Mesajı Okuyun
Old 14-08-2012, 07:14   #7
vekilim77

 
Varsayılan

T.C.
Y A R G I T A Y
Sekizinci Hukuk Dairesi

E. 1991/3200
K. 1991/12837
T. 30.9.1991

* MİRAS
* ZAMANAŞIMI

ÖZET : Mirasçılar arsında zamanaşımı işlemez. Murisin ölümünden sonra mülkiyet
gibi zilyedlikle diğer mirasçılara intikal eder. Taksim olmadığı taktirde bir
mirasçının zilyedliği diğer mirasçılar adına sürdürülmüş sayılır.


(743 s. MK. m. 517)

Osman ve müşterekleri ile Fidiş ve müşterekeleri aralarındaki mülkiyetin
tesbiti ve alacak davasının reddine dair, (Samsat Asliye Hukuk Hakimliği)nden
verilen 18.12.1990 gün ve 173-1055 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi
davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi,
gereği düşünüldü:

Dava konusu taşınmazların, tarafların dip murisi Hasan'a ait olduğu bilirkişi
ve tanıklar tarafından ifade edilmiştir. Her ne kadar davalılar taksim
neticesinde taşınmazların dedeleri Mustafa'ya isabet ettiğini, Mustafa'nın
ölümü ile de kendi yakın murisleri Mehmet'e kaldığını, Mustafa adına
taşınmazların vergide kayıtlı olduğunu savunmuşlar ise de, taksim durumunu
kanıtlayamamışlardır. Bir kısım tanıklar taksim olmadığını, diğer bir kısmı
taksim hakkında bilgileri olmadığını ifade etmişlerdir. Bu durumda,
taşınmazların dip muris Hasan'dan kaldığını kabul etmek icabeder. Bir
taşınmazın özel idarece düzenlenen vergi kayıtlı olması sonucu değiştirmez.
Vergi kaydı daha ziyade vergi mükellefini belirler. Zilyetlik veya diğer
mülkiyeti kazandırıcı sebeplerle birleşmediği takdirde özellikle olayımızda
taksim sonucu Mustafa'ya geçtiği belirlenmemiş olduğuna göre, bu vergi kaydı
bir değer taşımaz. Esasen mirascılardan yalnız Mustafa'nın uzun süreden beri
gayrimenkulü tasarruf etmiş olması neticeyi değiştirmez. Zira, mirascılar
arasında zamanaşımı işlemez. Murisin ölümünden sonra mülkiyet gibi zilyetlik
de diğer mirascılara intikal eder. Taksim olmadığı takdirde bir mirascının
zilyetliği diğer mirascılar adına sürdürülmüş sayılır. O itibarla, olayda
bağımsız zilyetlikten ve bunun mülkiyeti kazandırdığından söz edilemez.
Mevcut delil durumuna göre taşınmazların ortak miras bırakan Hasan'dan
kaldığı belirlendiğine göre, davacıların miras hisseleri oranında davanın
kabulü yönüne gidilmesi gerekir. Temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde
olduğundan kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), ve 7700 lira peşin harcın istek
halinde temyiz edene iadesine, 30.9.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.