Mesajı Okuyun
Old 21-09-2011, 19:43   #712
tiryakim

 
Varsayılan Yargıtay'dan 5 ayda aynı konuya iki farklı karar

Yargıtay, içtihat niteliğindeki dava dışı telefon konuşmalarının yayınlanmasına tazminata hükmettiği kararından döndü. Yaklaşık 5 ay içinde aynı konunun farklı davalarında Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, önce dava dışı telefon konuşmalarının yayınlanmasında tazminata karar verdi, 5 ay sonra aynı konuda kendi kararından oy çokluğu ile vazgeçti. Daire'nin bir üye dışındaki diğer üyelerinin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun Yargıtay'a 160 üye atamasının ardından değiştiğine dikkat çeken yargı çevreleri, aynı daireden çıkan iki benzer karar arasındaki çelişkiyi "5 ay içinde ne değişti" şeklinde yorumladı.

Yargıtay, içtihat niteliğindeki dava dışı telefon konuşmalarının yayınlanmasına tazminata hükmettiği kararından döndü. Yaklaşık 5 ay içinde aynı konunun farklı davalarında Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, önce dava dışı telefon konuşmalarının yayınlanmasında tazminata karar verdi, 5 ay sonra aynı konuda kendi kararından oy çokluğu ile vazgeçti. Daire'nin bir üye dışındaki diğer üyelerinin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun Yargıtay'a 160 üye atamasının ardından değiştiğine dikkat çeken yargı çevreleri, aynı daireden çıkan iki karar arasındaki çelişkiyi "5 ay içinde ne değişti" şeklinde yorumladı.
Ergenekon davası kapsamında tutuklu bulanan gazeteci Müyesser Yıldız Uğur davasının iddianame eklerinde yer alan ve davanın konusu dışındaki özel telefon konuşmalarının haberlerde yer aldığını savunarak, haberin yer aldığı iki ayrı gazete aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açtı. Davanın görüşüldüğü Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesi, "güncel ve kamuoyunun yakından izlediği bir dava ile ilgili olan söz konusu haberlerin herhangi bir değişiklik yapılmadan yayımlandığı basının haber verme kamuoyuna bilgilendirme sınırları içinde kaldığı" gerekçesiyle tazminat taleplerini reddetti.

-ÖZEL YAŞAMIN GİZLİLİĞİ-

Davacının kararı temyiz etmesi üzerine dosya, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından görüşüldü. Yerel mahkemenin kararını hukuka uygun bulmayan Daire, kararı oy çokluğuyla bozdu. Davacının suç unsuru içermeyen dava dışı kişi ile yaptığı özel telefon konuşmalarının kimliği açıklanmak suretiyle yayınlandığına işaret eden Daire, iddianame ekinde yer alan konuşmaların yayınlanmasının gerekmeyeceğine hükmetti.
"Kişinin gizli alanını oluşturan özel yaşamının gizliliğine dokunulamayacağından sıfatı ve konumu ne olursa olsun, kişinin oluru bulunmadan, özel yaşam alanına ilişkin olan haberleşme bilgileri kamuoyuna açıklanmaz" değerlendirmesinde bulunan Daire, özel yaşam alanına ilişkin telefon görüşmelerinin yayınlanmasında kamu yararı bulunmadığından, haberin davacının özel yaşamının gizliliğine, haberleşme özgürlüğüne ve kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığını kaydetti.

-"HABER DOĞRUDUR"-

Daire'nin kararına muhalif olan bir üye de özel konuşmaların da yer aldığı iddianamenin, Türkiye'nin gündemini sarsan ve halen meşgul eden olaylara ilişkin açılan davanın iddianamesi olduğuna işaret etti. Söz konusu davaya ve iddianamesinde yer alan bilgilere kamuoyunun büyük ilgi gösterdiğini savunan Daire üyesi, karşı oy yazısında şunları kaydetti:
"Davalı gazete iddianame ve eklerini, hiçbir ekleme ve yorum yapmadan aynen yayımlamıştır. Bilindiği üzere, soruşturma sırasında ve özellikle iddianamenin kabulünün ardından yazılı ve görsel medyada bu konularda yazılar çıkmış, haberler yapılmış, açık oturumlar düzenlenmiştir. Bunların Anayasa ile güvence altına alınan basın özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir. Kişilik haklarına saldırının kabulü için aranan şartlar oluşmamıştır. Haber doğru ve gerçektir, yayınlanmasında kamu yararı bulunmaktadır."

-MUHALİF ÜYENİN GEREKÇESİ 5 AY SONRA BOZMA KARARI OLDU-

4. Hukuk Dairesi'nin aldığı "özel telefon görüşmelerinin yayınlanmasında kamu yararı bulunmadığı kişinin özel yaşamının gizliliğine ve haberleşme hürriyetine saldırı teşkil ettiği" gerekçesiyle bozma kararına yönelik karar düzeltme isteminde bulunulunca dosya yeniden incelendi. Daire, dosya üzerinde yaptığı inceleme sonrasında yerel mahkemenin bozma kararının kaldırılmasına karar vererek, tazminat talebine ret veren kararı onadı. 5 ay önce bozma kararına muhalif kalan üyenin gerekçesinin karar düzeltme isteminde Daire tarafından aynen tekrarlanması ise dikkat çekti. Daire, tazminata vize veren karara şerh düşen muhalif üyenin şu gerekçesini aynen kabul etti:
"Davalı gazete iddianame ve eklerini, hiçbir ekleme ve yorum yapmadan aynen yayımlamıştır. Bilindiği üzere, soruşturma sırasında ve özellikle iddianamenin kabulünün ardından yazılı ve görsel medyada bu konularda yazılar çıkmış, haberler yapılmış, açık oturumlar düzenlenmiştir. Bunların Anayasa ile güvence altına alınan basın özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir. Kişilik haklarına saldırının kabulü için aranan şartlar oluşmamıştır. Haber doğru ve gerçektir, yayınlanmasında kamu yararı bulunmaktadır."

-ÜYELER DEĞİŞTİ-

Onama kararına bir tek Üye Ayşe Çevikbaş muhalif kaldı. Çevikbaş, 5 ay önce alınan karara atıfta bulunarak, çoğunluğun görüşüne katılmadığına dikkat çekti. Daire'nin Çevikbaş dışındaki diğer üyelerinin HSYK'nın Yargıtay'a 160 üye atamasının ardından değiştiğine dikkat çeken yargı çevreleri, aynı daireden çıkan iki benzer karar arasındaki çelişki "5 ay içinde ne değişti" şeklinde yorumladı.(ANKA)