belirttiğim 818 S.K. ve 5846 S.K.'un ilgili maddelerini yazma sebebim, bu maddelerin uygulanması gerekecek somut vakıalar olacağındandır/olduğundandır ve daha sonra yazdığım cümleden açıkça anlaşılacağı üzere;

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
...Yukarıdaki düzenlemelerin uygulanacağı birçok olayda "belirsiz alacak davası" ikame edilebileceği kanaatindeyim. Siz somutlaştıralım dediğiniz için, belirsiz alacak davası açmaya imkan verebileceğini düşündüğüm dava konularını muhtevi bir kısım yargıtay kararlarını eklemek istiyorum:...

kastettiğim şey:

Alıntı:
Yazan Av.Hulusi Metin
...Verdiğiniz Yasa örneklerindeki (BK.,FSEK) maddelere, Usul Yasası'nda yer verilmiş ise;...
değildir. Belirtilen maddelerin uygulanmasını gerektirecek vakıalarda; işbu maddelere göre davacının talep edeceği alacak miktarı (çoğu olayda) "Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu..." hallere örnek teşkil edecektir.
 
Dolayısıyla yargıtay kararlarında bakılmasını rica ettiğim şey; kararlardaki davaya konu olaylardır. Bu sebeple:

1. örnekte somut olay şudur: dava açacağı eşine nazaran kusursuz veya daha az kusurlu olduğunu ispatlama imkanına sahip kadın, boşanma davası neticesinde, eşinin maddi desteğini kaybedeceğini, dolayısıyla maddi zararı olacağını düşünmektedir. Maddi zararının tazmini için TMK çerçevesinde maddi tazminat talep edecek olan kadının, "davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesi kendisinden beklenemeyeceğinden", işbu maddi tazminat talebi için belirsiz alacak davası ikame etmekte hukuki yararı vardır.

2. örnekte somut olay şudur: A ile B arasında A'ya ait "data hattının" B tarafından kullanımı/kiralanması konusunda sözleşme akdedilmiştir. B, işbu sözleşmeye aykırı olarak kendisine kiralanan data hattı üzerinden 3.kişilerin konuşma yapmasına izin verdiğinden A, zarara uğradığını düşünmektedir ve bu sebeple B'ye karşı zararının tazmini için dava ikame edecektir. A'nın, "davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesi kendisinden beklenemeyeceğinden", işbu maddi tazminat talebi için belirsiz alacak davası ikame etmekte hukuki yararı vardır.

3. örnekte somut olay şudur: Yayıncılık işiyle uğraşan ve dergi yayınlayan A şirketi, yayınladığı dergiden isimsiz alıntı yaparak Fikir ve Sanat Eserleri Yasası'na aykırı davrandığını ve bu ahvalde kendisini zarara uğrattığını düşündüğü B şirketine karşı tazminat talepli dava ikame edecektir. A'nın çıkardığı dergiden yapılan alıntı sebebiyle doğan zararı, sözleşme yapılmadığından FSEK m.66 çerçevesinde rayiç bedel üzerinden hesaplanabilecektir ve A'nın, "davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesi kendisinden beklenemeyeceğinden", ikame etmeyi düşündüğü maddi tazminat talebi için belirsiz alacak davası ikame etmekte hukuki yararı vardır.
 
şeklinde yorumlanması amacıma daha uygun düşecektir.

Güçler ayrılığının içinde ayrık olan yargı gücünün içinde farklı uygulamalara yol açıp,

Alıntı:
Yazan Av.Hulusi Metin
...Konu bağlamında tartışıp anlamaya çalıştığımız maddelerin,"davaları hızlandırmaktan" ziyade, "Usul'den bozma"lara neden ...
olmasındansa; yürürlüğe dahi girmemiş ve tüm gerekçeleri, komisyon raporları önümüzde olan ve henüz mazide kalıp gerekçesinden ve meclis görüşmelerinden kopmamış kanunda, özellikle tartıştığımız maddeleri açısından, yasakoyucunun amacının ne olduğunu araştırmada herhangi bir beis görmüyorum. Hatta yanlış uygulamalara sebep olacağı bu kadar açık olan bir düzenlemede (107/3) özellikle yasakoyucunun iradesinden faydalanmakta yarar olduğu kanısındayım.

Teşekkürler,

Saygılar...