Mesajı Okuyun
Old 08-12-2017, 09:38   #1
İzzet Doğan

 
Varsayılan Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkı Tanınmasının 83.Yılı

KADINA SEÇME VE ŞEÇİLME HAKKININ VERİLİŞİ.
Birçok Avrupa ülkesinden önce Türkiye'de kadınlara milletvekili seçme seçilme hakkı tanınmasına rağmen 83 yıl içinde özellikle Avrupa ülkelerinde bu konuda büyük ilerleme olduğu halde bizde beklenen gelişme olmadı ve dünya parlementolarında kadınların temsil oranı olan %22 nin altında kaldık.
Nisan 2015 itibarıyla kadınların parlementoda temsili, İskandinav ülkelerinde %41,5, Pasifik ülkelerinde %15,7, Asya ülkelerinde ise %18,4 olup, Bizde 1987’den itibaren az da olsa düzenli bir artışla 1987 yılında kadınların TBMM’de temsil oranının %1,3 iken 2011’de bu oranın %14,4 olmuştur.
1 Kasım 2015 tarihinde yapılan seçimde ise bu oranın %14,7 ye ulaştığnı ama Dünya Parlamentolararası Birliğin 1 Ocak 2014'te 189 ülkeden elde ettiği bilgilerden derlenmiş tabloya göre Türkiye’nin kadının parlamentoda temsilinde 96'ncı sırada yer aldığını görmekteyiz.
Anayasanın 10. maddesinde 1934 yılında yapılan değişiklikle erkeklere tanınan milletvekili seçme hakkı kadınlara da tanınmıştır.
"Birçok Avrupa ülkesinden önce Türkiye'de kadınlara milletvekili seçme seçilme hakkı tanınmasına rağmen 82 yıl içinde bu konuda Avrupa ülkeleri büyük ilerleme gösterdikleri halde, bizde beklenen gelişme olmamıştır. Atatürk, Cumhuriyetin ilanından 9 ay önce Şubat 1923'te, 'Bizim sosyal toplumumuzun başarısızlığının sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ilgisizlikten ileri gelmektedir. Yaşamak demek faaliyet demektir. Bundan dolayı bir sosyal toplumun, bir organı faaliyette bulunurken, diğer bir organı işlemezse, sosyal toplum felçlidir.' Demiştir.
Kadınların olduğu her yerde her yerde ve her ortamda saygınlık vardır. Kadınlarımızın toplum yaşamının her alanında özellikle ülke siyasetinde görev almaları bizim daha çağdaş, daha başarılı olmamızı sağlar. Zaten Anayasamızda pozitif ayrımcılıklar yapılmış ve kadınlarımız lehine yapılacak düzenlemelerin eşitlik ilkesine aykırı olamayacağı güvence altına alınmıştır.
KADINA ŞİDDET VE COÇUK İSTİSMARINA KARŞI TOPLUMSAL SEFERBERLİK İLAN EDİLMELİ.
Kadına karşı şiddet ve çocuk istismarında görülen olağan üstü artıştan kamu vicranı rahatsızlık duymaktadır. Kadın cinayetlerinin, şiddetin ve çocuğun cinsel istismarının ivedi olarak önlenebilmesi için toplumsal bir seferberlik ilan edilmesi gerekmektedir.Yine şiddet eğilimli kişilerin silaha ulaşımının kadın cinayetlerini de kolaylaştırdığı unutulmamalı, silaha erişim kolay olmamalıdır.Toplumsal cinsiyet eşitliğinin, bireylerin cinsiyet temelli ayrımcılığa uğramadan yaşamın her alanında eşit olarak yer alması, görülebilmesi, güçlenmesi, temsil edilmesi ve katılımını ifade eder.Bu anlayış kadınların toplumsal alandaki mevcut zorlukların aşılması ve buna yönelik önlemlerin alınması konusunda çok önemlidir.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN YAKTIĞI ATEŞ SÖNMEYECEKTİR.