Mesajı Okuyun
Old 15-02-2007, 02:38   #95
suskun_juliette

 
Varsayılan adliye'den inciler

Merhabalar,
Birinci sınıfın bitiminde yaz tatilimi boş geçirmemek için adliyede duruşmalara izleyici olarak giriyordum.işte komik izlenimlerim:

SULH CEZA MAHKEMESİ(en sevdiğim mahkemelerden birisidir)
*yaşlı teyzemiz otobüsten inecekken otobüs şoförü birden gaza basar ve kadın yere düşer.Allahtan otobüsün altına doğru sürüklenmemiş ve sadece ufak sıyrıklarla atlatmış ve şikayet etmiş şoförü
*hakim davacı tarafa şikayeti olup olmadığını soruyor.teyze de 'evet şikayetçiyim diyor'
*duruşma başlıyor,sicil kayıtları vs her şey inceleniyor ifadeler alınıyor,duruşmadaki ifadeler vs kaydediliyor tam yazıcıdan çıkarılacakken teyze 'hakim oğlum,ben affettim bu şoförü' demez miben ilk davada bunu gördüğümden pek algılayamadım.hakim 'e teyzecim ben başta sana sormadım mı der.'her şey sil baştan tekrar yazılır.sonra şoför mahkeme salonunda teyzenin elinden öper ve kol kola çıkarlar.(teyze şoför akıllansın diye şikayet etmiş,şoförün 2 çocuğu olduğunu duyunca kıyamamış vazgeçmiş.)
---------------------------------------------------------------------------------------
---------------------------------------------------------------------------------------
YİNE AYNI SULH CEZA MAHKEMESİ VE AYNI HAKİM
*sanık içeri giriyor kimlik sorgulaması vs yapılıyor.sanık berber olduğunu söylüyor.sonra aylık geliri sorulduğunda berberlerin kazanmasına olanak bulunmayan bir rakam söylüyor.hakim 'sen nerde berbersin,bilelim de gelmeyelim ben burda ne güzel 5YTL'ye traş oluyorum' der .içimden de hakime acıyorum
sanık hakkında uyuşturucu satmaktan dolayı şikayet var.berberimiz meğer alemciymiş.sonradan fark ettik.ben uyuşturucu kullanmanın da suç olduğunu sanıyordum meğer öyle değilmiş.hakim satıyor musun diye sordu.sanık da 'valla abi ben bulursam içerim ama satmam'..Ve bu ifade aynen dosyaya geçirildi.oldukça şaşırdım tabi ki. ve bu davadan çıkarılacak sonuç:keyif yapmak serbest keyif yapmaya teşvik etmek suç(nasıl bir keyifse artık)

-----------------------------------------------------------------------------------------------------
iki sanık gelir içeri girer dava görülmeye başlanır.davanın konusu darptır.kız kardeşlerine laf attığını iddia ettikleri bir vatandaşı epey dövüyorlar.sonra mahkeme para cezası veriyor.sanırım 300YTL idi.sanık:E hakim bey bu para azmış.ben hıncım olan herkesi dövüp de geleyim(hakim de cezayı beğendiremedik bir de konuşuyor der ve kovar)
-----------------------------------------------------------------------------------------------------
Diyarbakır'da girdiğim bir AĞIR CEZA MAHKEMESİ'nde görülen bir davada ise:
suç :bölücü faaliyetler de bulunmak ve yasa dışı eylemlere iştirak etmek.
sanık içeri girdi ifadesi vs dinlendi.(ki bu girdiğim ilk davaydı ve şok içerisinde çıkmıştım duruşma salonundan)
hakim,sanığa 'şu tarihte şu yerde şu eyleme katıldın mı,slogan attın mı' diye sordu
sanık,'valla katıldım ama slogan atmadım.'
hakim tekrar başka bir eylemle ilgili sorular sordu
sanık'katıldım valla ama slogan atmadım.'
hakim yine bir eylem hakkında soru soruyor(dosyası epey kabarık ve sanık henüz 21 yaşında)
sanık,'katıldım ama slogan atmış olabilirim bilmiyom

müdaafi de bu iddiaları kabul etmediklerini ileri sürer.sanık suçsuzdur demeye çalışıyor özetle.ki suçlu olduğu az sonra CD ve resimlerle ıspat edilecek.
tek tek resimler gösteriliyor,katıldığı eylemlerde çekilmiş resimler bunlar.sanık sanki foto albümüne bakar edasıyla bakıp çeviriyor.hakim dikkatli bakmasını söylediğinde de yorumlar şöyle:bu bana hiç benzemiyor,e bunun da benle pek alakası yok,ama sanki bu birazcık beni andırıyor gibi..öyle değil mi??? ama sanık bir şeyi hesap edememiştir.aslında o resimlerdeki kişi aynı kişi(yani kendisi)...a bir de bir eylemden bahsediliyordu ki bu eylemin yasa dışı ıoluğu da ileri sürülmüştü .avukat ben de o eyleme katıldım ama öyle bir amacı yoktu tamamen eğlenceydi demez mi?...ben sususp kaldım ve yorum da yapamadım.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
avukatın ne stajeri ne de sekreteriydim.bazen işleri ben yapıyordum.getir götür işleriydi çoğunluklabir gün dosyadan bir belgenin fotokopisini çekmemiz gerekiyordu.beni gönderdiler.peki ben kimim?bunu sordular tabi ki
stajer misin?'kem küm ,hayır'
sekreteri misin?'ıııı,hayır'
kimlik tespitinin içinden çıkamayan adliye personelleri benden kimlik istediler.diyarbakırda kapkaç mağduru olmamak için yanımda kimlik taşımam ve bu alışkanlık oldu.bursa da kimliksiz adliyede gezilir mi?e hadi geziyorsun da kalkıp bir dosyadan fotokopi çektirirler mi?kimlik istendiğinde kredi kartımı bıraksam (uyanık olduğumu sanıyordum oysa ki)da şurda fotokopici iki adımlık yer gidip gelsem diye yalvaran gözlerle bakan kim?cevap:ben..peki benim o avukat tarafından gönderildiğimi anlamak için ne yaptılar sizce?avukatın telefon numarasını sordular..baştan üç rakamla sondan iki rakamı hatırlayabilecek kadar hafızam olduğu için mutluyum ve o gün bugündür bursa adliyesinin koridorlarında kaybolurken(ki labirent gibidir) bir gün avukat olup gelince hepinize gününüzü gösteririm edasıyla yürüyorum.fakir ama gururlu bir genç'ten saygılar