Mesajı Okuyun
Old 27-07-2006, 22:27   #1
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan Adalet Bakanlığının Hukuk Mahkemelerindeki Uygulama Hatalarına İlişkin Uyarı Metni

ÇOK ÖNEMLİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM. Saygılarımla.

Alıntı:
HUKUK MAHKEMELERİNE AİT TAVSİYELER LİSTESİ
DAVALARIN SÜRATLİ SONUÇLANDIRILMASINDA HASSAS DAVRANILMADIĞI

Gereksiz emek ve zaman kaybına yol açan taliklerle nihai hükme ulaşılmasının geciktiği bazı dosyalar görülmüştür.
Şöyle ki;
Mazeret bildiren tarafın duruşma gününü kalemden öğrenmesine dair usul hükmü mevcut olmadığı halde, PTT vasıtası ile kendisine bildirilmesi gerekirken anılan şekilde ara kararları kurulduğu,
HUMK.nun 2494 sayılı kanunla değişik 180 ve 195. maddeleri gereğince delillerini önceden dava dilekçesi ve cevap layihasında bildirme ve ayrıntılı bilgi verme mecburiyetine uymayan tarafa ilk celsede on günlük kesin mehil verilmesi kuralına işlerlik kazandırılmadığı,
HUMK.nun 67. maddesinde bir tarafın vekilinin istifa etmesi yahut kendisinin, vekilinin dosyayı inceleyememiş olmasının yargılamanın başka bir güne taliki için sebep kabul edilemeyeceği öngörüldüğü halde ....esas sayılı dosyalarında vekil istifa ettiğinden asile tebligat için oturumların ertelendiği,
HUMK.nun 176/3. maddesine rağmen nafakaya ilişkin davalarda adlî tatili de kapsayacak şekilde uzun süreli talikler yapıldığı,
Ön mesele sayılan başka bir dava sonucu beklenirken tarafların beyanı ile yetinilip iki yıla varan sürelerle mahkemece akıbetinin uygun aralıklarla ilgili yerlerden sorulmadığı,
Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin 25.2.1985-2089/1907, 2.Hukuk Dairesinin 20.10.1991-6225/6080, 4.Hukuk Dairesinin 18.10.1970-3551/5012 sayılı içtihatları ve HUMK.nun 258, 274 ve 414 maddesi hükümleri karşısında tarafların şahitlerini mahkemeye getirmelerine ilişkin ara kararlarının yasal dayanağı bulunmayıp davetiye ile celbi gerektiği halde şahitlerin taraflarca hazır edilmesi uygulamasının sürdürüldüğü,
Önceki ara kararını yerine getirmeyen, üst üste ve sıkça mazeret bildiren, yeniden mehil talep eden taraf vekillerinin davaların sonuçlandırılmasını geciktirici bu davranışlarını sürdürdükleri, ilgilisi başvurmadığı için tayin edilen günlerde keşiflerin yapılamadığı tutanakla saptandığı halde kesin mehil ve Harçlar Kanunun 11 ve 12. maddelerinde yazılı celse harcı gibi usulün zorlayıcı hükümlerinden yeterince yararlanılmadığı,
...Hukuk Mahkemesine ait ..esas sayılı dosyada, aynı bina içinde bulunan ...Mahkemesindeki bir dosyanın getirtilip incelenmesi için yazılan müzekkere ayrıca 4 kez tekit de edilerek, mübaşir marifetiyle elden dahi getirtilebilecek iken bir yıldan fazla süre ile sırf bu yüzden talikler yapıldığı,
...Hukuk Mahkemesinin ...esas sayılı dosyasında tarafların anlaşmaları için 6 oturum ve 1 yıldan fazla süre ile mehil verildiği, son kez mehil verildikten sonra tekrar aynı nedenle oturumun ertelendiği, benzer şekilde ....esas sayılı dosyada da davalıya İlânen tebligat yaptırılması için kesin mehil verilmesinin ardından oturumun yine 6 celse talik edildiği,
Asliye Hukuk Mahkemesinin ....esas sayılı dosyasında, 7201 sayılı Tebligat Kanunun 40 ve Tebligat Nizamnamesinin 61. maddelerinde işin müstaceliyeti nedeniyle tebligata ait kararların muayyen celse beklenmeden verilmesi öngörülmesine karşın, Yurt dışı tebligatı için en az 3 aylık süre olması gerektiğinden bahisle, Bakanlıkça evrakın geri çevrilmesi üzerine dosya ele alınmayıp 1.6.1994 tarihinden 9.9.1994 tarihine kadar duruşma günü beklenmek suretiyle gereksiz zaman kaybına yol açıldığı,
Asliye Hukuk Mahkemesinin 1989/550 esas sayılı dosyasında duruşmaların devamı sırasında ölmüş bulunan bir davalının veraset ilamı alınarak mirasçılarının davaya dahili öngörülmüşse de bir yıldan fazla süreyle ve 9 oturum bu konuda davacı vekiline mehil verilmesine karşın istenen veraset davasını açıp açmadığının belirlenememesi sonucu gereksiz zaman kaybedildiği,
Sulh Hukuk Mahkemesinin 1991/237 esas sayılı dosyasında da taraf teşkili için ibrazı zorunlu görülen veraset ilamını davacı vekili vermediği gibi bir yıldan fazla süreyle mehil alınmasına karşın henüz veraset davası açıp açmadığının dahi belirlenemediği,
Sulh Hukuk Mahkemesinin 1993/552 esas sayılı dosyasında da dava ile ilgili olduğu söylenen Asliye Hukuk Mahkemesinin ...esas sayılı dosyası getirtilip incelendiği ve tarafları da aynı olmadığı halde sonraki oturumlarda aynı dosyanın tekrar celbi amacıyla talikler yapıldığı,
Sulh Hukuk Mahkemesinin 1994/57 esas sayılı dosyasında, taraf vekillerine bilirkişi raporunu inceleyip beyanda bulunmaları için 26.5.1994 günlü oturumda süre verilerek müteakip oturumda gerekli açıklamaları ayrıntısı ile saptanmasına karşın, Basit usul hükümlerinin cari olduğu Sulh Hukuk Mahkemesinde bu defa yazılı beyanda bulunmak üzere taraf vekillerine tekrar mehil verilerek oturumun ertelendiği,
Anlaşılmıştır.
Davaların çabuk sonuçlandırılması bakımından benzeri olaylarda açıklanan usul hükümlerine daha çok titizlik gösterilmesi,
Aynı bina içindeki diğer bir mahkemeden dosyanın celbi için bir yıla varan sürelerle taliklerin davayı uzatacağı nazara alınıp gerektiğinde mübaşir marifetiyle istenilen dosyanın getirtilmesi,
Özellikle eski yıllardan devren gelen dosyalarda, davaların sürüncemede kalmaması için kesin süre ve celse harcı gibi yaptırımların uygulanmasında hassas davranılması, celse harcının belgelenmeyen mazereti kabul eden karşı taraftan da alınabileceğinin unutulmaması,
İkinci kez verilen yada hâkimin kesin olduğunu belirttiği mehilden sonra tekrar mehil verilemeyeceğine dair HUMK.nun 163. maddesinin hatırlanması,
DOSYALARI YARGITAY’A GÖNDERME FORMU

Bütün hukuk mahkemelerinde dava dosyalarının Yargıtay’a dosya gönderme formu doldurulmadan sadece üst yazı ile eski usulde yollandığı görülmüştür.
Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’nün 29.6.1994 tarih 5-56-12891 sayılı Genelgeleri doğrultusunda görevli Yargıtay Hukuk Dairesine gönderilecek dosyalarda üst yazı değil Dosya Gönderme Formu düzenlenmesi,
DOSYALARIN YARGITAY’A GÖNDERİLMESİNDE GECİKME

Sonuçlanan dava dosyalarının tetkikinde;
...Mahkemesi temyiz defterinin ...sırasında kayıtlı ....esas sayılı dosyada Yargıtay yoluna vaki başvuru üzerine tebliğ işlemleri tamamlanarak dosyanın Yargıtay’a yollanmasının bir yıldan fazla süre geçmesine rağmen henüz gerçekleştirilmediği gibi ilgilisine HUMK.nun 434. maddesinde yazılı yaptırım işlemine girişilmediği,
...Mahkemesinin ...esas sayılı dosyasında Yargıtay’dan tashihi karar istemi üzerine aradan 18 ay geçtiği halde ölen davalının nüfus kayıt tablosu getirtilerek mirasçıları usulen tespit ve kendilerine tebligatın halen ikmal edilmediği,
Kendilerine tebligat yapılamayan davalılara ait tebligat parçaları geri döndükten sonra aradan 1 yıldan fazla süre geçmesine rağmen, dosya ele alınıp eksikliklerin ikmali işlemine girişilmediği,
...esas sayılı dosya, orman idaresi tarafından ..tarihinde temyiz edilmesine karşın, tebliğ işlemi yapılmayıp, Yargıtay’a sevkinin 4 yıl geciktirildiği,
...esas sayılı dosyanın, eksikliğin ikmali ile iade edilmesi için Yargıtay’dan geri gönderildiği halde, geri çevrilen dosyanın eksikliklerinin tamamlanmayıp. Temyiz tetkikatı için 2 yıldır işlemsiz bekletildiği,